En Sık Görülen Bel Ağrıları
Yazar Nurettin Lüleci • Algoloji Doktoru • 11 Eylül 2020 • Yorumlar:
Bel fıtığı, bel ve bacağa yayılan ağrıların başlıca sorumlularındandır. Mekanizma olarak, omurlarımızın arasında yer alan disklerin ya sinirler üzerine direk baskısı yada diskten dışarı çıkan jölemsi hücrelerin sinirde şişme yapması nedeniyle ortaya çıkan klinik tablodur. Belden başlayıp ayağa yayılan ağrılar çekilmez olup yaşam kalitemizi bozmakta hatta işgücü kayıplarına neden olmaktadır. Günümüzde eğitim seviyesinin artması, çok fazla gereksiz ameliyat yapılmış olması, ameliyat olanların bir kısmında ağrıların geçmemesi hatta daha kötü olmaları, ameliyat olunsa bile bir süre sonra aynı şikayetlerin devam etmesi ve de iletişim olanaklarının gelişmesi hastaların kararlarını etkilemekte eskisi gibi gözü kapalı hemen ameliyat masasına yatmamaktadırlar. Daha minimal girişimlerle bu problemin üstesinden gelmek olasıdır.
Bel fıtığı belirtileri
Bel fıtığı kendisini belden bacaklara yayılan ağrı ve uyuşmalar ile belli eder. Hareket kısıtlılığına neden olabilir. Bazen de kalçalarda kramplar şeklinde ortaya çıkabilir. Ağrı, elektriklenme ve krampların görülmesi, uyuşmalar, karıncalanmalar sinirin sıkıştığı anlamına gelmektedir.
Bel fıtığını hazırlayan faktörler
Ağır kaldırmak, yerden bir şey alırken uygunsuz davranmak, hareketsiz yaşam, genetik yatkınlık, doğuştan omurga dizilim bozuklukları, çok oturmak, çok ayakta kalmak, uygunsuz duruş gibi günlük pozisyonlar, stres, sigara içmek (kemik, eklem ve disklerin beslenmesini bozar), aşırı kilolar hep risk faktörleridir.
Belde kireçlenme Hastalığı
Bel ağrılarının en büyük nedeni kireçlenme ağrılarıdır. Belde kireçlenme dediğimizde tıbbi olarak faset artrozu akla gelir. Doktorların faset eklemi dediği yapılar, her omurgayı arkadan birbirine bağlayan kelepçelerdir. Bunların görevi omurgalarımızın kaymasını engellemek, yan dönmelerin eğilip doğrulmaların sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Bir anlamda belin desteğini sağlarlar. Tüm omurgalarımızın arka kısımlarında sağlı sollu yer alırlar. Aslında yaşlanma sürecimizde çok yıpranırlar ve ileri yazlarda aynen dizlerdeki kireçlenme gibi belimizdeki bu küçük eklemlerde de kireçlenmeler oluşur. Yaşlılık hastalığı diyebiliriz.
Her eklem gibi faset eklemlerde de sorunların temeli bir şekilde kıkırdak yapıların aşınması, yırtılması sonucu aşırı yük binen kemikler reaksiyoner olarak irileşmeye, bazen şişmeye sonuçta minik kemik çıkıntıları oluşmaya başlar. Tüm bunlar o bölgedeki sinirleri rahatsız etmeye başlar. Durum bu aşamaya geldiğinde bizim faset sendromu dediğimiz şikayetler de baş gösteririr.
Yatakta dönme esnasında ağrı duyulması, sabah kalkıldığında belini doğrultmadaki zorluk , eğilip doğrulma ve beli arkaya esnetmede ortaya çıkan ağrılar hep bu kireçlenmelerden kaynaklanmaktadır. Fizik tedavi ve bazı ağrı kesicilerle hasta rahatlayabilir ancak kronik, geçmeyen ağrılar oluştuğunda radyofrekans yöntemi ile ağrılara engel olmak mümkündür.
Dar Kanal - Vitrin Hastalığı
Yolda yürürken sık sık durup dinlenmek zorunda kalmanın en önemli nedeni omurilik kanalındaki daralmadır. Ayaklara vuran uyuşma ve ağrılar, bacak adalelerindeki kasılmalar onları ister istemez durup dinlenmeye zorlar birkaç dakika dinlendikten sonra ağrıları azalır ve tekrar yürürler. Yürürken kalçalara ve ayaklara vuran ağrı ve uyuşmalar ve adale güçsüzlükleri nedeni ile sık sık durup vitrinlere bakarak kısa molalar ile ağrılarını azaltmaya yönelik yaptıkları bu davranışlardan dolayı bu hastalığa “vitrin hastalığı” denmiştir. Esas neden omurilik kanalında kireçlenmelere bağlı daralmanın omuriliği sıkması(spinal stenoz) sıkıştırmasıdır. Bu problem nadiren doğuştan omurilik kanalı dar olanlarda daha erkenden ortaya çıkmaktadır. Daralmanın şiddeti tedavide yol göstericidir. Omurilik kanalında belirli bir açıklık olduğu sürece ameliyata gerek yoktur . Özel enjeksiyon teknikleri ile sıkışan sinirler rahatlatılır. Yürüme mesafesi uzar ve ağrılar azalır.
Dejeneratif Disk Hastalığı
Dejeneratif Disk Hastalığı (DDH), özellikle gençlerde görülen bel ağrılarının en yaygın nedenlerinden biridir. Dejeneratif Disk Hastaları bel ağrıları nedeniyle kendilerinde bel fıtığı olduğunu düşünürler. Omurlarımız arasındaki disklerin suyunu kaybetmesine Dejeneretif Disk Hastalığı denir. Genellikle ağrılar ve günlük yaşam kalitesinin bozulması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. En sık 30-50 yaşlar arasında şikayetlere neden olmaktadır. Tanısı basit gelse de, dejeneratif disk hastalığı tanısı konulan birçok hasta, bu teşhisinin tam olarak ne anlama geldiğini merak etmektedir.
Söylemeliyiz ki dejeneratif disk hastalığı gerçek bir hastalık değil hasar görmüş bir diskten ağrı üreten dejeneratif bir durumdur. Normalde damar ve siniri olmayan disklerin dejenerasyona bağlı çatlamaları sonucu disklerin içine minik sinirlerin girmesi ve bunların sıkışması ağrı nedenidir.
Dejeneratif Disk Hastalığı Belirtileri
Dejenere disk hastalığı, kişiden kişiye değişen bel ağrılarına neden olmaktadır. Dejenere diski olan herkeste ağrı olacak diye bir koşul yoktur. Yine disk dejenerasyonu başlangıç durumunda olan kişilerde de şiddetli ağrılar olabilir. DDH bel tutulmalarına ve bel hareketlerinin kısıtlanmasına neden olan ağrılara neden olabilmektedir. En önemli belirtisi çok oturmak, çok ayakta kalmak ve ağır kaldırmakla ağrıların başlaması ve devam etmesidir. Diğer önemli bir husus sabah yataktan kalkmadaki zorluklardır. Bu hastalara MR çektirildiğinde omurgalar arasındaki disklerin suyunu kaybettiği, yüksekliklerinin azaldığı ve siyahlaştığı görülür. Karanlık disk olarak adlandırılır.
DDH nın tedavisinde bir çok yöntem uygulanmaktadır. Ameliyat gerektiren bir durum değildir. Görüntüleme eşliğinde uygulanan disk içi girişimler hastaların yaşam kalitesini düzeltmekte ve ağrılarına engel olabilmektedir.