Duygular
Yazar Ümit Yener • 1 Kasım 2024 • Yorumlar:
İnsan biyopsikososyal bir varlıktır yani mizacımız, genetiğimiz, fizyolojik yapımız, zihnimiz, duygu, düşüncelerimiz, kişiliğimiz, ailemiz, arkadaşlarımız, okulumuz, işimiz….hepsi bizi biz yapan etkenlerdir. Bunların her birindeki bir değişiklik diğerlerini etkiler.
Aşağıdaki beş daire herhangi bir anda olduğumuz yer, yaşadığımız olay yani o anki durumumuz ile o durumu yaşarken ki duygu-düşünce-duyum ve davranışlarımızın etkileşimini gösterir.
İyi bir haber aldınız. Hoş duygular yaşar, olumlu şeyler düşünürsünüz bu arada bedeniniz rahatlar, gevşer ve bu iyilik haline uygun davranırsınız, belki güzel bir yemek yaparsınız, kutlamaya gidersiniz.
Tersine hoş olmayan bir haber aldınız, olumsuz duygular hisseder, olumsuz düşünürsünüz, bu arada bedeniniz belki kasılır, ateş basar ya da üşür, belki nefes almakta zorlanırsınız ve o ruh haline uygun davranırsınız. Belki o an yapmanız gereken önemli bir işi erteler ve hiçbir şey yapmazsınız.
Kısaca o an içinde bulunduğumuz durum, duygumuz, düşüncemiz, bedensel duyumlarımız ve davranışlarımız hepsi birbirini etkiler, olumlu değişimler olumlu, olumsuz değişimler olumsuz etkiler.
Duygularımıza biraz daha yakından bakalım.
Bazen mutlu, neşeli, huzurlu, gururlu, güçlü,
Bazen üzgün, incinmiş, kırılmış, öfkeli, şaşkın,
Bazen umutsuz, çaresiz, yetersiz, kaygılı, korkulu, tiksinmiş, suçlu hissederiz. Hissettiğimiz her duygunun bize iletmek istediği bir mesaj vardır. Bazılarına bakalım. Öfke; engelledin, haksızlığa uğradın, mücadele et, der.
Suçluluk, utanç, mahcubiyet; hatalıydın, etiğe, kurallara, normlara uymadın der ve kişiyi yaptıkları ya da yapmadıkları üzerinde düşündürür ve durumu düzeltecek eylemlere yönlendirir, sosyal yaşamın ve iletişimin sürmesini sağlar.
Üzüntü, karamsarlık, hayal kırıklığı ve hatta melankoli; kaybettin der. Kişi arkadaşını, dostunu, işini, bir yakınını kaybetmiştir. Hedeflerin gerçekleşmedi, hedeflerini gözden geçir ya hedefini değiştir ya da ona ulaşma yolunu değiştir der. Hatta melankoli, depresif duygu durumu, içsel ve dışsal kaynaklarını tükettin, şimdi içine çekil ve biraz dinlen, biraz şarj ol der tıpkı cep telefonunun şarjı çok az kaldığında ekranını karartması gibi.
Kaygı, korku; etrafta tehditler var, korku kaç; kaygı tedbir al, der. Bu duygular uyarıcıdır.
Sonuç olarak her duygunun bize bir mesajı vardır. Hiçbiri boşuna gelmez. O yüzden kişi, bunu hissetmemeliyim diyerek duygusundan kaçmamalı, görmezden gelmeye, bir an evvel göndermeye çalışmamalı. Hepsi vücutta belli bir süre kalır sonra vücudu terk eder, sonsuza kadar bizimle kalmazlar. O yüzden tüm duyguları saygıyla kabul etmeli, doğru mesajı almalı, sindirilmesi için kendine zaman tanımalı ve yola devam etmelidir. Sevgiler …
Ümit YENER Psikolog