Enerji Dengesi
Yazar Koray Çoğul • Fizik Tedavi Uzmanı • 16 Nisan 2020 • Yorumlar:
Hastalıklarımızın çoğu vücudumuzun enerjiyi doğru kullanamamasıyla ilgilidir. Yeterli enerji üretecek doğru kaynak vermediğimiz ya da enerji üreten organlarımızı genetik ya da çevresel sebeplerle bozduğumuzda bize zarar veren şeylerle mücadele etme gücü bulamayız. Bu yüzden vücudumuzun tanıdığı enerji kaynaklarını kullanmalıyız ve enerjiyi üreten organlarımıza iyi bakmalıyız. Bunu ancak sağlıklı yaşayarak yapabiliriz.
1-BESLENME
Enerji üreten organlarımız doğru yakıt ister. Benzinli arabanın benzin istediği gibi, vücudumuz da doğru yakıt ister. Bir gıdanın doğru yakıt olup olmadığını; ilk ne zaman üretildiğine, içinde başka gıda olmayan ürünlerin olup olmadığına, aldıktan sonra vücudumuzda rahatsızlık oluşturup oluşturmadığına, mevsiminde ve sağlıklı şartlarda üretilip üretilmediğine, genetiğinin değiştirilip değiştirilmediğine bakarak fikir edinebiliriz. Yeni üretilmiş gıdalar için adapte olmamız ve bize zarar vermemesi için bazı kaynaklara göre 10 bin yıl geçmelidir.
2-UYKU
Vücudumuzda temel olarak bizim stresle başa çıkmamızı sağlayan ve stresin zararlarını tamir etmemize yarayan iki sistem vardır. Bu sistemler birbiriyle ritim halinde çalışır. Vücudumuz uyku ve dinlenme-eğlenme zamanlarında tamir olurken hesap yapma mücadele zamanlarında küçük yada büyük zararlar görür. Terazinin dengede kalabilmesi için uyku kalitesinin hiç bozulmaması gerekir. Bunun için geceleri, sessiz, ışıksız ve rahat bir ortamda uyumalı, iyileştirici mekanizmaların doğru çalışmasına izin vermeliyiz.
3-STRES KONTROLÜ
Yukarıda bahsettiğim dengenin zarar yönünde bozulmasına sebep olan başlıca faktör stres kontrolünün doğru yapılmamasıdır. İyileşmeye vakit bulamayan vücut yavaş yavaş zayıf halkalarından hata vermeye başlayacaktır. Bu genellikle omuz , boyun, bel ağrıları ve tendinitler olarak kendini gösterir. Yani omuzlarında dünyanın yükünü kaldırmaya çalışan insanların, omuzlarının ağrıması tesadüf değildir! Stres olmadan yaşamak mümkün değil ancak stresi kontrol etmek ve zararlarından korunmak mümkündür. Bunun için kullanılan teknikleri kendimizi eğiterek veya profesyonellerle iletişim kurarak öğrenebiliriz. Örneğin; nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri bu tekniklerden bazılarıdır.
4-TOKSİN VE ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK
Modern hayatın getirdiği kimyasal malzemeler ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da belki görece daha fazla sağlığımıza zarar verebilmektedir. Aynı şekilde enfeksiyonlar da vücudumuzdaki iltihabi yükü arttırarak bize zarar verebilir.
5-ERGONOMİ
Kronik travma etkisiyle vücudumuzda kronik inflamasyon (iltihap) oluşturabilir ve bu da diğer sistemlere zarar verebilir. Yani kronik inflamasyona bağlı zarar ayrı zamanda tüm sağlığımıza zarar verebilir. Örneğin; sürekli eğilerek çalışmak omurgalarımıza küçük ama sürekli zarar verir. Böylece yavaş ama iyileşmesi çok zor hasarlar ve o bölgelerden yayılan iltihaba bağlı bağışıklık sistemi bozuklukları oluşabilir. Sonuç olarak vücudumuzdaki bütün sistemler birbiriyle ilişkilidir. Örneğin; bel ağrısı hedeflenirken bağışıklık sistemi güçlendirilmeli ya da kalp hastalığı olan birinin kalp yükünün azaltılması için bel sorunları tedavi edilmelidir.