Duygusal Zeka Nedir?
Yazar Selin Ateşer • Psikolog • 2 Ekim 2018 • Yorumlar:
‘Duygu olmadan hiçbir karanlığın aydınlığa dönüşmesi, hiçbir adaletin harekete dönüşmesi mümkün değildi.’
Carl Jung
Duygusal zeka dediğimiz kavramı ünlü psikologlar Mayer ve Salovey 1990’ yılında yaptıkları bazı akademik çalışmalar sonrasında şu şekilde tanımlamaktadır; ‘duygusal zeka, bir insanın kendi duygularını ve başka insanların duygularını tanıyabilme, duygularını birbirinden ayırt edebilme ve bütün bu bilgileri düşünce ve davranışların oluşumunda doğru bir biçimde kullanabilme yeteneği.’ Yaşadığımız toplumlarda her gün duyduğumuz yeni bir haber bana insanlar arası hoşgörü,saygı,sevgi gibi duyguların giderek azaldığını hatırlatıyor. Hayat şartlarının gerilimlerinin birikimleri,depresyon,kaygı,uykusuzluk,yeme bozukluklarına yol açıyor. İnsanlar arasında ki duyguların azalması,modern çağımızda insanların kendilerini kontrol edebilmelerini ve zorluklarla baş etme yetilerini azaltıyor. Özellikle ülkemizde gerek gerek ekonomik krizin gerek zorlu yaşam şartlarının ve kişisel problemlerin insanlarda kontrol ve tahammül gücünü azaltıyor. Sağlık bakanlığının yaptığı çalışma raporlarına göre ülkemiz insanlarından her beş kişide biri derin depresyonla baş etmeye çalışırken bir profesyonel yardıma ihtiyaç duyuyor.
Günümüzün çocuk ve gençlerinin dikkat düzeyleri giderek düşüp, öğrenmeye olan istekleri azalmaktadır. Gençlerimizin pek çoğunun enerjileri yok ve çekimserliği tercih etmekte. Bir çok insa ‘şimdiki çocuklar çok daha akıllı’ sözlerini duymayanımız yoktur sanırım. Halbu ki gerçek şu ki, her kuşak bir öncekinden daha akıllı görünürken,sevgi saygı,merhamet,empati ve bazı ahlaki değerlerden git gide uzaklaşıyor,güvensiz ve sağlıksız ilişkiler kurarak karşımıza çıkıyor.
Bilimsel çalışmalarla da desteklenen DUYGUSAL ZEKA kavramına hepimizin daha çok kulak vermesi gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü, şiddet,istismar,zorbalık eylemlerinin akıl almaz artışı,insanların artık insani içgüdülerle hareket etmediği,ekonomik koşulların insanlar üzerinde yoğun baskı kurduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Bilim adamları ‘ Davranışlarımıza yön veren nedir?’ sorusuna cevap ararlarken şu önemli sonuca ulaştılar; ‘ DAVRANIŞLARIMIZIN OLUŞUMUNDA BEYNİMİZDE DÜŞÜNCELERİMİZ KADAR DUYGULARIMIZDA AYNI DERECEDE İŞLEV GÖREREK ÇALIŞIYOR.’
Prof.GARDNER’in çoklu zeka kuramına göre duygusal zeka; ‘duyguları kontrol edebilme,sağlıklı ve uyumlu sosyal ilişkiler kurabilme ve mutlu yaşam sürebilme için kazanılması gereken bütün yetenekler’ olarak tanımlanmıştır.
Duygusal zeka insanın verimli ve daha etkin bir hayat yaşayabilmesi için kendi değerini ve gücünü tanıması,kendi duygularının farkında olmasıdır. İnsanlar ancak bu şekilde kendisine ve çevresine yarar sağlayabilir,insanlığa katkıda bulunma cesaretini hissedebilir.