Ebeveyn Tutumları ve Çocuk

Yazar İlayda Sezer YamaçPsikolog • 8 Şubat 2021 • Yorumlar:

Bireyin kişiliği yaşamı boyunca aile ve sosyal çevrenin etkisiyle şekillenir. Anne babanın çocuk yetiştirme tutumları birçok sosyal ve çevresel etkenden daha önemli olup çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimini etkiler (Grusec ve Davidov, 2007). Çocuğun toplumsal olarak yararlı ve kişisel olarak doyurucu davranışlarını sınırlayacak ya da genişletecek olan ailedir (Gander ve Gardiner, 2010). Çocuklar kurdukları özdeşimle anne babanın tutumunu benimserler. Kendileri anne baba olduklarında çocuklarına karşı aynı tutumu gösterirler. (Grusec ve Davidov, 2007; Mızrakçı, 1994; Yavuzer, 2005).

Ebeveyn tutumları ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Baumrind (1971) ebeveynlik stilleri modelini üç anne baba tutumuyla tanımlamıştır: Otoriter, izin verici ve demokratik tutum. Maccoby ve Martin (1983) Baumrind’in çalışmalarından yola çıkarak yaptıkları sınıflamada bu üç tutuma ek olarak izin verici ebeveynliğin bir alt tipi olan ihmalkar tutumu ortaya koymuşlardır.

Otoriter tutum, ülkemizde birçok ailede gözlenebilen bir tutumdur. Ebeveyn-çocuk ilişkisi zayıftır ve sadece disiplin üzerinedir. Çocuklar uymak zorunda oldukları bu kuralların baskısı sebebiyle içe dönük bir kişilik sergilerler. Koyulan kuralların mecburiyetiyle kendi kararlarını alamayan çocuklar kendilerine güvensiz, ürkek bir yaratılışa sahiptir. Aşırı disiplinin bunların tam tersi etki yaptığı, çocukların başkaldıran, her şeye karşı çıkan karakterde olduğu da gözlemlenmiştir.

İzin verici tutum çocuğa sınırsız özgürlük verilmesine olanak tanır. İzin verici ebeveyn tutumunda çocuk sıcak bir ilgi ve kabul görmesine rağmen, çocuğa sınırlama getirme veya çocuğun kontrolü konularında bir eksiklik söz konusudur (Sümer, Gündoğdu Aktürk ve Helvacı, 2010). Gevşek veya tutarsız bir disiplin yaklaşımıyla çocuğun genelde istenmeyen davranışları görmezden gelinmektedir (Robinson, Mandleco, Olsen Ve Hart, 1995. Cezadan kesinlikle kaçınmakta ve zaman zaman da hoşgörü adı altında çocukları ihmal etmektedirler (Baumrind, 1966). Eleştiriye açık olmadıkları için kendilerini geliştiremezler. Sosyal iletişimde gecikmeler yaşanabilir. 

Demokratik tutum yol göstermekle birlikte bireyselliği destekler. Aileler sorun odaklı ve mantıklı bir şekilde çocuğun etkinliklerine rehberlik etmektedirler (Baumrind, 1966). Aile için ortak kararlar alınmaktadır. Böylelikle çocuklar daha kolay karar alabilen, birine bağımlı olmadan yaşayabilen, fikir üretebilen, sorumluluk alabilen bir kişiliğe sahip olmaktadır. 

İhmalkar tutumda çocuğa hiç kontrol uygulanmadığı gibi sevgi ve ilgi de gösterilmez (Gander ve Gardiner, 2010). Bu gruba giren anne babalar genellikle hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar, çocuklarına hiç karışmazlar, onlardan hiçbir şey istemez, onların istek ve gereklerine ise çok az yanıt verirler. Bu ebeveynler çocuklarını hiçbir şekilde denetlemez, davranışlarına sınırlama getirmez. 

Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre demokratik tutum çocuğun gelişiminde olumlu bilişsel, duygusal ve sosyal sonuçlar doğurur. Ebeveynin çocuğuna karşı sıcak ve destekleyici davranışlarının, çocuğun saldırgan davranışlarını kontrol etmesini sağladığı

saptanmıştır. Sosyal yaşamda ve okulda uyum ile pozitif ilişkili olduğu gösterilmiştir (Chen, Dong ve Zhou, 1997). 

Otoriter ebeveynlik, düşük girişkenlik düzeyi ve saldırgan davranış ile pozitif, akran kabulü, sosyallik yeteneği ve okulda akademik başarı ile negatif ilişkili bulunmuştur. Otoriter tutumunun çocukta yüksek kaygı düzeyi ve davranış problemleriyle sonuçlandığı görülmüştür. (Thompson, Hollis ve Richards, 2003) 

Sonuç olarak yetiştirilme tarzına göre çocukların farklı kişilik özelliklerine sahip olduklarını görebiliriz. Anne ve babanın her davranışı önemli derecede etkilidir. En başta sevgi, güven ve saygının sağlandığı bir aile ortamında baskıcı olmayacak şekilde kontrol sahibi olmak olumlu sonuçları beraberinde getirmektedir. Tüm yeterli tutumlara rağmen yaşanan problemlerle ilgili yardım almak da kolayca çözüme ulaştırır ve aile içinde daha sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturur.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)