Doğal Afet & Ruh Sağlığı
Yazar Derin Kubilay • Psikolog • 7 Haziran 2022 • Yorumlar:
Son zamanlarda yurdumuzun dört bir yanında yanan ormanlar, hayatını kaybeden hayvanlar, maddi manevi kayıp yaşayanlar psikolojimizi derinden etkiliyor. Her yeni gün sosyal medyada maruz kaldığımız negatif haberler, çekilen videolar, turuncunun içinde yiten yeşiller canımızı çok yakıyor. Kolektif bir kayıp yaşıyor, bize nefes veren ciğerlerimizin tükenmesini acıyla izliyoruz. Bir noktada da birbirimizin elinden tutmaya çalışıyor, nasıl destek olabileceğimizi arıyoruz. Bir nevi ormanlarımızın küllerinden yeniden doğması için var gücümüzle çalışıyor, umudumuzu dinç tutmaya çalışıyoruz. Birbirimize destek olmamız gereken bu dönemde ruh sağlığı çalışanları olarak en azından biz de psikolojik dayanıklılığı artıracak çalışmalarda bulunabilir, psikolojik ilkyardım ile insanları travmanın uzun dönemde çıkacak etkilerinden koruyabiliriz. Özellikle altta belirttiğim iki projeye dahil olmak için bu sayfalarda yer alan linklerdeki formları doldurabilirsiniz:
World Human Relief: Türkiye Yangın – Travmaları İyileştirme Projesi
Türkiye Psikologlar Derneği – Gönüllü Destek Çağrısı
Doğal afet nedir?
Her doğal afet, aynı zamanda travmatik bir faciadır; kitlesel bir yıkıma sebep olarak milyonlarca insanı ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak etkiler. Ruh sağlığı yalnızca bireysel olarak değil, psikolojik dayanıklılığın temelini oluşturan norm, inanç ve değerleri de sarsarak toplum psikolojisini de olumsuz yönde etkiler.
Afetlerin etkileri nelerdir?
Doğal afetin tür, şiddet ve etkisine göre insanlarda yoğun duygusal tepkiler ortaya çıkar: İnsanlar hüsran, kayıp, üzüntü, öfke, şok, korku, pişmanlık, kaygı ve depresif hislerle baş etmeye çalışır. Travma sonrası stres bozukluğu, sosyal ilişkilerde yaşanan değişimler, ruh halinde hızlı değişimler, karar vermede zorluk, uyku uyumakta veya yemek yemede sıkıntı yaşanabilir. Doğal afetin etkilerini daha yoğun yaşayan ve maddi manevi kayıp veren insanlar psikolojik olarak görece daha fazla negatif psikolojik yanıtlar vermektedir.
Nasıl baş ederiz?
Ruh sağlığını korumak ve psikolojik dayanıklılığı artırmak açısından çevremizdeki insanlardan destek almak çok önemlidir. Çevremizdeki insanlarla iletişim halinde olmak, sevdiklerimizle duygularımızı paylaşmak ve onların varlığından güç almak kendimizi daha yalnız hissetmemize yardımcı olur. Araştırmalara göre duygularınızı ister konuşarak, ister yazarak isterse kendinizi iyi hissettiğiniz bir yolu tercih ederek ifade etmek de bu duyguları anlamanın ve başa çıkmanın faydalı bir yolu olabilir. Çocukların baş etme konusunda daha az deneyimi olduğu için yaşanan duruma daha az anlam verebilir ve olaylar karşısında daha güçsüz ve kontrolsüz hissedebilir. Bu yüzden çocukların da aynı şekilde kendi duygularını ifade etmelerine olanak sağlamak gerekir. Ruh sağlığımızı korumanın yanı sıra bedenimize de iyi bakmamız müthiş bir öneme sahiptir; özellikle kendimizi kırılgan hissettiğimiz bu dönemde yeterli uyku ve doğru bir beslenmeyle bedenimizi de dinç tutmalıyız.
Psikologlar olarak neler yapabiliriz?
Psikolojik ilkyardım, bireysel ya da toplumsal düzeyde yaşanan olumsuz bir olaydan sonra kişilerin temel ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve insanları uzun dönemde yaşanabilecek travmatik etkilerden korumayı amaçlar. Bu nedenle ruh sağlığı çalışanlarının afetten etkilenenlerle bağlantıya geçmelidir. İnsanları dinlemek ve seslerini duyabilmek, bazen konuşmaktan bile daha etkili olabilir. İnsanlara daha önceden sahip oldukları baş etme mekanizmalarını harekete geçirmek konusunda destek olarak içlerinde sahip oldukları direnci geri sağlayabiliriz. Afetten etkilenen kişilerle güvenli bir ilişki kurarak temel ihtiyaçlarını sağlama konusunda destek olmak, bireylerin güvenliğini sağlamak, şok durumundan sakinlik ve denge durumuna döndürmek, gevşeme egzersizleri öğretmek ve doğru bilgilendirmeyi sağlamak gerekir.