“Dudak”tan Kalbe

Doğuştan dudak yarıklı bir bebeğin tedavisini planlamak hem çok zor hem de çok kolay bir yaklaşımdır.

Sevgi sözcüklerini söyleyebilmemiz, dudaklarımız sayesinde olmaktadır. Duygu ve düşüncelerimizi sevdiklerimize değişik vasıtalarla ulaştırmamız mümkündür. Bunu, yıllarca; mektupla, telgrafla, telsizle, ankesörlü telefonlarla yaptık. Şimdilerde ise; mesajla, e-maille ve görüntülü telefonlarla yapmaktayız, Ancak insanın özellikle karşı cinse, onu sevdiğini söyleyebilmesi hatta bir öpücük kondurabilmesi için dudaklara ihtiyaç duyulduğu yadsınamaz bir gerçektir.

En işlevsel organlar sıralamasında dudakların son derece önemli olduğu açık bir gerçektir Yeme, içme, konuşma hatta düzenli ve rahat nefes alabilmemiz için dudaklara ihtiyacımız vardır. Eğer dudaklarımızın başına bir kaza gelecek olursa, birçok işlevimiz anında sekteye uğrayacaktır.

Bir bebek dudak yarıklı doğarsa, başta emme ve beslenme olmak üzere tüm bu işlevlerin yerine getirilmesinde bir 'eksiklik var demektir, Plastik cerrah olarak bizim görevimiz, bu minik bireyimizin de ileride partnerinin kalbine ulaşırken, dudakla ilgili bir sorun yaşamaması olmalıdır.

Bebek doğduğunda ilk önce cinsiyetine bakılması, normal karşılanması gereken bir harekettir. Ancak daha sonra bebeğin ellerine ayaklarına bakılır. Bir eksiklik veya fazlalık olmasın diye. Bu konuda deneyimli olan aileler dudağına da bakmayı ihmal etmez Çünkü toplumumuzda binde bir 6 olsa, yarık dudaklı bebek doğma olasılığı söz konusudur. Burada kullandığımız “binde bir" tabiri, dudak yarığının toplumumuzda çok nadir görüldüğü anlamına gelmez. Çünkü istatistiki olarak da bu tanım "cuk” oturmuştur Yani ülkemizde 1.000 canlı doğumdan 1 tanesi, dudak yarıklı olarak doğmaktadır. Anne ile babanın akraba olması bu olasılığı daha da arttırmaktadır. Bu yüzden mümkün olduğunca akraba evliliklerinden kaçınmak gerektiğini burada bir kez daha vurgulamadan geçemeyeceğim, Annenin hamilelik döneminde, özellikle ilk üç ayda geçirdiği bazı hastalıkların da, bebeğin dudak yarıklı doğmasına neden olduğu bilinmektedir.

Halk arasında “tavşan dudak" veya “kurt ağız” olarak da adlandırılan bu rahatsızlık, bebek doğar doğmaz ailede bir panik havası esmesine neden olur. İnsanlar, kendilerini ilgilendiren konularda, yeterince bilgi sahibi olamamaktan aşırı derecede endişe duyarlar. Bilgi sahibi olmayınca, çeşitli kötü senaryolar üretilmeye başlanır. Kaygı artar ve artık iş içinden çıkılamaz bir hal alır. Bunun tersi de mümkündür. Yani en umutsuz durumlarda bile, insanların mantıklı açıklamalar karşısında daha tahammüllü olabildikleri saptanmıştır.

Peki, dudak yarıklı doğan bir bebek tamamıyla tedavi edilebilir mi? Yani normal nefes alır, normal beslenebilir ve normal konuşabilir mi?

Bir ailede dudak yarıklı bir bebeğin doğumu söz konusu ise ailenin telaşlanmaması gerekir. Eğer zamanında tedavi planlanıp uygulanırsa, bu bebeğin diğer arkadaşlarından hiçbir farkı olmadan; normal olarak yemesi, içmesi ve konuşması mümkün olacaktır.

Bebeği dudak yarıklı doğan aile, telaş ve endişe içindedir. Öncelikle niçin böyle bir durumun kendi başlarına geldiğini sorgularlar. Sonra da bu sorunun tamamıyla giderilip giderilemeyeceği konusunda bilgilendirilmek isterler. Ayrıca, dudak yarıklı bebeğin nasıl besleneceği konusunda da kafalar karışıktır. Öncelikle bu beslenme konusu açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu durumlarda, dudak bütünlüğü tam olmadığı için, bebek vakum yapamaz, Annesini emmekte güçlük çeker. Bu yüzden bebek biberonla beslenmelidir. Beslenmede ilk tercih anne sütü olmalıdır. Bunun için önce anne sütü “triley” (göğüs pompası) ile sağılmalı, sonra uzun “puar"lı biberonlara aktarılarak bebeğe içirilmelidir. Bu işlem bebek kucakta 45 derece açı yapacak şekilde tutularak yapılmalıdır. Bebek asla sırtüstü yatırılarak beslenmemelidir. Aksi takdirde yiyeceklerin bebeğin genzine kaçması ve solunum güçlüğü yaşanması söz konusu olabilir. Bu bebekler vakum yapamadıkları için emme işlemi sırasında aşırı efor sarf ederler, çabuk yorulurlar ve doymadan emmeyi bırakmak zorunda kalırlar. Bu yüzden beslenmenin sık aralıklarla yapılması gerekmektedir. Ayrıca tam vakum yapamayan dudak yarıklı bebekler, emme sırasında bolca hava yutarlar. Bu nedenle, bu bebeklerin beslendikten sonra gazının çıkarılması, hayati önem taşır.

“Doğuştan Dudak Yarığı”nın tedavisi, cerrahidir. Burada vurgulanması gereken en önemli nokta, ameliyatın hangi yaşta yapılmasının daha uygun olduğunun belirlenmesidir, Daha erken veya daha geç yapılacak girişimler sonrasında, bazı sorunların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Genel olarak amacımız, doğumdan sonraki en erken dönemde bu operasyonu gerçekleştirmek olmalıdır, Böylece, hem ailenin kaygıları giderilmiş hem de dudağın normal anatomisi ve işlevsel görevi yerine getirilmiş olur. Ancak doğumdan hemen sonra bebeğin ameliyat edilmesinin de bazı riskleri vardır. Çünkü bu bebeklerin ameliyatları, genel anestezi altında, yani uyutularak gerçekleştirilmektedir. Bir bebeğin genel anestezi alabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi ve anestezi almasında bir sakıncanın olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Dudak yarıklı bebekler için ameliyata kadar geçecek süreç bilimsel olarak belirlenmiştir. Bunun için 10'lar kuralını uygulamaktayız. Yani bebek 10 haftalık olacak, kan değeri (Hb) en az 10 olacak ve 10 Libre (yaklaşık 4.5 kg) olacak. Bu şartları yerine getiren ve genel anestezi açısından sorunu bulunmayan bebeğin, artık bir an önce ameliyata alınmaması için bir neden yoktur. Oldukça erken yaşta (2,5 ay) gerçekleştirilen bu ameliyatlardan sonra dudakta kalacak ameliyat izi de minimal olmaktadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Osman Metin Yavuz Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)