Eğitim ve Oyun
Yazar Ayşe Handan Özkan • Psikolog • 10 Ocak 2020 • Yorumlar:
Okullar topluma ve düzene ve sisteme uygun nesiller yetiştirmek üzere bilgi üretilen ve eğitim verilmek için var olan kurumlardır. Okulda eğitim sistematize edilmiştir. Her çocuğa aynı eğitim uygulanmaktadır. Her çocuk farklıdır fakat her çocuğa verilen eğitim aynıdır. Bireyler aldığı eğitim neticesinde, toplum içerisinde eğitimli, daha eğitimli veya eğitimsiz olarak kategorize edilebilmektedir. Bu sebeple ebeveynler, çocuklarının daha iyi ve kaliteli eğitim alabilmesi için yönlendirici olmayı tercih ederler. Daha iyi ve bilgili bir öğretmen, daha inovatif bir okul ortamı, eğitim için şartları daha iyi kılmaktadır. Bu şartların sağlanmasının yanı sıra, her zaman atlanan ve üzerinde durulması gereken bir durum vardır. çocuğun tabiatında olan oyun oynama isteğinin pekiştirilmesi ve eğitim sisteminin içine serpiştirilmesi öğrenme isteğini artıracak önemli bir uygulamadır.
Çocuğun okula ve okul ortamına ve standarsize edilmiş eğitim sistemine adaptasyonu öncelikli olarak değerlendirilmelidir. Bütünüyle bir eğitim sistemini bireylere göre uyarlamak çok zor olabilmektedir. Bu yüzden çocuğun okula ve eğitim sistemine adaptasyonu sağlanabilmektedir. Bu adaptasyon sürecinin doğru ve sağlıklı bir şekilde uygulanması hızlı ve olumlu sonuçlar verebilmektdir. Eğitimcilerin ve çocukların ebeveynlerinin eğitime dair yaklaşımları bu adaptasyon sürecinin işleyişini etkilemektedir. Çocuklar ilk ve ikinci çocukluk dönemi olarak kabul ettğimiz (2-12) yaş aralığı oyun oynamaktan büyük zevk ve doyum aldıkları dönem olarak kabul edilmektedir. Çocukla oyun oynamak, hayal gücünü geliştirdiği gibi, eğitim sistemini de eğlenceli duruma getirmektedir. Oyun gibi eğitim de çocuğun hayatının içine yerleştirilmelidir. Eğitim uygulanırken, oyuna dair kullanılan envanterlerden yararlanılması çocuğun eğitime adaptif olmasını sağlayıcı bir unsur olmaktadır. Çocuklar kendisiyle oyun ile öğretim sunulduğunda , okula adaptif olmakla birlikte, öğrenemeyi istemeye de heveslenmektedir. Oyun ile öğrenmenin sağlandığı eğitim ile çocuğu algıları daha açık ve işlenebilir düzeye gelmektedir.
Böylece, çocuk eğitimi okul ortamı ile sınırlı tutmaz , hayatın her yerine uyarlamaya başlar. Böylece okul, gelinmek ve eğitim alınmak istenen bir yer olarak çocukların sevdiği bir ortam olur. Bu şekilde eğitim ve eğitim sisteminin içeriği ne kadar standardize edilirse edilsin, çocukların algı ve öğrenme istekleri daha fazla artacaktır. Çocuk, kendisiyle oyun oynayarak iletişim kuran eğitimcileri sevmeye ve daha fazla idealize etmeye başlarlar. Böylece okul kendisine gelinilmek istenen ve öğrenme isteği oluşturulan akademik bir kurum olur. Çocuklar stsndardize edilmiş eğitim ile sisteme uygun ve okul odaklı eğitim alırlar ve çok kısa bir zaman dilimi içerisinde de öğrendiklerini unuturlar. Fakat oyun ile verilmiş adaptif ve interaktif eğitim, çocuklarda öğrenme isteği oluştururur. Öğrenmeyi istemeyi isteyen çocuk hayatın her alanına farklı bakmayı öğrenir. Araştırmayı sevmeyi, öğrenmeyi sevmeyi seven bireyler yetiştiren okullarda zaman ve emek geri bildirim olarak dönüşmektedir.
Sonuç olarak; Oyun ile eğitime adaptasyonun sağlandığı bir eğitim, öğrenme becerisini arttırdığı için, çocuklarda ürertkenliği de arttırmaktadır. Oyun çocuğun doğasında vardır. Stanadardize edilen eğitim ve ile çocuklar sadece eğitimli bireyler olur. Oyun ile bezenmiş bir eğitim de ise çocuklar da öğrenmeyi isteme, eğitim almayı isteme becerisine sahip bireyler yetişir.