Ebeveyn Çocuk İlişkisinin İlk Dönemleri
Yazar Ü. Aslı Macit • Psikolog • 24 Mart 2022 • Yorumlar:
Çocuklar 0-6 yaş döneminde çok hızlı gelişirler ve neredeyse birçok bilişsel beceriyi bu dönemde kazanırlar. Hatta duygular ve iletişim konusunda tahmin ettiğimizden daha hızlı gelişirler.
Araştırmalara göre bebekler; 4 ay civarında büyük bir merakla etrafındaki değişimleri inceler ve duygu ifadelerini tespit ederler ve mutlu yüzleri yakalamaya çalışırlar. 5-7 ayda sesteki sinyallerini anlayabilmekte ve yüz ile ses birbirine uymuyorsa fark edebilirler. Eğer ortamda bir uyumsuzluk varsa kendilerini güvende hissetmezler. 3-6 ay arasında vücuttan duygu sinyallerini alabilirler ve 6-9 ay civarında gülümseme ve mimiklerle karşılıklı iletişe geçebilirler. 7 ay civarında bir davranışın niyetini çözebilirler yani “annem gülümseyerek babama gidiyor, demek ki babamı sevecek”,“Ablam baba doğru kaşları çatık koşuyor, bana zarar verebilir” şeklinde çıkarımlar yapabilirler. Tüm bu ayrıntılı analizlerin ise tek bir amacı vardır: “Ben dünyada neler olduğunu anlamaya çalışıyorum, bu karmaşıklığı anlamak, öğrenmek ve kendimi korumak için tutarlı davranışlar arıyorum” düşüncesi.
1 yaşın sonlarına doğru ihtiyaçlar biraz daha çeşitlenmektedir. Özellikle oyunlar biraz farklılaşır. Öncesindeki oyunları hatırlayın genellikle bebek üzerinde veya yakın çevresinde gerçekleşen oyunlardır (ce ee veya hanimiş kızımın burnu, ağzı vs oyunları gibi). Ancak 1,5 yaş civarında artık oyun ebeveynden ve çocuk üzerinde üçüncü bir noktaya çıkar yani dış dünyaya. 1 yaşın sonlarına doğru çocuk tarafından artık dışarıda bir dünya olduğu fark edilir ve bu kez ebeveynin kendi gördüğü şeyleri görmesini ve ona tepki vermesini ister. Üst seviyelere çıkan “ortak nokta”ya bakma ihtiyacı oluşur. Bu dönemde çocuklar, ebeveyn-çocuk-nesne üçgeninin varlığı sayesinde kendini güvende hisseder ve bu üçgenin sağlam bir şekilde kurulduğundan tam emin olana kadar çocuklar sürekli destek beklerler. Çünkü bu dünyadaki her şey çok yenidir ve çocuklar henüz ne gördüğünden bile emin olmazlar. Hem bu yeni dünya çok renkli ve çekici hem de çok büyük ve öngörülemezdir. Bu dünyayı anlatacak “bir bilen” gerekir. Bu yenidünyada rehberlik edecek ebeveyn eğer çocuğun baktığı şeylere bakıyorsa çocuk yolunu bulabilir. Aksi takdirde muhtemelen kaybolacaktır. Bu yüzden 2 yaş ve sonrasında ebeveynlere “yapışma” (aslında güven arayışı) ve ebeveyn ilgisine ihtiyaç artar.
Tüm bu gelişim aşamaları içinde ebeveynlerin birkaç noktaya dikkat etmesi gerekir. Öncelikle 1 yaş öncesinde başlayan ve sürekli her olayla beraber duygusal repertuara kaydedilen duygular, çocukları dünyayı anlaması ve kendileri koruması için ilk edindikleri araçtır. “Bebekler hisseder” denilen 6. His denilen mekanizma tam olarak budur. O bakımdan bebeklik ve sonrasında (özellikle 0-6 yaş döneminde) ebeveynlerin duygusal olarak mümkün olduğunca tutarlı ve açık olmaları gerekir. Bu tutarlılık ve açıklık hep mutlu olunmalı anlamında değildir. Eğer ortamda üzüntü verici veya gerginlik yaratıcı bir durum varsa muhtemelen çocuğunuz sizden önce hissetmiştir. O yüzden ona söyleyeceğiniz “ Yok bir şey, her şey yolunda” telkini yalnızca onun endişelerini artmasına neden olur. Çocukların ihtiyacı olan şey ise küçük bir olay ve duygu tanımı, ardından ise bu durumu çözeceğinize dair vereceğiniz güvendir. İnanın bir şeyleri saklamak zorunda olmamak tüm ebeveynlere iyi gelecektir.
Çocuklar dünyayı fark ettikleri bu dönemde ebeveynleri aynı noktaya baktıkları aynı şeylerden keyif aldıkları oyunlar oynamaları hem ebeveyn-çocuk-dünya ilişkisi için çok faydalıdır. Örneğin kitap okumak ve resimlerine beraber bakmak veya çocuğunuzla yapacağınız bir doğa yürüyüşü ve bu yürüyüş boyunca gördüğünüz nesneler üzerine konuşmak bu dönem aktiviteleri olabilir. Bu dönemi sağlıklı geçirmek ilerleyen dönemlerde çocuğun farklı ortamlara adaptasyonunu arttıracaktır.