Diyet ile Zayıflamakta Neden Zorlanıyoruz?
Yazar Uğur Yaşar • Genel Cerrah • 8 Ekim 2018 • Yorumlar:
Pek çok insan fazla kilolarından kurtulmak, daha sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olabilmek için ömründe en az bir kez diyet yapmıştır. Ve pek çok kişide bu durum hüsranla sonuçlanmış; ya kilo verememiş ve ya verdiği kiloları diyeti bıraktıktan sonra fazlası ile geri almıştır. Peki neden? Çünkü AÇ kalıyoruz. Kulağa saçma geliyor değil mi? Kilo veremememizin en büyük sebebi açlık çekmemizdir. Yazının devamında bunun nedenleri hakkında kısaca bilgi vereceğim.
Doğadaki tüm canlılarda savunma mekanizmaları kriz ve kıtlık durumlarında organizmayı hayatta tutmak için geliştirilmiştir. Ancak bolluk ve refah durumlarında bizi koruyacak bir mekanizma yoktur. Teknolojinin ilerlemesi ve tarımda yaşanan gelişmeler ile artık atalarımızın yaptığı gibi yiyeceğin peşinden koşmak ve onu bulmak için enerji harcamak zorunda değiliz. Yüksek kalorili yiyecekler ve hareketsiz yaşam tarzlarımız nedeni ile pek çoğumuzda harcanamayan bu fazla kaloriler yağ olarak depo edilmekte ve 21. Yüzyılın salgını olan obeziteye sebep olmakta. Obezite ise tip-2 diyabet, hipertansiyon, koroner kalp hastalıkları, eklem problemleri, uyku apnesi gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve erken yaşta ölümlere yol açan pek çok ikincil hastalığa yol açmaktadır. Peki aç kalmak kilo vermek için gerekli mi?
Diyete başladığımızda ilk yaptığımız aldığımız kaloriyi azaltmak ve kendimizi aç bırakmak oluyor. Burada ki kilit nokta AÇLIK. Açlık hisi vücudumuzun savunma mekanizmasını harekete geçiriyor. Vücudunuz mevcut kiloyu ve referans noktasını korumak istiyor. Çünkü sizin diyet yaptığınızı vücudunuz bilmez. Vücudunuz bu durumu “ kıtlık dönemine girdik, kendimi korumalıyım, ölmemeliyim” olarak yorumlar ve ilk yaptığı da metabolizma hızınızı azaltmak olur. Böylece mevcut kütlesini korumaya ve aldığınız kalori ile yaşamaya gayret eder. Bu ne vücudunuzun ne de sizin suçunuzdur. Bu olması gereken bir cevaptır. Neticede diyete başladıktan bir süre sonra bu yanıtın gelişmesi ile kilo verme hızınız düşer. Bu da pek çok kişide hevesin kırılmasına ve diyetin bırakılmasına sebep olur. İşte tamda bu noktada ikinci mekanizma devreye girer. Diyetin bırakılması ile birlikte tekrar bol kaloriye ve yiyeceğe kavuşan vücudumuz bir sonraki kriz ve kıtlık dönemi için daha da fazla depo yapmaya başlar. Sonuç ise diyete başladığımız kilonun da üzerinde kiloya çıkmak olur.
Obezite cerrahisinde amaçlanan bu mekanizmanın kırılmasıdır. Tüp mide (Sleeve gastrektomi) ameliyatından örnek verecek olursak; yapılan cerrahi işlemler ile sadece hastanın az yemesi sağlanmaz, en önemli etki mekanizması AÇLIK hissinin azaltılmasıdır. Bu hem mide hacminin küçültülmesi hem de açlık hissinden sorumlu Ghrelin hormon seviyelerinin çok azaltılması ile olur. Bu sayede hasta az miktarda yemek ile doymakta ve açlık hissetmediği içinde bu savunma mekanizması çalışmamaktadır. Oluşan kilo kaybı çok daha belirgin ve kalıcı olur.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.