Dünya Dönüyor

Yazar Selin Kara PamukPsikolog • 11 Ekim 2019 • Yorumlar:

Dünya dönüyor, dönüyor, dönüyor…

Dünya tabii ki de dönüyor, ama benim etrafımda diyen biri misiniz ya da eşiniz, dostunuz, patronunuz mu kendini dünya merkezinde gören. Öyleyse bu yazı sizin için…

Gelişiminin 9 ile 18. ayları sırasında dış dünyaya açılmaya başlayan çocuk engellerden habersiz gözükür, her şey ona büyülü gelmektedir. Bir başka deyişle dış dünya ile aşk yaşamaktadır. Çocuğun dış dünyaya açılırken en önemli ihtiyaçlarından biri annenin büyümesine verdiği destek ve dış dünyada başarısız olduğunda bunun uygun şekilde tamir edilmesidir. Bu ne demek? Dünyayı keşfederken her şeyin mükemmel gideceğini düşünen çocuk, örneğin yürümeye başlarken düşer ve zihnindeki o mükemmellik hissinin zedelenmesinden zarar görür. Bunu uygun şekilde tamir etmek sağlıklı bir yetişkin olmak için önemli bir adımdır. 

Ya tamir edilmezse? İşte o zaman narsisistik kişiliğin çekirdekleri atılmış olacaktır. Çocuk kendini korumaya almak adına hayatı boyunca bu mükemmellik hissini, yani dünyanın merkezinde olduğu hissini sürdürmek zorundadır. 

Bu kişiler iki birimde yaşar. Ya karşısındaki cezalandırıcı, saldırgan, değersizleştirici algılayıp kendini parçalanmış, değersiz hisseder ve bunu utanç ve aşağılık hisleri takip eder. Ya da ilişkide olduğu herkesi mükemmel görüp kendini üstün, çok zeki, mükemmel, tapılası ve emin hisseder. Ama genel hatlarıyla görünen ikinci saydığımız özelliklerdir. Aşağılanmış ve değersizlik hisleri kişinin o kadar canını yakmaktadır ki, bunu göstermemek adında mükemmelliğini sürdürmek zorundadır. Tıpkı bilgisayarın ekran koruyucusu gibi. Arka ekranda olan ilk gördüğümüz değildir çoğu zaman. 

Bu kişiler çevresel başarısızlıklar, olumsuzluklar, mükemmellik hissini sarsacak duygulanımlar yaşadığı zaman, tüm bunların üzerini kapamak için kaçınma, inkâr, başkalarını değersizleştirme, kötüleme, reddetme gibi davranışlar göstermektedirler. 

 

Mükemmel olmak ve bunu sürdürmek adına para, güç, güzellik, seks vb. alanlarda hayranlığı toplamak adına çılgınca çaba gösteren narsisistik kişiler olduğu gibi idealize ettiği herhangi bir şeyin ışığında mükemmelliği sürdüren kişiler de vardır. Tuttuğu takım, parti, sevdiği şarkıcı vb. hepsi ama hepsi en mükemmelidir, çünkü onundur. Bu kişiler kendilerini sürekli eleştirir, fakat bunun altında yatan ben aslında mükemmel olabilirim ama başaramıyorum düşüncesidir. Bir diğer narsisistik kişilik ise sürekli etrafındakilere saldırarak, değersizleştirerek mükemmelliği sürdürürler. 

Bu kişileri terapide görmek çok sık rastlanan durumlar değildir. Çünkü o zaten mükemmeldir. Ancak ilerleyen yaşlarda arkaya bakıp aslında bu mükemmelliği kendilerinin yarattığını az da olsa hissedenler ya derin bir depresyona girip ya da yine kendi vücuduna aşırı yatırım yaptığından panik atak gibi rahatsızlıklarla terapiye başvururlar. Terapiye başvuracak kadar gerçekle yüzleşemeyenler ise huysuz bir ihtiyar olma yolunda ilerlemektedirler.  Terapiye getiren başka şeyler ise tamir edemeyeceği büyüklükteki hayat başarısızlıklarıdır. Kariyerindeki değişimler, iflas, duygusal açıdan beslenilen bir kişinin kaybı, büyük bir hastalık vb. 

 

Bu kişilerle yaşamak oldukça zordur. Çünkü kendi kafalarından geçen her ne ise doğru olan odur ve bunu karşısındakine kabul ettirmek için bile uğraşmazlar. Zaten o ne düşünüyorsa herkes onu düşünmektedir. Bu kişilerle iletişimini sürdürmek isteyenler çoğu zaman kendinden vazgeçerek karşısındakini aynalamak, halk diliyle pofpoflamak durumundadırlar. Bir eleştiri yaparken bu yolu kullanarak önce bu kişilerin biraz olsun dinlemeleri sağlanabilir. Sert bir eleştiri karşısında iç dünyalarına ulaşmanız oldukça zordur, çok ciddi bir kırılma yaşayarak ya sizi değersizleştirirler ya da uzaklaşırlar. 

 

 Eğer etrafınızda bu tarz kişiler varsa hayatınızı kolaylaştıracak birkaç ipucu vermek istedim. Hadi bakalım, kolay gelsin !

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)