Doğum Lekeleri
Yazar Orhan Sevinç Cura • Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Doktoru • 12 Haziran 2018 • Yorumlar:
Birçok bebekte doğum lekesi görülür. Farklı renklerdeki bu lekelerin pek çoğunun nedeni bilinmediği gibi, büyük bir kısmı da geçici olup, hiçbir tedavi gerektirmeden zamanla kaybolurlar. Doğum lekelerinin bir kısmı da doğumda olmasa da, daha sonraki hafta veya aylarda veya yıllarda ortaya çıkabiliyorlar. Genel olarak vücudun her yerinde ortaya çıkabilmekle birlikte, lekelerin ortaya çıktığı bölgeler nedenine bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Tutulan bölgeye göre kimi zaman hiç bir sağlık problemi oluşturmaz iken, kimi zaman da görme kusurlarına, yeme içme bozukluklarına ve duyma problemleri gibi bebeğin hayatını ciddi olarak etkileyen sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Doğum lekeleri geçici midir, hangi yaşta tamamen kaybolur diyebiliriz?
Mongol lekelerine bağlı görünümler iki-üç yaşlarında kaybolurken, doğuştan pigmente benler hayat boyu kalmakta ve hatta giderek büyüme eğilimi gösterebilmektedir. Hemanjiom olarak adlandırılan damar benleri de zaman içinde giderek kaybolmaya meyillidirler ancak tiplerine göre kaybolma zamanları değişkenlik göstermektedir.
Doğum lekelerinin hangi tipleri mevcuttur?
Benler: Normal deride bulunan lenf, kan damarları veya pigment gibi hücrelerin iyi farklılaşması ve çoğalması sonucu ortaya çıkan yapılara ben denir. Deride görülen benler yedi grupta incelenmektedir.
Pigmentli benler: Melanosit adı verilen ve sinir dokusuna çok yakın yapıdaki hücrelerden köken alan pigmentli benlerin içinde derinin rengini veren melanin adlı madde kümeler halinde bulunur. Doğumsal ya da sonradan UV ışınları ile ortaya çıkan tipleri bulunan bu benler, düz veya hafif kabarık olabilmektedir. Rengi ten renginden mavi, siyah ya da kahverengiye dek farklılıklar gösterebilmektedir. Boyutları birkaç milimetreden vücudun bir bölümünü kaplayacak büyüklüğe kadar değişebilmektedir. Çok daha büyük olan biçimleri ise dev nevüs (ben) olarak adlandırılmakta ve bunların üzerinde saç folikülleri veya kıllar olabilmektedir. Bu benlerin kötü huylu melanoma dönüşme tehlikesi açısından takibi çok önemlidir ve kanama, hızlı büyüme, kabuklanma ve renk değişikliği görülmesi halinde mutlaka bir cilt uzmanına muayene olunması, gerekirse benin çıkartılarak patolojiye gönderilmesi ve tedavinin buna göre düzenlenmesi gerekmektedir.
Cafe-Au-Lait lekeleri (Sütlü kahve lekeleri): Doğum anında ya da takip eden birkaç ay içinde oluşan Cafe-Au-Lait lekeleri; sütlü kahve renkli, homojen görünümde ve belirgin kenarlara sahip oluyorlar. Çok sayıda olursa ve büyüklerse bazı sendromik hastalıkları düşündürürler ve bu yönde araştırmalar yapılır.
Damar benleri (Hemanjiomalar): Bunlar da pigmentli benler gibi derinin gelişim anomalisi sonucu oluşmaktadırlar ve iyi huyludurlar. Bazı estetik sorunlar, bazen büyüyerek bası yapma ve bunun sonucu normal fonksiyonu bozma, ülserleşme ya da kanama riski gelişebilmektedir. Bunlar arasında en sık görülen türü ise Salmon lekesi (Basit nevüs, leylek ısırığı veya maküler hemanjioma olarak adlandırılıyor). En sık iki kaş arasında, göz kapaklarının üstünde, üst dudağın tam orta çizgisinin üzerinde ve ensede görülen açık pembe ya da kırmızı küçük lekeler halinde görülüyor. Bölgesel genişlemiş damar yatağından çok zengin oldukları için, özellikle bebek ağlarken çok belirgin hale geliyorlar. Pek çok yenidoğanda yüzde 30-50 oranında görülen bu lekelerin yüzde bulunanları birkaç ay içinde kaybolurken, ensedekiler kalıcı olabilmektedirler.
Çilek hemanjiomu: Doğumdan hemen sonra veya ilk aylar içerisinde ciltte ince kırmızı çizgiler şeklinde başlayıp, 5.-6. aylarda bu oluşumlar koyu renkte, çevresi düzensiz, çileği andıran, yumuşak, tümöre benzer bir hal alabiliyor. 7-9 yaşlarında kaybolmaya başlayan çilek hemanjiomu, genellikle tedavi edilmeyip, gözlemlenir. Nadiren, bazı vakalarda kortizon tedavisi gerekebilmektedir. Bazen bulundukları bölgelere bası yapıp beslenmeyi, solunumu ve görmeyi engelleyebiliyorlar. Solunum sıkıntısı olan hastalarda radyoterapi gereksinimi olabilmektedir.
Kavernöz hemanjiom: Olgun kan damarlarından oluşan bu türler, çilek hemanjiomlarından daha derin, sert, kistik ve yaygındırlar. Bazen morarıp, kanayabilen bu lekeler konusunda ailelerin uyarılması ve travmadan uzak tutma hususunda dikkat edilmesi gerekmektedir. Kanama halinde ise mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Kavernöz hemanjiomlar, iç organlarda da bulunabilir. Oluştuğu yere göre bası bulgularına neden olurlarsa, tedavide kortizon, radyasyon veya cerrahi seçilebilir, bir sorun teşkil etmiyor ise tedavisiz takip edilebilirler.
Şarap lekesi: Bu lezyonda da genişlemiş kan damarları bulunmaktadır. Orta hatta görülmeyen, genellikle tek taraflı olan şarap lekesi, sıklıkla boyunda ve alında oluşur. Doğumda oluşan ve kalıcı olan bu lekeler kırmızı veya pembe renkli olabilmektedirler. Farklı büyüklüklerde görülebilen şarap lekeleri, çocuk büyüdükçe hafifçe kabarıklaşıyor; çok küçük olanlar yapılar ise lazerle tedavi edilebilmektedirler.
Mongol lekeleri: Özellikle esmer yenidoğanlarda sık görülen mongol lekeleri sıklıkla kalça, sırt, omuz, kol ve bacaklarda görülür. Mavi, açık gri ya da morumsu renkte olan bu lekeler genellikle 2-3 yaşlarında kaybolurlar. Herhangi bir hastalığa neden olmadığı için, tedavi de gerektirmez.
Renk değişikliği (Cutis Marmoratus): Gövde, kol ve bacaklarda derinin dantel şeklinde, morumsu ve alacalı görünümü olarak tanımlanır. Oda ısısının düşmesiyle görülebilen bu durum, bebeğin ısıtılmasıyla beraber normale döner ancak sürekli görülmesi bazı hastalıkları araştırmayı gerektirebilmektedir.