Eller Beynin Uzantısıdır!
Yazar Rabia Tuğçe Karaman Demir • • 30 Ocak 2020 • Yorumlar:
Bilimsel olarak bakıldığında el ve parmakların oluşturduğu hareket kabiliyetine ince motor beceriler adı veriliyor. Örneğin ilerleyen yaşlarda kalem tutmak, yazı yazmak,resim yapmak, makas kullanmak, ayakkabı bağlamak, giyinmek gibi birçok günlük yaşam aktivitesini ellerimizi anlamlı kullanmadan yapabilmek mümkün değil. Tam olarak bu noktada aktiviteye geçiş sorunları ve aktivitede yetersizlik yaşayan bireylerde ergoterapi desteği oldukça önem arz ediyor. Ergoterapistler ince motor becerilerle ilgili bir sorun ile gelen danışanda, sistemin ve gelişimin temeline inerek sorunun kaynağını araştırırlar. Peki ince motor becerilerin duyusal sistemle ya da öğrenmeyle ilişkisi nedir?
Duyusal sürecin anne karnında iken başladığını biliyoruz. Tüm motor gelişimleri arasında, bir nesneyi yakalama bebeğin bilişsel gelişimi için önemli bir role sahiptir. Bebek 2. ay itibari ile bu duyusal uyaranlarla ilgilenmeye başlıyor. Daha 3 aylıkken bir oyuncağı tutan, döndüren ve bırakan bebek eylemleri gerçekleştirirken ortaya çıkan görüntü, yapı ve sesle ilgili bilgileri kaydediyor ; daha bu süreçte elleriyle keşfeden bebek öğrenmenin temelini atmış olur ve ileriki dönemlerde el tercihi ile birlikte yaş ilerledikçe gelişim katlanarak devam eder. Duyusal sistemin ve öğrenmenin birbirine doğrudan ilişkisi olduğundan aslında bu bebeklikte gerçekleşen keşif döneminin motor gelişimi için de ne kadar önemli olduğunu artık daha iyi anlayabiliriz. Terapistler olarak ebeveynlerden kaba motor becerileri (oturma,emekleme, yürüme) bilgisi isterken bunları daha rahat gözlemleyebildiklerini ve yanıtlayabildiklerini fark ederken; ince motor beceriler için bu netliği söylemek çok mümkün olmuyor. Bilimsel olarak bunun kaynağı iki yaşına kadar ince motor becerileri gelişiminin, kaba motor becerileri gelişimine göre daha yavaş ilerlemesi diyebiliriz. Fakat artık çocuk üç yaşına geldiğinde nesneleri anlamlı kullanmayıp halen keşfediyor gibi davranmaya devam ettiğinde, aktiviteden aktiviteye el tercihini sıklıkla değiştirdiğinde, günlük hayatta maruz kaldığı dokulara ve yüzeylere temastan kaçındığında ve bu durum çocuğun zorlanmasına, oyun kurmasına, sosyalleşmesine engel olduğunda ailelerde kaygı seviyesi de artmaya başlıyor. Peki bu durumla karşı karşıya kalındığında yapılması ve önlem alınması gereken noktalar nelerdir?
-
Durumu ve süreci kabullenin ve önyargıyla yaklaşmayın!
-
Ergoterapistle iletişime geçin!
-
Çocukları tv- telefona maruz bırakmayın. Bunun yerine anlamlı ve çocuğun isteğine yönelik aktivitelerde yer alarak gelişimine katkıda bulunun!
-
Çevre ya da üstü başı kirlenecek diye engel olmayın ve çocuğun gelişimsel olarak yapması gereken bütün eylem ve aktivitelerde fırsat verin!
Günlük hayatta motor gelişim aktivitelerine maruz kalan çocukların, bu alanda pasif olan çocuklarla kıyaslandığında fiziksel, psikolojik, sosyal ve akademik gelişim farkı görülebilmektedir. Eller beynin uzantısıdır. Keşfettikçe, dokundukça, yazdıkça gelişir. Çocuklar ellerini kullanmadığı sürece beyin gelişimi olumsuz yönde etkileniyor ve geriliğe sebep olabiliyor.