Dudak Kanseri Nedir?

Yazar Çetin VuralKulak Burun Boğaz Doktoru • 15 Ağustos 2019 • Yorumlar:

“Dudak kanserleri, erken evrede teşhis edilip boyun bölgesinin de aynı özenle tedavi edilmesiyle, hemen her zaman iyileşebilen bir hastalıktır.”

Prof. Dr. Çetin Vural

Dudak, ağız boşluğuna ait bir yapı ve onun başlangıcı olarak kabul edilir. Dudaklar, üzerini örten tabakaya göre iki ayrı bölümde incelenir:

  • Ağızı kaplayan örtücü tabakanın bir devamı olarak kabul edilen ve cilde göre daha ince, pembemsi ve kesinlikle tüy içermeyen mukozal kısım.
  • Onu çevreleyen yüz cildiyle örtülü bölüm.

Dudakların beslenme ve konuşmadaki rolleri çok önemlidir. Dudak olmadan özellikle su ve diğer sıvı gıdaların alınması çok zor olacaktır. Ayrıca, pek çok harf ve hecenin dudak olmadan telafuz edilmesi mümkün olmayacaktır.

Dudak tümörü nedir?

Tümör terimi, kontrolsüz hücre büyümesi ile oluşan kitleler için kullanılmaktadır. Tümörler iyi huylu (benign, selim) ya da kötü huylu (malign, habis) olabilmektedir. İyi huylu tümörler yavaş ve çevre dokuları iterek büyürler ve lenf bezeleri ile uzak organlara metastaz (sıçrama) yapmazlar.

Örtücü tabakalardan kaynaklanan kötü huylu tümörlere tıpta kanser (karsinom, karsinoma) adı verilmektedir. Vücuttaki her organda olduğu gibi dudaklarda da iyi huylu tümörler ve kanser türleri oluşabilmektedir.

Dudak kanseri nedir?

Dudak kanseri, dudak yapılarının üzerini örten epitel hücrelerinin kontrolsüz büyümesi, çevre yapıları işgal ve harap etmesi ile seyreden bir hastalıktır. Dudak kanserlerinin örtücü tabakadan kaynaklanan bu türüneSkuamoz Hücreli Kanser adı verilir ve dudakta ortaya çıkan kötü huylu tümörlerin çok büyük bir kısmını oluşturur.

Bu kanser türü, özellikle alt dudağın mukozal yüzeyinde gelişir. Üst dudakta ve dudakların yüz cildiyle kaplı kısımlarında da daha az sıklıkla da olsa kanser gelişebilmektedir. Nadiren de dudak iç kısmında yer alan mikroskobik tükürük bezlerinden kaynaklanan tükürük bezi tümörlerine rastlanmaktadır.

Dudak kanseri dudağın hangi bölümlerinde görülür?

Dudak kanseri tipik olarak alt dudak mukozal kısma yerleşir. Dudak kanserlerinin %80’i alt dudakta oluşmaktadır. Üst dudakta veya dudağın ciltle kaplı bölümlerinde bu tümörün ortaya çıkma olasılığı daha azdır.

Dudak kanserinin türleri nelerdir?

Dudak kanserlerinin büyük çoğunluğu, dudağın yüzeyini kaplayan ve epitel adını alan örtücü tabakadan kaynaklanan skuamoz hücreli kanser (epidermoid kanser) türündedir. Bu kanser türü ağız, boğaz, gırtlak ve yutak bölgelerinin en sık görülen kanseridir.

Bunun yanı sıra dudağın iç yüzeyini örten mikroskobik tükürük bezlerinden kaynaklanan tümörler (adenoid kistik kanser ve mukoepidermoid kanser) veya cilde rengini veren hücrelerden kaynaklanan melanom (melanoma) tümörleri de görülebilmektedir.

Bu tümörlerin yanı sıra dudağın yapısına katılan kaslar, damarlar, bağ dokusu gibi dokulardan da çok nadiren de olsa tümörler gelişebilmektedir.

Dudak kanserinin sebepleri nelerdir?

Güneş ışığı, özellikle yukarıdan gelen ışınlara daha fazla maruz kalan alt dudağın kanserlerinin oluşumunda önemli bir etkendir. Mesleği nedeniyle güneş altında saatler geçiren kişilerde, doğrudan güneş ışığına (Ultraviyole – UV) maruz kalan alt dudakta tümör gelişme riski diğer insanlara kıyasla daha fazladır. Yapılan bir bilimsel çalışmada güneş altında çalışan çiftçilerde sigara tüketiminden bağımsız olarak kapalı ortamda çalışanlara kıyasla 3 kat fazla dudak kanseri görüldüğü saptanmıştır.

Bronzlaşmak amacıyla solaryumda ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın, dudak kanseri riskini arttırdığını da vurgulamak isterim.

Özellikle boğaz ve yutak bölgesi kanserlerinde önemli bir sebep olarak suçlanan HPV (Human Papilloma Virus – İnsan Siğil Virüsü) ‘nin dudak kanserinde rolünün bulunmadığı düşünülmektedir.

Dudak kanseri kimlerde daha sık görülür?

Dudak kanseri tipik olarak güneş altında saatler geçiren çiftçilik gibi meslekleri sürdüren orta ve ileri yaş erkeklerin hastalığıdır. Bu kişiler çoğu kez sigara da tüketmektedirler. Ancak sigara tüketmeyen, vaktinin çoğunu kapalı alanlarda geçiren kadın ve erkeklerde de bu hastalığa rastlanabilmektedir. Dudak kanseri hastalarının %75’i erkektir.

Ayrıca bağışıklık sistemi çalışmayan veya organ nakli sonrası organ reddini önlemek için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan kişilerde dudak kanserine daha sık rastlanmaktadır.

Dudak kanseri belirtileri nelerdir?

Dudak kanserinin temel belirtisi, dudakta iyileşmeyen yara, kabuklanma ve şişliktir. Burada 2-3 haftadan daha uzun bir süredir var olan yara veya şişlikten söz etmekteyiz. Bazı hastalarda boyundaki lenf bezelerine metastaza bağlı çene altında şişlik oluşabilmektedir.

Dudak kanserlerinin uçuklarla bir ilişkisi var mıdır?

Herpes virüsü tarafından oluşturulan uçuk, dudak kanserinden farklı bir hastalıktır. Kanserin aksine, genellikle iki hafta içerisinde iyileşerek kaybolur. Dudak kanserinin oluşumunda uçuğun bir etkisinin olduğuna dair kanıt yoktur.

Ne zaman doktor muayenesi gereklidir?

 

Dudaklarda üç haftadan uzun süredir bulunan yara, kabarıklık, çukurlaşma veya kabuklanma şeklindeki oluşumlarda bir kulak burun boğaz hekimine başvurmakta fayda vardır.

Muayene nasıl yapılır ve muayene sonrası hangi tetkikler uygulanır?

 

Öncelikle güçlü bir ışık altında dudaktaki yara, kabarıklık veya kabuklanma şeklinde görülen lezyonu inceleriz. Daha sonra lezyonun sertliğini ve uzanımını kontrol ederiz.Bu aşamadan sonra, boyundaki lenf bezelerinin durumu elle yapılan muayenede incelenir.

Muayeneden sonra tümör şüphesi varsa çoğu kez ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) veya MR gibi radyolojik yöntemlerden biri ya da birden fazlasıyla boyun bölgeleri araştırılır.

Ardından yapılan, lezyondan biyopsi almak veya kimi zaman tamamen çıkartıp patoloji incelemesi için patoloji uzmanına yollamaktır. Biyopsi sonucu kanser olarak raporlanırsa kimi zaman PET-BT tetkiki ile tümörün uzak bölgelere yayılım yapıp yapmadığı da araştırılır.

“Kesin kanser teşhisi, ancak patoloji uzmanının yaptığı incelemeler sonucunda ortaya çıkabilir.”

Bunun öncesinde kanser şüphesi söz konusudur.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)