Epilepsi Nedir?

Yazar Göksemin Demir • 5 Nisan 2024 • Yorumlar:

Nöbet hastalığı olarak da bilinen epilepsi, tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir beyin hastalığıdır. Epilepside beyin hücrelerinin aşırı elektrik üretmesine bağlı anormal akımlar oluşur ve bu durum nedeniyle bilinç ve davranış değişikliklerinin olduğu kısa süreli, ani ortaya çıkan ve kendiliğinden tekrarlayan nöbetler ortaya çıkar. Nöbetler epilepsinin ana belirtisidir. İki veya daha fazla nöbet geçirilmesi epilepsi tanısını destekler. Beyindeki elektriksel aktivitenin kaydedildiği elektroensefalografi (EEG) incelemesiyle de tanı doğrulanmaya çalışılır.

Epilepsi nöbetleri sırasında görülen belirtiler, anormal elektrik akımlarının beynin hangi bölgesinde başladığına göre değişir. Bazı epilepsi nöbetlerinde bilinç kaybı, kontrolsüz vücut harekeleri olabileceği gibi, bazı nöbetlerde dışarıdan bakıldığında ancak silik belirtiler farkedilir.

Çoğu epilepsi nöbeti 30 saniye ila 2 dakika arasında sürer. 5 dakikadan daha uzun süren bir nöbet varsa acil tıbbi yardım alınması gerekir.

Epilepsi Nöbet Tipleri Nelerdir?

Epilepsi nöbetleri kısmi (fokal) başlangıçlı nöbet, yaygın (jeneralize) başlangıçlı nöbet ve başlangıcı belirlenemeyen nöbet olarak 3 gruba ayrılırlar. Çoğunlukla bilinen, dramatik bir tablo olduğu için jeneralize epilepsi nöbetleridir. Ancak her epilepsi nöbeti jeneralize epilepsi nöbetinde olduğu gibi şiddetli belirtilere sebep olmaz.

Bazen nöbet öncüsü belirtiler hasta tarafından hissedilebilir. “Aura” olarak bilinen bu öncü belirtiler dışarıdan belli olmaz, ancak hastanın hissedebildiği subjektif belirtilerdir. Auralar sırasında hissedilen belirtiler, anormal elektrik akımının olduğu beyin bölgesine göre değişir. En sık görülen auralar arasında mideden yukarı doğru yükselen bir sıkıntı/ rahatsızlık/ bulantı hissi vardır. Ayrıca, herhangi bir sebebe bağlı olmayan ani korku, daha önce olmuş bir olayı olmamış gibi hissetme veya olmamış bir olayı olmuş gibi hissetme (deja vu, jamais vu) , kötü koku ve tatlar alma gibi duyumsamalar nöbetten genellikle birkaç saniye, ama en fazla 3-5 dakika önce kendini gösterebilir.

Kısmi (fokal) başlangıçlı nöbet 

Bu tip nöbetlerde bazen bilinç açık bazen de kapalı olabilir. Dışarıdan bakıldığında gözlerini bir noktaya dikip boş bakma, ağzında çiğneme, yalanma, yutkunma gibi yarı amaçlı otomatik hareketler, elleriyle amaçsızca aranma, yoklama, çekiştirme gibi stereotipik hareketler ve bir şey arar gibi şaşkın bakınma hali görülebilir. Bazen hasta elbiselerini çekiştirebilir, etrafta amaçsızca dolaşabilir, sosyal açıdan uygunsuz (tükürme, kıyafetleri çıkartma, tuvaletini yapma gibi) hareketler yağabilir. Dakikalar sonra hatta bazen saatler sonra kendine geldiğinde nöbet sürecine ait hiçbir şey hatırlamayabilir.

Yaygın (jeneralize) başlangıçlı  nöbet 

Jeneralize nöbetler tüm beyinin etkilendiği nöbetlerdir ve yaygın olarak bilinen de bu nöbet tipidir. Kişi önce kaskatı kesilir ve yere düşer. Bunun ardından tüm vücut kaslarında aşırı derecede kasılıp gevşemeler, çenede  kilitlenme olur. Nöbet esnasındaki şiddetli hareketler kişinin kontrolü dışında gelişir.Bu şiddetli nöbet tipine “jeneralize tonik klonik” (JTK) nöbet de denir. Bunun yanı sıra “absans" ya da petit mal adı verilen bazı jeneralize nöbetlerde kişi her ne kadar vücut şeklini kaybetmese de bilincini kaybedebilir. Jeneralize başlangıçlı nöbetlerde neredeyse hemen her zaman bilinç kaybı olur. Özellikle JTK nöbetlerden sonra kişinin kendine gelmesi normal iletişim kurabilmesi zaman alabilir, uyuma isteği olabilir.  Absans nöbetlerden sonra ise kişi hemen normale döner, yapmakta olduğu aktiviteye devam eder, hatta nöbet geçirdiğinin bile farkında olmayabilir. Yine jeneralize nöbet tiplerinden biri olan “myoklonik” nöbetlerde ise kollarda ve bacaklarda bazen tek tarafta bazen her iki tarafta, bazen de gövdede anlık sıçrayıcı irkilmeye benzer hareketler olur. Çoğunlukla çocukluk veya ergenlik döneminde başlayan epilepsi nöbetlerinin bir parçasıdır. Genellikle sabahları uyandıktan sonraki ilk saatlerde fark edilir. Aniden elindekini düşürme, ne olduğunu anlamadan düşme gibi durumlara neden olabilir ve bu hatta sabah mahmurluğu veya sakarlık gibi yorumlanabilir.

Epilepsinin Nedenleri Nelerdir?

Epilepsi, birçok nedene bağlı ve her yaşta ortaya çıkabilen bir durum olsa da bazen sebep tespit edilemeyebilir. Çoğunlukla çocukluk döneminde başlar. Beyin dokusunu ve zarlarını etkileyen her türlü hastalık epilepsi nöbetlerine neden olabilir. Epilepsinin nedenleri arasında şunlar bulunur:

  • Anne karnında geçirilen enfeksiyonlar

  • Doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması

  • Kafa travması

  • Genetik ve metabolik hastalıklar

  • İlk 2yaş içerisinde geçirilen 24 saat içinde birden fazla kez tekrarlayan ateşli havale

  • Gelişimsel beyin malformasyonları

  • Menenjit gibi beyin enfeksiyonları 

  • Demansın ileri evreleri

  • İnme

  • Beyin tümörleri

  • Aşırı alkol veya madde kullanımı epilepsi nöbetlerinin altında yatan neden olabilir.

Epilepsi nöbetlerini neler tetikler?

Bazı hastalarda epilepsi nöbetlerini tetikleyici durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler nöbetlere neden olabilir. Özellikle kadınlarda adet döngüsü nöbetleri tetikleyici olabilir, hatta bazı durumlarda adet dönemi dışında nöbet olmayabilir, buna da “katamenial epilepsi” denir. Nadir görülen bazı epilepsi sendromlarında spesifik tetikleyiciler söz konusudur, örneğin ışık, ses, dokunma, sıcak su maruziyeti "refleks epilepsi” lerde nöbetleri tetikleyebilir.

Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Epilepsi tanısını koyduracak spesifik bir biyomarker henüz tespit edilmemiştir, o nedenle epilepsi tanısı aslında klinik bir tanıdır. Dolayısıyla nöbetlerin hangi yaşta başladığı, sıklığı, ne kadar sürdüğü, nöbetten hemen önce, nöbet anında ve hemen sonrasında neler olduğu, kişinin ne gibi hareketler yaptığı, ve bilinç durumu doktor için önemli ipuçları verir. Bu nedenle hekiminiz detaylı tıbbi öykünüzü alacak ve fizik muayene yapacaktır. Daha önceden kaydedilmiş nöbet anının videosu bu nedenle çok bilgi vericidir.

Elektroensefalografi (EEG), beynin elektriksel aktivitesini ölçen bir cihazdır; epilepside tanı konmasına ve kontrolsüz elektriksel deşarjların beynin hangi bölgesinden başladığının tespitine yardımcı olur. Epilepsi hastalarında EEG’nin normal olması tanıyı dışlamaz, epilepsiye dair kanıt elde edebilmek için gerekirse uzun süreli ve uykuda çekimler yapılması video EEG monitörizasyonu gerekebilir. 

Beyinde nöbetlere neden olabilecek yapısal bir problem olup olmadığını gösteren manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve Bilgisayarlı Tomografi  (BT) incelemeleri epilepside kullanılan diğer görüntüleme yöntemleridir. Altta yatan diğer durumların ayırıcı tanısı için çeşitli kan testleri gerekebilir.

Tedavi Yöntemleri

Epilepsi hastalığının tedavisi ilaç ve cerrahi olarak uygulanır. Epilepsi tedavisinde en önemli husus epilepsi nöbetleri durdurmak için seçilen ilaçların düzenli ve dikkatli kullanımıdır. Hekimin verdiği ilaçları düzenli ve dikkatli kullanan her beş hastanın dördünde nöbetler durur.

Her nöbet önleyici ilacın etki mekanizması farklı olduğundan hastanın nöbet tipine uygun olarak ilaç seçilir. Yeterli dozda kullanılan ilaçlar hastalığı yok etmez; ancak epilepsi nöbetlerinin önlenmesine veya sıklığının azaltılmasına yönelik bir etki sağlar.

Tedavi bazı hastalar için ömür boyu sürerken çocukluk çağında başlayan bazı nöbetlerde ise tedavinin 15-20 yaşlarına kadar sürdürülmesi yeterli olabilir.

Tedaviye genellikle tek bir epilepsi ilacı ile başlanır. Doz yavaş yavaş artırılır. Verilen ilacın yetersiz kaldığı durumlarda ise ikinci bir ilaç tedaviye ekledir veya ilaç değiştirilebilir. Bununla birlikte ilacın yan etkilerini izlemek için belirli aralıklarla hastanın kan tahlilleri incelenir. Epilepsi ilacının en sık uyku hali, baş dönmesi ve dengesizlik gibi yan etkileri olabilir.

Epilepsi bazı tipleri dışında kronik bir hastalıktır. Dolayısıyla bazı hastalar için ilaç tedavisi yaşam boyu gerekli olabilir ve hastanın bir nöroloji uzmanı tarafından düzenli olarak takibi gereklidir.

İlaç tedavisi, hastaların büyük bir bölümünde etkili olabilmesine rağmen, kimi hastalarda beklenen etkiyi sağlayamayabilir. Bu durumda ilaca direnç söz konusu olabilir. İlaca direnç çok boyutlu değerlendirilmesi gereken bir durum olduğundan ancak epilepsi konusunda uzmanlaşmış deneyimli nörologların özel incelemeler ( uzun süreli video EEG monitörizasyon, nöbet ve EEG analizi, yüksek rezolüsyonlu MRG, pozitron emisyon tomografi (PET), nöropsikolojik değerlendirme vb.) sonucunda karar verebileceği bir durumdur. Eğer ilaç direnci oluştuysa bazı cerrahi tedaviler hastaların nöbet kontrolünün sağlanmasına katkıda bulunabilir.

Epilepsi cerrahisinin uygulanabilmesi için hastaların ilaçlı tedaviye yanıt vermiyor olması gerekmektedir. Bunun için ana kriter, nöbet tipine uygun seçilmiş en az 2 major anti-epileptik ilacın uygun doz ve süre ile kullanılmış olmasına rağmen epileptik nöbet geçiriyor olmaktır.  Aynı zamanda, epilepsi sendromlarının da cerrahi işlemlere uygun ve tedavi edilebilir olması aranan şartlardan biridir.

Epilepsi Cerrahisi Nedir?

Epilepsinin tedavi yöntemleri arasında bulunan epilepsi cerrahisi, beyinde epilepsi nöbetlerine neden olan bölgelerin tespit edilmesi ve cerrahi işlemlerle bu bölgedeki hasarların giderilmesini amaçlamaktadır. Epilepsi cerrahisinin amacı nöbetlerin en aza indirilmesi olsa da temelde nöbetleri tamamen ortadan kaldırmak bu cerrahi yöntemlere başvurma sebebidir. Aynı zamanda, epilepsi için kullanılan ilaçların yan etkilerini yok etmek de amaçlanmaktadır. Epilepsi cerrahisinin uygulanma nedenlerinden biri de kişilerin sosyal hayatına devam edebilmesini sağlamaktır.

Epilepsi Tedavisinde Kullanılan Cerrahi Teknikler Nelerdir?

Epilepsinin türüne ve amaca göre 3 tür epilepsi cerrahi yöntemi uygulanabilir:

  1. Epileptik odak tespit edilebildiyse odağın ortadan kaldırılması temeline dayanan rezektif cerrahi yöntemiyle nöbetlerin kaynağını ortadan kaldırmak mümkün olabilir.

  2. Nöbet yayılım yollarının kesilmesi yoluyla nöbetlerin yayılmasını, sıklık ve şiddetini azaltmaya yönelik olan fonksiyonel cerrahi (palyatif cerrahi) yöntemiyle nöbetlerin şiddetinin azaltılması hedeflenir.

  3. Vagus sinir stimülatörü (epilepsi pili) beyin hücrelerinin davranışlarını düzenlemeye yönelik olan nöromodülasyon tekniklerinden biridir. Bu cerrahi yöntem diğer iki yönteme göre daha düşük risk profiline sahiptir.  Göğüs altına yerleştirilen pil, vagus sinirine bağlı elektrotlar aracılığıyla beyine belli aralıklarla elektriksel sinyaller gönderir ve bu bazı tip nöbetlerin sıklığında ve şiddetinde %50-60 oranında azalma sağlayabilir.

Ameliyattan sonra nelere dikkat etmek gerekir?

Unutulmamalıdır ki epilepsi kronik bir hastalıktır ve mevcut tedaviler tam kür sağlayan tedaviler değildir. Bu yöntemlerin farklı kombinasyonları ilaç tedavisine ek olarak nöbet kontrolüne önemli bir katkı sağlayabilmektedir. Epilepsi cerrahisi, hastalığı bir anda ortadan kaldırmadığı için hastaların medikal tedaviye en az 1-2 yıl daha devam etmesi gerekmektedir. Nöbetlerin bu süre içinde görülmemesi hiç görülmeyeceği anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, ameliyat sonrasında epilepsi konusunda deneyimli nörologların uygun gördüğü süre boyunca ilaçların alınmaya devam edilmesi şarttır. Nöbetin görülmemesi durumunda ilaçlar yavaş yavaş bırakılmaktadır. Ameliyattan sonraki nöbetsiz dönem ne kadar uzunsa nöbetlerin tekrarlama riski de giderek azalmaktadır.

Epilepsi Nöbetleri Sırasında Ne Yapmalı?

Her epilepsi nöbeti birbiriyle aynı uzunlukta ve şiddette olmaz. Genellikle epilepsi nöbeti dendiğine akla jeneralize epilepsi nöbeti gelmektedir. Jeneralize epilepsi nöbeti dışardan kolaylıkla fark edilebilir. Böyle bir durumda epilepsi nöbeti geçiren kişinin, dilini ısırmasını önlemek için ağzına sert bir cisim yerleştirmek veya çeneyi açmaya çalışmak yanlıştır. Sert cisim hastanın dişlerini kırabilir ya da boğazını tıkayarak nefes almasını engelleyebilir.

Epilepsi nöbeti sırasında hastanın düşerken yaralanması engellenmelidir. Hasta yan yatırılmalıdır. Bu sayede nöbet sırasında salya ya da kusma varsa hastanın boğazına kaçması önlenmelidir. Mümkünse başını çarpmasını engellemek için yumuşak kıyafet, yastık gibi bir malzemeyle baş desteklenmelidir. Çevresindeki zarar verici eşyalar uzaklaştırılmalı ve varsa gözlükleri çıkarılmalıdır. Kişinin yakası sıkıysa gevşetilmeli, hava alabileceği bir alan yaratılmalıdır. Kişiye su içirmeye çalışmak, yüzünü ıslatmak, kolonya vb koklatmak gibi hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu sırada hasta gözlemlenmeli ve kasılmaların süresi 5 dakikadan daha uzunsa acil tıbbi yardım çağırılmalıdır. 

Epilepsi nöbeti geçiren kişiye ilkyardım için aşağıdaki adımlar takip edilebilir:

  • Nöbet bitene ve kişi tamamen uyanana kadar kişiyle birlikte kalınması gerekir. Nöbetten sonra kişinin güvenli bir yerde oturmasına yardım edilir. Uyanan ve iletişim kurabilen kişiye basitçe ne olduğu anlatılır.

  • Nöbeti geçiren kişinin rahatlatılması için sakince konuşulması gerekir.

  • Kişinin tıbbi bileklik takıp takmadığı ya da başka bir acil durum bilgisi olup olmadığı kontrol edilir.

  • İlkyardımı yapan kişinin çevredeki diğer insanları da sakinleştirmesi gerekebilir.

  • Kişinin eve veya güvenli bir ortama dönmesi sağlanılır.

Nöbetler genellikle acil tıbbi müdahale gerektirmez. Ancak aşağıdaki durumlarda acil yardım istenebilir:

  • Hasta daha önce hiç nöbet geçirmemişse

  • Hasta, nöbetten sonra uyanmakta veya nefes almakta güçlük çekiyorsa

  • Nöbet 5 dakikadan uzun sürerse

  • Hasta, ilkinden kısa bir süre sonra ikinci bir nöbet geçirirse

  • Nöbet sırasında yaralanırsa

  • Nöbet suda olursa

  • Hastanın diyabet, kalp hastalığı gibi bir sağlık problemi varsa ya da hamileyse

Epilepsi nöbetlerinde hastaya yapılan müdahalelerin hepsi, nöbet esnasında yaralanmasını önlemeye yönelik olmalıdır. Tıbbi müdahale dışında yapılacak hiçbir şey o sırada nöbetin daha erken bitmesini sağlamaz. Daha hafif geçirilen nöbetlerde de hastanın yaralanmasını önlemek için gerekenler yapılmalı ve yakın gözlemlenmelidir. Hasta zorla yatırılmamalı, hareketleri engellenmemelidir.

Nöbete şahit olmak hasta yakınları için zor ve endişe verici bir deneyimdir, ancak burada önemli olan mümkün olduğunca soğuk kanlılığı koruyarak hastaya yardımcı olabilmektir. Bu yüzden hastanın yakın çevresinin, çalışma arkadaşlarının konu hakkında bilgilenmesi çok önemlidir. Hatta nöbet sırasında hastanın hareketlerinin video kaydının alınması tanısal açıdan hekime de yol gösterici olacaktır.

Epilepsi ruh sağlığını nasıl etkiler?

Epilepsi kronik bir hastalıktır. Kronik hastalıklar fiziksel etkilerinin yanı sıra, hastaların psikolojileri üzerinde olumsuz etkili olabilir. Kronik bir hastalıkla yaşayan kişinin, bu hastalığın yaşamının bir parçası olduğunu kabul etmesi önemlidir.

Epilepsi hastalığında kontrolsüz nöbetler yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir, fiziksel olarak yaralanmaya sebep olabilir. Bütün bunlar başta hasta ve yakınları için zaman zaman bunaltıcı olabilir veya depresyona yol açabilir. Hastalığın hasta üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için;

  1. Stresi yönetimi; Stres normal seviyelerde ve geçici bir süreliğine vücut için olağan ve gereklidir. Sürekli ve yüksek seviyede stres ise var olan sağlık sorunlarını artırabilir ve başka birçok soruna da neden olabilir. Bu nedenle stresi azaltabilecek yaşam stili değişiklikleri, psikolojik destek almak, zihni sakinleştiren farklı yöntemler ( meditasyon, dua, yoga vb.) uygulanabilir. 

  1. Mümkün olduğunca alkolden ve sigaradan uzak durulmalıdır. Bazı nöbet tiplerinin alkolle tetiklenebileceğini unutmamak gerekir. 

  2. Uyku, beslenme ve ilaç içme saatlerine mümkün olduğunca sadık kalmak, uyku düzensizliklerinden, uzun süren açlıklardan uzak durulmalıdır. 

  3. Düzenli egzersiz yapmak, fiziksel ve psikolojik sağlığın korunmasına, depresyonun azalmasına yardımcı olabilir.  Kişinin hastalığıyla yaşamayı ve hastalığın olumsuz etkilerini azaltmayı öğrenmesi çok önemlidir.

Epilepsi hastasıyım spor yapabilir miyim?

Düzenli egzersiz genel sağlık için vazgeçilmez bir yaşam stili olmasının yanı sıra son yapılan çalışmalar düzenli aerobik egzersizlerin epilepsi nöbetlerinin sıklığını ve şiddetini azaltabildiğini göstermektedir. Kafa travması riski olduğu için boks ve benzeri dövüş sporları; yapıldığı sırada nöbet geçirme durumunda hayati risk oluşturabilecek yüzme, dalgıçlık gibi su sporları, paraşüt ve benzeri ekstrem sporların yapılması önerilmez. 

Spor yaparken aşırı zorlayıcı aktivitelerden, uzun süreli açlığın ardından spor yapmaktan kaçınmak gerekir. Elbette yeterli sıvı alımını ve doğru beslenmeyi ihmal etmeden spor yapılabilir. 

Epilepsi hastasıyım ehliyet alabilir miyim?

Epilepsi hastalarının ehliyet alması belli şartlar altında mümkündür. Hastalığın doğası gereği trafikte hem hastanın kendisinin hem de trafikteki diğerlerinin güvenliği gözetilerek kanuni düzenlemeler yapılmıştır. Son düzenlemeye göre;

  1. Son 3 yıl içinde her 6 ayda 1 nöroloji doktoruna düzenli olarak kontrole gidiyor ve hiç ilaç kullanmadığı halde nöbet geçirmiyorsa ve bu durumu belgeleyebiliyorsa,

  2. İlk ve tek nöbet geçiren hastalar son 2 yıl boyunca her 6 ayda bir nöroloji doktoruna düzenli kontrole gidiyor ve bu durumu belgeleyebiliyorsa, nöroloji heyetinde ehliyet alıp almayacağı değerlendirilir. Yine de her hasta kendi özelinde değerlendirilir o nedenle sürekli takip eden doktora danışılması gerekir.  

Epilepsi hastasıyım ilaç kullanırken gebe kalabilir miyim?

Öncelikle belirtmek gerekir ki epilepsili kadınlar sağlıklı çocuk sahibi olabilirler. Nöbetlerin önlenmesi gebelikte de çok önemlidir o yüzden ilaç kullanırken gebe kalınması gerekebilir. Kullanılan nöbet önleyici ilaçların anne karnında bebeğe zarar verme olasılığını en aza indirmek için mutlaka planlı gebelik olmalıdır. 

Epilepsi nöbetlerini önlemek için ilaç kullanırken etkin doğum kontrol yöntemleri kullanan hastalar çocuk sahibi olmayı planlarken önce kendilerini takip eden nöroloji uzmanına danışmalıdır. Doğum kontrol yöntemlerini kesmeden önce “nöbet kontrolü nasıl?”, "kullanılan ilaçlar gebelik açısından önemli bir risk taşıyor mu?”, “gebelik olması durumunda anneyi ve bebeği tehlikeye sokabilecek epilepsiyle ilişkili durumlar var mı?” gibi sorularının cevaplanması gerekir. 

Epilepsi konusunda deneyimli uzman nörologlar hasta özelinde, nöbet tipine uygun, etkili ve anne karnındaki bebeğe zarar verme riski en düşük ilaçları seçerek, gebe kalmadan önce gerekli vitamin takviyelerini yaparak hastayı gebeliğe hazırlar. Gebelik gerçekleştikten sonra da kadın doğum uzmanıyla koordine bir şekilde gebelik sürecinin takibini yapar, gerekli önlemlerin alınmasını sağlar ve uyarıları yapar. Nöbet geçirme durumunda uygun ilaç ayarlamalarını yapar. Doğum aşamasına gelindiğinde doğum yönteminin belirlenmesinde yardımcı olur. Doğum sonrasında annenin hayatında çok büyük değişiklikler meydana geleceği için önceden hastasını ve yakınlarını bu sürece hazırlar. Epilepsili annenin bebeğini emzirmesi kesinlikle teşvik edilir. 

Özetle söylemek gerekirse epilepsili kadınlar planlı bir şekilde, nöbet kontrolü ve ilaç kullanımı ile ilgili nöroloji doktorunun önerdiği hazırlıklar yapıldıktan sonra  gebe kaldıkları takdirde büyük olasılıkla sağlıklı bebeklere sahip olabilirler.

Epilepsiyi Taklit Eden Durumlar

Beyinde anormal elektriksel akımların oluşmadığı ve epilepsiye benzeyen hareket, duyusal semptomlar ve deneyimlerin olduğu durumlardır. Non-epileptik (epileptik olmayan) nöbetlerin fizyolojik ve psikolojik birçok farklı nedeni olabilir. Bunlar arasında senkop (bayılma), geçici iskemik atak (geçici felç), uyku bozukluğu, hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) , hiponatremi (kanda sodyum-tuz- düşüklüğü), kardiyak aritmi (ritim bozukluğu) sayılabilir.

Psikolojik bazı durumlar da epilepsiyi taklit eden tablolara neden olabilir. Özellikle 20-40 yaş arasındaki genç kadınlarda, duygudurum bozuklukları olanlarda, psikolojik veya fiziksel şiddete maruz kalanlarda yaşanan travmatik olayların ruhsal etkileri fiziksel bedende ortaya çıkar. Bu strese girildiğinde mide ülserinin şiddetlenmesi veya tansiyonun yükselmesi gibi fiziksel bir reaksiyondur. Kişi atak sırasında ruhsal gerilimin yarattığı fiziksel etkiler üzerinde kontrol sahibi değildir. Psikolojik atak sırasında gözlenen belirtiler epilepsi nöbetlerinde gözlemlenen belirtilere benzeyebilir. O yüzden bu tip hastalar yanlış tanı alarak yıllarca epilepsi için kulanılan ilaçları kullanıyor olabilirler, hatta bu hastalara doğru tanı koymak ortalama 7-8 yıl sürmektedir. Epileptik nöbet ile psikolojik kaynaklı nöbet ayrımında ayrıntılı klinik ve atak öyküsü ile birlikte Video EEG Monitorizasyon (VEM ) yöntemi altın standarttır. Bu yöntem sayesinde 24 saat boyunca hem video kaydı hem de EEG ile beyin dalgalarının kaydı yapılabildiğinden nöbet veya psikolojik atak kaydedildiğinde tanı kesinleşir. 

Çocuklarda ve Bebeklerde Epilepsi

Çocukluk çağında görülen epilepsinin yaygın nedenleri arasında ; 

  • Ateş

  • Genetik nedenler

  • Kafa travması

  • Beyin enfeksiyonları

  • Beyine yeterince oksijen gitmemesi

  • Beyin boşluklarında aşırı su (hidrosefali)

  • Beyin gelişimi bozuklukları

Bunların haricinde, çocukluk çağındaki epilepsi sendromlarının birçoğu kesin bir nedenle ilişkili değildir. Pek çok çocukluk çağı nöbeti yetişkinlikte devam etmez. Çocukların gelişimi ve zekası genellikle normaldir. 

Bazı durumlarda ise nöbetler daha ciddi belirtilerle birliktedir. Genellikle bedensel ve zihinsel gelişme geriliği ile birlikte birden fazla nöbet tipi ve ilaçalara karşı dirençli nöbetler olabilir.

Epilepsi hastaları hangi meslekleri yapamaz?

Epilepsi hastaları pilotluk, dalgıçlık, cerrahlık, kesici ve delici makinelerle çalışan meslekler, yüksekte çalışmayı gerektiren meslekler, dağcılık, araç sürücülüğü, itfaiyecilik ve silah kullanmayı gerektiren polislik ve askerlik gibi meslekleri yapamaz. Ayrıca epilepsi hastalarının iş yerlerine hastalıkla ilgili durumlarını bildirmeleri gerekir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)