Duygusal Açlık
Yazar Belgin Turan • Aile Danışmanı • 25 Ekim 2021 • Yorumlar:
Kaygı, endişe, korku zaman zaman kişiyi korur. Biliyoruz ki, şu dönemde hijyenik koşullara uymak, sosyal mesafeye dikkat etmek, evde kalmak bizi korur. Tamam, bunları yapalım. Fakat sabahtan akşama kadar evde sürekli temizlik ve çeşit çeşit hamur işleri yapılıyorsa, sürekli panik yapılıyorsa bu da hem kişinin hem de ailesinin ruhsal durumunu etkiler. Stresimi ve kaygımı nasıl daha iyi yönetebilirim?
Kaygı, korkuda bir duygudur ve tap noktasına varınca biteceğini biliyor muydunuz? Sizin ve sevdiklerinizin; hayat kalitesini etkiliyorsa bir uzmandan yardım almanız gerekebilir. Diyelim ki; bu kaygı ve stresle ilgili birçok yapılması gereken rahatlatıcı şeyler varken; bu kaygıyı “dengesiz beslenme, sürekli bir şeyler yeme” alışkanlığına dönüştürürseniz bu döngü artık devam edecek.
Ne zaman ki; bu döngü sağlığınızı olumsuz ölçüde etkileyip “görünüşünüzle” çatışmaya başlayınca alarm çalıyor demektir. Aslında bu alarm değişmeye başlamak için çok kıymetlidir. Peki duygusal açlık ne demektir? İnsan yaşamında, bir dönem kendine engel olamadığı, günlük yeme alışkanlığının dışına çıktığı olmuştur.
Duygular ve yeme alışkanlığı birbirini etkileyen iki yönlü bir ilişkidir. Şunu bilmek de fayda vardır ki, duygular da düşünceler kadar önemlidir. Yapılan araştırmalar; duygusal, ruhsal hastalıkları kolay ifade edenlerin stres ve gerginlik seviyelerinin azaldığını göstermiştir. Yeme alışkanlığımızda duygulardan etkileniyor.
Yemek yeme duyguların ifade etme biçimi haline geldiğinde “duygusal yeme” olumsuz bir duyguya bir tepki olarak aşırı yeme isteği ya da yiyecek tüketim değişimidir. En ilginç tarafı da çoğunlukla yerken büyük bir iştahla besinleri tüketip, sonrasında pişmanlık yaşanmasıdır.
Hangi Yiyeceklere Yöneliyorlar? Tatlı, hamur işleri, çikolata gibi belli yiyeceklere yönelmiş olmasıdır. Dengesiz beslenmenin sizi strese sokacağını biliyor muydunuz? Psikolojik boyutundan baktığımızda var olan bir sorunla nasıl başa çıkacağız. Stresli durumlarda (Corona, karantina dönemi) “kaç ya da kalıp savaş”. Kişinin kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz. Danışmanlık hizmeti alanlar da ödevlerini ne kadar yaptığı, hayatına ne kadar kattığı oranda iyileşiyor.
Çözüm Önerileri Öncelikle herkesin aile yapısı, alışkanlıkları, psikolojik durumu farklıdır. Buradan tek bir reçete vermek doğru değildir. Genel olarak neler yapabilirsiniz? Olumsuz duygu yemeyi tekrarlıyorsa, alışkanlık haline gelmeden bu davranışı yeniden nasıl düzenleyebilirsiniz? Stres ve kaygı düzeyinin yüksek olması; yağlı, şekerli veya baharatlı yiyeceklere yönlendirebilir.
Ilık bir duş almak, müzik dinlemek, tempolu yürüyüş ve en önemlisi de zihninize gelen o yiyeceğin size vereceği hazzın anlamını değiştirmek olabilir. Onun yerine daha hafif ve sağlıklı bir yiyecek koymak, sizi yedikten sonra pişmanlığa sürüklemeyecektir. Sağlıklı olmayı hak ediyorsunuz.