Duygu ve Düşüncelerin Kontrolü Mümkün Müdür?
Yazar Serdar Doruk Avunduk • Psikolog • 28 Ağustos 2018 • Yorumlar:
“En çok hangi duygunuzu/hissinizi kontrol etmek isterdiniz?” sorusunu birçok platformda, denk geldiğim sohbetlerde sormaya gayret ettim. Genellikle “nerden çıktı bu soru şimdi?” farkındalığı ile birlikte, “hüzün”, “ağlamaklı olmak”, “duygusallık”, “öfke”, ”sabırsızlık” ve benzeri duygu ve düşüncelerin “değiştirilmek” ve “kontrol edilmek” istendiğine dair geri bildirimler aldım. Amacım bir kamuoyu oluşturmak ve o doğrultuda yazımın son şeklini vermekti. Bu yüzden gizlilik ilkemiz temeline dayanan ve samimiyetle cevaplayan herkese buradan tekrar teşekkür ediyorum.
Kontrol, kendi içinde bir bütünlüğü koruyan ve sınırları belirleyen bir denetleme yeteneği olarak özetlenebilir. Çevremizde (dış dünyada) olan biten birçok olay kendi kontrol kümemiz içinde ise direkt veya dolaylı olarak müdahale edebilir onu “kontrolümüz altında” yeni bir forma kavuşturabiliriz. Sevmediğimiz bir programı kapatmak gibi. Hoşumuza giden bir şarkıyı dinlemek gibi. İstediğimiz yemeği sipariş etmek gibi.
Size şu haberi verebilirim ki çevremizde bize istediğimiz planlamalarda, hayatımızı düzenlemede, geçmiş, günümüz ve geleceğe yönelik kararlar almakta işimize yarayan yönetici pozisyonunda bulunduran bu kontrol yeteneği maalesef düşünceler ve duygular üstünde o kadar da işe yaramıyor. Araştırmalar gösteriyor ki insan beyni günde 20.000 ile 80.000 arası düşünce ve buna bağlı yine binlerce duygu üretiyor, işliyor ve geri plana itiyor.
Peki nasıl oluyor da bu kadar çok düşünceden sadece bazılarını bu akışta “durdurup” sözde “kontrol” etmeye”, “başa çıkmaya”, “düşünmemeye”, “halletmeye” çalışıyoruz. Tabi bu “durdurmaya” veya “hızlıca göndermeye” çalıştığımız şeylerin birçok ekole göre bizimle bir bağlantısı var. Ek olarak yine bu olan bitenin son dönem terapilerde birçok açıklaması var. Bunlardan bazılarına değinecek olursak.
*Kişinin kendine sınırlı özgürlük tanıması.
*Kontrol etmekten başka bir yol ve yöntemi bilmiyor olması.
*”Mutluluk” haricinde başka bir duygunun ve düşüncenin varlığını “olağandışı” kabul etmesi.
*”Düşünmemeye çalışmak”, ”kabullenmemek” yaşanan sorunları ortadan kaldırır yanılgısı.
Tabi bunlar sadece birkaç tanesi.
Minik bir not: Yanlış anlaşılma olmasın, olan biten her şeyi kontrol edemiyor değiliz. Ancak sadece bir kısmını kontrol edebiliyoruz ve bunu da doğru noktalarda uygularsak yaşanan şeylerin daha anlamlı ve renkli kılınması çok daha mümkün görünüyor.