Duygusal Yoksunluk ve Evlilik İlişkisine Etkisi
Yazar Kübra Şimşek • Aile Danışmanı • 14 Haziran 2022 • Yorumlar:
Duygusal yoksunluk geçmişi olan bireyler evlilik ilişkilerinde yüksek beklenti içine girerek yoksunluk duygularını tolere etmek isterler. Yoğun yoksunluk hisleri nedeniyle karşılarındaki insanların duygusal ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğu inancıyla hareket ederler. Bu nedenle eşlerinden yoğun ilgi ve özen beklerler. Ne kadar ilgi görürlerse görsünler ihtiyaçlarının tamamen karşılanmadığını hissederler. Bekledikleri düzeyde ilgi görmemeleri halinde kolaylıkla öfkelenirler. Bu tür durumlarda eşlerinin davranışlarını kişiselleştirmeye meyillidirler. Kolaylıkla alınganlık gösterir ve tepkiseldirler. Duygusal dayanıklılıkları zayıftır. Kimi zaman istek ve ihtiyaçlarını dile getirmedikleri halde eşlerinin bu ifade edilmemiş istek ve ihtiyaçları anlamasını beklerler. Yoksunluk duygusunun geçmişten gelen öfkesini üstü örtülü olarak bu şekilde ifade ederler.
Evlilik ilişkinizdeki yoksunluk hislerinizi gözlemleyin. Duygusal anlamda neye ihtiyacınız olduğuna dair farkındalık geliştirin. Eşinizi suçlamak yerine ona hangi duyguların yoksunluğunu çektiğinizi ifade edin. İlişkinizi "şikayet" üzerine değil "empati" üzerine temellendirin. Ne istediğiniz konusunda daha net olmayı tercih edin. Anlaşılmak mı istiyorsunuz yoksa duygusal gerilim oluşturmak mı? Belirsizlikler en az sizin kadar eşinizi de rahatsız eder. Bu nedenle kendi duygularınıza dair farkındalık düzeyinizi yükseltin. Şuan neyin eksikliğini hissediyorum? Bu kadar öfkeli hissetmemin nedeni geçmişte karşılanmamış duygusal ihtiyaçlarım olabilir mi? Bu denli yüksek beklenti eşim için de yorucu olabilir mi? Eşim ve ailem duygusal anlamda talepkar olduğum kanaatindeler mi? Yüksek beklentilerimin sahibi içimdeki yoksun çocuk olabilir mi? İçimdeki yoksun çocuğun iyileşmesi yalnızca eşimin bana olan yaklaşımıyla mı ilgili?
Bu soruların cevapları onarım süreciniz açısından çok önemli. Öte yandan tekrarlayan örüntüleri fark edebilmek de gerekli. Çocukluğunuzda yeterince anlaşılmadınız, aile içinde duygusal doyumunuzu sağlayamadınız ve bu nedenle yetişkin hayatınızda ciddi duygusal boşluk yaşadınız. Evlendiniz, içinizdeki boşluk o kadar derindi ki onu doldurmak için duygusal taleplerinizi arttırdınız. Eşinizin ilgi ve şefkatiyle tatmin olmadınız. Eşinizin hep daha ilgili ve özenli olmasını arzuladınız. Bu kez eşinizin bıkkın tavırlarıyla karşılaştınız ve hayal kırıklığı yaşadınız. Bu şekilde yoksunluğa dair tekrar eden örüntü sürecine farkına varmadan zemin hazırladınız. Eğer tekrar eden bu örüntüden kaçınmak istiyorsanız öncelikle aşırı talepkar tavırdan uzaklaşmaya çalışın. Eşinizi zihninizde “yara bandı” olarak konumlamayın. Onun da duygusal olarak bir dayanma gücü olduğunu ve sürekli talep karşılayan konumda olmaktan yorulabileceğinin unutmayın. Duygusal ihtiyaçlarınızın karşılanması konusunda ısrarcı olmayın. Eğer biraz alan tanırsanız eşinizin ihtiyaç duyduğunuz ilgi ve şefkati size sunduğunun farkına varacaksınız.