Dünyaya Sağlıklı Bir Bebek Getirebilmek İçin Sağlıklı ve Doğru Beslenin
Yazar Zuhal Aynacı Bayel • Diyetisyen • 28 Şubat 2018 • Yorumlar:
Hamilelikte yetersiz ve dengesiz beslenmenin anne sağlığına etkileri günümüzde yapılan pek çok çalışmada kanıtlanmış bir gerçektir.
Gebelikte kadının vücudunda yeni bir canlının oluşması ve büyümesi ile bazı değişiklikler izlenir. Oluşan bu değişikliklerle birlikte gebe kadın hem kendisinin hem de bebeğinin gereksinimlerini karşılayabilmek için beslenmesine daha fazla dikkat etmek zorundadır.
Gebe kadın gebeliği süresince;
• Kendi fizyolojik gereksinmelerini (enerji ve besin öğeleri) karşılamak,
• Vücudundaki depolarını dengede tutmak,
• Karnındaki bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlamak,
• Emzirmeye hazırlık için salgılanacak sütün enerji ve besin öğelerini karşılamak için yeterli ve dengeli beslenmek zorundadır.
Gebelik süresince annenin kötü beslenmesi erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğum riskini artırmakta, bebeğin beden ve zihin gelişimini olumsuz etkileyebilmekte ve ölü doğumlar görülebilmektedir. Bebekte oluşabildiği gibi annede de oluşabilecek bazı problemlerin engellemesi ve azaltması yönünden de yeterli ve dengeli beslenme önem kazanmaktadır.
Demir yetmezliği anemisi, zayıflık, diş çürüklüğü, osteomalacia( kemeik erimeleri ), toksemi ( gebelik zehirlenmeleri ), megaloblastik anemi, şişmanlıkla karşılaşma riski yüksektir.
Megaloblastik aneminin nedenlerine bakıldığında yüzde doksanbeş oranında B12 ve folik asit eksikliği görülebilir ya daveya ikisi beraber olarak eksiktir.
Folik asit eksikliği: En sık neden beslenmeye bağlıdır. Yeşil sebzeler (ıspanak), meyveler (portakal) ve karaciğer-böbrekde fazlaca bulunur. Tahıllarda, sebzelerde, meyvelerde, et ve balıkta da bulunur. Bunlardan yeterince beslenmeyelerde görülür. İlaç kullananlarda (fenobarbital, mtx), prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde de sık görülür.
B12 eksikliği: En sık hayvansal gıdaları (et ve süt ürünleri, yumurta) yeterli almayan kişilerde, almayan anne ve gebelerin bebeklerinde görülür. Daha çok çocuklarda görülür. Gebelerde bu tip anemiye ilişkin genel belirtilerin çoğu asemptomatiktir. Anemi derinleştikçe iştahsızlık, huzursuzluk, gelişmede yavaşlama-duraklama, halsizlik, güçsüzlük ortaya çıkar. Çok derin anemide konjestif kalp yetmezliği olabilir.Gastrointestinal ( mide –barsak sistemi) sistem belirtileri incelendiğinde de dil düz, kırmızı ve ağrılıdır (glosit). İştahsızlık, ağırlık kaybı, bulantı, kabızlık ön planda olabilir.
Hamileliğiniz yaza denk geldiyse sağlıklı beslenmenin yollarına gelince vazgeçilmez olanlar sırasıyla;
1- Dört yapraklı yoncamızdaki tüm gıdalardan yararlanın
Dört yapraklı yonca diyeti, böylesi özel bir dönemde olası sıkıntıların üstesinden gelmek için uygulanabilecek en ideal beslenme şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Dört yapraklı yonca diyetinde temel hedef ihtiyacımız olan taze mevsim meyve ve sebzeleri, az yağlı süt ve süt ürünleri, rafine edilmemiş tam tahıllar, et ve ürünlerini sofralara taşıyarak beslenme çeşitliliği oluşturulmuş öğünler tüketmektir. Gebelikte aşırı kilo almayı engellemek için en sık başvurulan yöntem, genellikle az öğün tüketimine dayanan aç kalma diyetleri ya da düşük kalorili popüler diyetlerdir. Oysa mevsimle birlikte değişen dengeyi kurmak için çabalayan vücudun, gereksiz ağırlık kazanımını engellemek ve mevsimsel yorgunluk kurtulabilmek için aç kalmaya değil, sağlıklı beslenme ile doyurulmaya ihtiyacı vardır. Bu hem bebeğin sağlıklı gelişimi, hem de anne adayının bedenen- ruhen sağlıklı kalabilmesinin vazgeçilmez unsurudur.
2- Öğün atlamayın Bu dönemde üç ana ve iki- üç ara olmak üzere toplamda beş-altı öğün tüketmek sindirim sisteminin yorulmasını önler, zinde bir vücudun temelinde yer alan taşlardan birisi olan kan şeker regülasyonunun sağlanmasında yardımcı olur. Metabolizmanızı yormaz, hücreler günün her saatinde enerji bulacağından son derece verimli ve keyifli çalışacaktır. Bebeğin gereksinimleri karşılanacaktır.
3- Vitamin ve mineralleri doğal gıdalardan almaya özen gösterin Bu dönemde savunma sistemimiz zayıflayabileceği için yorgunluğa karşı savaşmakta bize yardımcı olacak vitamin ve minerallerin eksiksiz alınması büyük önem taşır. Niasin, Tiamin, Riboflavin, B6, B9, B12, C vitamini, demir, potasyum, krom, selenyum, iyot gibi vitamin ve minerallerin eksik alınması yorgunluk tablosunu ağırlaştırır. Yeterli ve dengeli bir beslenme ile yetersizliklerin önüne geçilmelidir. Özellikle ekmek ve tahıl-kurubaklagillerin çıkarıldığı diyetler bu duruma zemin hazırlayacak zaten ikinci bir canı taşıyan bedeni iyice çıkmaza sokacaktır.
4- Vücudu canlandıran besinleri diyetinize dâhil edin Sebze ve meyveler, tahıllar, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünlerinden oluşan dört yapraklı yonca diyeti, bahar yorgunluğunun önlenmesi için önemlidir. Balık, yağlı tohumlar, avokado, çilek, ananas, kivi, muz, üzüm, erik, kiraz, incir, süt, kefir ve süt ürünleri ile yorgunluğunuzun ve sıvı kaybınızın önüne geçmelisiniz.
5- Metabolizmayı olumsuz etkileyen besinlerden uzak durun Kalori bakımından yoğun, besinsel açıdan fakir olan fast food ürünleri, şekerli ve asitli içecekler, paketli gıdaların tüketim, gebelikteki olası risklerin artmasına zemin hazırlar. Anlık enerji veren bu gıdalar, kan şekerinizi hızlıca yükseltip hızlıca da düşürdüklerinden gün boyu halsizliğinizi tetikler durur. Ayrıca uykusuzluğu da tetikleyebileceği, sıvı elektrolit dengesizliklerine neden olabileceği için koyu çay ve kahve tüketiminden uzak durmak son derece önem arz eder. Özellikle mide sıkıntıları da göz ardı edilmemelidir. Çünkü çay ve kahve tüketimiyle birlikte mide asit salgısında ortaya çıkan artış, mide-barsak problemlerinin tetiklenmesini de beraberinde getirmektedir. Bu dönemde çay ve kahve yerine su ve ayran, uygun açık bitki çaylarını aşırıya kaçmadan tercih etmek en doğrusudur.
6- Su tüketimi, ödem, hormonal dengelerdeki değişimler nedeniyle yaz gebeliklerinde en sık karşılaşılan problemlerdendir. Bu aylarda “Ödem tuttuğumu hissediyorum. Ve bu beni çok rahatsız ediyor. Çözmek için ne yapmalıyım? Özel bir tarifiniz var mı?” şeklindeki sorularla sık karşılaşılır. Oysa ödemi çözmenin en iyi yolu bol miktarda su içmektir. Ödem, baş ağrısı, kas krampları gibi sorunlardan uzak kalmak adına günlük su ve sıvı alımınızı artırmalı, tuz alımınızı azaltmalısınız. Bunun en güzel yolu günde 10-12 bardak su içmekten geçmektedir.
Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek beslenme şeklinizle alakalıdır Artık kendinize kurduğunuz sofraları bir kere olsun gözden geçirme şansı tanıyın. Doğru ve yanlışlarınızın okları hangi yöne doğru bakıyor gözlemleyin. Bu mevsimdeki gebeliğinizi, sağlıklı beslenmeye başlamak için bir fırsat haline getirmeye çalışın. Sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzınız haline getirerek sağlığın ve keyfin tadını çıkarmaya başlayın. Bu şekilde enerjinizin gündüz ve gece düşmediğini gözlemleyecek ve yalnızca bedenen değil ruhen de kendinizi çok daha rahat ve enerjik hissederek, günlük veriminizin ve performansınızın asla azalmadığını göreceksiniz. Tabii sağlıklı bir bebeği de kucağınıza almanız da cabası…
UNUTMAYIN…
İyi beslenmeniz sayesinde
• Bebeğiniz olması gereken büyüme ve gelişmeyi sağlayarak, sağlıklı vücut ağırlığında doğacaktır.
• Doğum defektleri riski azalır.
• Anne sağlığı korunur.
• Emzirme için gerekli yağ ve sıvı depoları sağlanacaktır.
* Kronik sağlık problemleri engellenir.
Hamilelikte iyi beslenme iyi emzirmenin anahtarıdır..
Gebelikte yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda görülebilecek sorunlar….
• Kansızlık (anemi)
• Kemik dokusu bozuklukları (osteomalasia)
• Gebelik zehirlenmesi (toksemi)
• Ödem
• Ağırlık kazanımının yetersiz olması ile birlikte bebek ve anne sağlığının bozulması,
• Anne ve bebek ölümleri
• Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumları,
• Bebekte zihinsel ve fiziksel gelişim bozuklukları riski kendiliğinden ortadan kalkacaktır.