Duygusal Zeka Neden Daha Önemli?
Yazar Hilal Usta • Psikolog • 2 Mart 2021 • Yorumlar:
İstiyoruz, istiyoruz, hep bir şeyler istiyor, bir şeyler bekliyoruz. Olması için şartların değişmesi veya zaman gerekiyor bazen. Bunu bile bile sabretmek zor geliyor. İşte bu bekleyebilme veya erteleyebilme durumu aslında Duygusal Zeka(EQ) seviyemiz hakkında fikir veriyor bizlere. Çünkü kişinin isteklerini erteleyebilmesi, bekleme sürecinde stres yaratmadan duygularını yönetebilmesi Duygusal Zeka araştırmalarının konusuna giriyor.
Peki , nedir bu Duygusal Zeka(EQ) kavramı ?
Son yıllarda dikkat çeken, araştırmacılarca Zihinsel Zeka(IQ)’dan bile daha önemli kabul edilen bu kavramın içeriğine bakalım bugün biraz.
Duygusal Zeka yani EQ, kişinin kendisinin ve başkalarının duygularını anlayabilme, sosyal yaşamda bu kavrayışı kullanabilme becerisidir. EQ’su yüksek kişilerin, yaşamın her alanında başarıya daha yakın oldukları gözlenmiştir. Burada esas olan, kişiyi başarıya taşıyan nokta kişinin duygularını doğru yerde, karşısındakinin de duygularının farkında kalarak uygun bir şekilde ifade etmesidir.
EQ , IQ’dan önemlidir çünkü, duygusal zeka yeterliliği olmayan birey akademik ve mesleki yeterliliğe sahip olsa bile doğru sosyal ilişkiler kuramadığı için mutsuz kişiler olurlar.
Duygusal Zeka’nın 5 boyutu vardır,;
1) Özbilinç; kişinin kendi duygularının farkında olması, onları tanıması
2) Duyguları yönetebilme; bireyin stres, gerginlik, heyecan,vb.. durumlarda kendi duygularıyla başa çıkabilmesi
3) Kişisel motivasyon; bireyin kendi duygularını varmak istediği hedefe yönelik itici kuvvet şeklinde kullanması
4) Empati; bireyin, diğerlerinin duygularını anlayabilmesi, onların gönderdiği sözel olmayan mesajları da algılayabiliyor olması
5) Sosyal beceriler; bireyin, diğerlerinin duygularını anlıyor olması sonucu, bir üst basamakta onları yönetebilmesidir.
EQ kavramının popülerleşmesinde kuşkusuz Dünyaca ünlü Amerikalı psikolog Daniel Goleman’ın katkısı büyüktür. ‘Duygusal Zeka’ kitabının yazarı Daniel Goleman kitabında bir de sosyal mesaj verir;
‘DEMOKRASİNİN TOPLUMA NE ÖLÇÜDE MAL OLDUĞU, BİREYLERİN DUYGUSAL ZEKA DÜZEYLERİYLE DOĞRU ORANTILIDIR.’
Biz de iğneyi kendimize batırırsak, ne kadar acıtır dersiniz ?