Doğum Odası Kimindir, Kimin Gireceğine Kim Karar Vermelidir?
Yazar Hakan Çoker • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 29 Mart 2021 • Yorumlar:
Doğum odası için hastanelere ait olduklarını sanırız, oysa yanılırız. İster doğum, ister suda doğum olsun hamile odanın merkezindedir.
Doğum odası gebelere aittir.
Evet hastanelerdeki doğum odası ve suda doğum odası oranın yönetimi tarafından organize edilmiştir. Güvenlik için belirlenmiş bazı kurallar vardır. Ve bu kuralların neredeyse tamamı anne ve bebek yararına geliştirilmiştir.
Ama şimdi yavaş yavaş birçok özel hastanede doğum ve suda doğumlar, gebelerin yattıkları odalarda da olmaya başladı. Daha mobil sistemlerle bu ihtiyaçlar da güvenli bir şekilde karşılanmaya başladı.
İşte bu aşamada yeni bir soru gündeme geldi. Doğum odasına kimler girebilir? Kimler alınır? Kimler girmemelidir?
Bence bu sorunun gerçek öznesi doğum yapan gebedir. Aslında doğum odası için kimleri alacağını o seçer. Önce doktoru konusunda karar verir. Kimin doğumuna eşlik edeceğini, bir sorun çıktığında kimin müdahale etme izni olduğunu belirler. Birlikte karar verdikleri hastaneden de bir oda kiralar – doğum süresince güvenli destek ve tedavi hizmetini almak için.
Sonra doğum boyunca destek alacağı ebelerini seçer. Eğer kimseyi seçmek aklına gelmedi ise hastane ebelerini otomatik olarak sorgulamadan seçmiş olur. Yani hastanenin yasal çalışan ebelerine, odasına girme iznini otomatik olarak vermiş olur. Eğer Özel bir ebe seçmişse, o da bu iznin içine dahil olur.
Sonra seçmeye devam eder. Bazen bir doula, bazen bir doğum psikoloğuna odasına girme izni verir.
Sonra sıra gelir yakınlarına. Eşine bazen izin verir, bazen vermez. Annesi, ablası, kardeşi, arkadaşı, kuzeni, teyzesi derken ciddi bir eliminasyon yapması gerekir. Bu organizasyonu yapmaz ve kimlerin odaya girip girmeyeceğine karar vermezse, bir bakar ki herkes kendi kendine odaya girme hakkının olduğunu sanarak yanına gelmiş. Birden kendi doğum odasında kendi mahremiyetinin ihlal edildiğine tanık olur. Hem de planlamadığı, hem de istemediği halde.
Oysa doğum odası onun en mahrem odasıdır. Tıpkı bir zamanlar Anadolu’daki ev doğumlarında olduğu gibi. Doğumların hastaneler taşınması, mahremiyet ve doğum kararlarındaki otonomi hakkını kimsenin elinden almamış olması lazımken, bugünün pratiğinde hiç de böyle olmadığını artık biliyoruz. Doğum odasında kimlerin olacağını artık yönetimler, doktorlar, ebeler karar verir hale geldiler.
Doğumdaki kararlara aktif katılım ve otonomi hakkı doğumdan memnuniyeti en çok arttıran uygulamaların başında geliyor. Ve bu hak aslında her gebenin vazgeçilmez seçeneklerinden biri olması gerekirken gerek ailelerin hazırlıksızlığı gerekse şartlardan dolayı gittikçe daha arka planlara atılmış durumda.
Baştaki soruya dönersek, bana göre doğum odasına kimin gireceğine karar verme hakkı gebenindir. Elbette gebeler temel sağlık koşulları ve güvenliği konularında bir ihmal yaratacak istekler de bulunmazlar. Ama doğumda istediği ve onu rahatlatan kişileri de yanına alma hakkını bilmeli ve korumalıdırlar. Bu bazen bir eş, bazen özel profesyonel bir ebe, doula, doğum psikoloğu, bazen de çok yakın bir arkadaş olabilir.
Kendi ekiplerimizde bu konu doğumun son ayında detaylı olarak konuşulur ve karara bağlanır. Böylece doğumda gebenin mahremiyetini tehlikeye sokacak ve özellikle istemediği kişilerin odaya hatta hastaneye gelmesi engellenir. Bu sayede doğuma genellikle sadece 3 kişi gelirler. Anne-Baba-Bebek. Bu sayede hastane personeli de rahat eder.
Siz de düşünün. Doğumda yanınıza kimleri istiyorsunuz? İstemediklerinizin gelmesini önlemek için bir organizasyon yaptınız mı?