Endometriosis ve Tedavisi
Yazar Elif Didem Ulusoy • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 19 Aralık 2019 • Yorumlar:
Bu hastalık, üreme çağındaki kadınlarda görülen, rahim iç zarının (endometrium) normal yerleşim yerinden farklı yerlerde yerleşmesi ile gelişen ve uzun süreli inflamatuar reaksiyonla seyreden bir hastalıktır. Bu hastalık çoğu zaman geç tanı alır, hastaları sosyal ve fiziksel açıdan zora sokar. Endometriozis, üreme çağı kadınlarda %6-10 arasında görülürken, infertilite ve uzun süreli pelvik ağrı şikayeti olanlarda %30-50 oranında görülür. Ortalama tanı yaşı 35’tir. Erken adet görmek, adet dönemleri arasındaki sürenin kısa oluşu, kanama süresi ve miktarının artması, doğum sayısının azlığı, emzirme süresinin kısalığı, fazla alkol ve kafein tüketimi, ortamda dioxin maruziyeti bu hastalık için yüksek risk faktörleridir. Bu durumun, tek yumurta ikiz eşlerinde daha sık görülmesi genetik yatkınlığı gösterir. Hastalığın oluş mekanizması ile ilgili birçok teori öne sürülmüştür. Hastalık kendisini sıklıkla peritoneal endometriosis (karın zarı üzerinde yerleşmiş lezyonlar), ovarian endometrioma (yumurtalıklarda yerleşmiş çikolata kistleri) ve rektovajinal derin infiltre nodüller (son bağırsak ve vajen arasındaki duvarda yerleşmiş ağrılı doku kalınlaşmaları) şeklinde gösterebilir.
En sık görülen şikayetler sırasıyla dismenore (ağrılı adet) %90, pelvik ağrı (kasık ağrısı) %87, disparüni (ağrılı cinsel birliktelik) %68 ve infertilitedir (%65). Bazende düzensiz kanamalar eşlik edebilir. Hastalığın yaygınlığı ve yarattığı şikayetler değişkendir. Tanı ağrı şikayeti ile başvuran hastada endometriosisin akla gelmesi ile konulmaya çalışılır. Muayene tamamen normal olabileceği gibi, vajen arka duvar derin muayenesinde ağrı, yumurtalıklarda etrafı ile yapışık lezyon ve rahmin arkaya fiske oluşu izlenebilir. Laparoskopi, hem tanı koymak hem de yapışıklıkların açılması, dokuların serbestleştirilmesi, lezyonların çıkarılması için en ideal cerrahi yöntemdir. Transvajinal ultrason ile ovarian endometriomalar (çikolata kistleri) %84-100 hassasiyet ve %90-100 özgünlük ile tanı konabilir. MR görüntüleme, daha hassas ama pahalı bir alternatiftir. CA125 testi özgün ve hassas olmaması nedeniyle rutin önerilmez.
Kesin bir tedavisi olmayan endometriosiste tedavi hasta odaklı olmalıdır. Amaç fertilitenin korunması, ağrı tedavisi ve hastalığın tekrar etmesinin azaltılması olmalıdır. Plan, şikayetlerin derecesine, lezyonların yerine, hastalığın evresine, gebelik arzusuna, önceki cerrahi ve medikal tedavilere, yumurtalık rezervine ve her şeyden önemlisi hastanın seçimide göz önünde bulundurularak belirlenir. Ağrısı olanlarda ilaç tedavisi, infertilite varsa bulunan nedenleri tedavisi ve gebelik oluşmazsa ve endometriosis dışında bir neden yoksa cerrahi ve/veya IVF seçilmelidir. Ancak tekrarlayan cerrahilerin yumurtalık rezervlerini düşürdüğü unutulmamalıdır. Bu nedenle cerrahi tedavi sadece medikal tedaviye cevap vermeyen ağrılı olgulara sınırlandırılmalı, kanser riski ekarte edilemediğinde veya çok büyük kist varlığında düşünülmelidir.
Yazar
Elif Didem Ulusoy Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Op. Dr.
Randevu al Profili görüntüleyinYorumlar: (0)
Yazar
Elif Didem Ulusoy
Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Op. Dr.