Ergenlik Döneminde Anne Babalara Öneriler
Yazar Nilüfer Sekmen • Çocuk Psikiyatristi • 18 Şubat 2021 • Yorumlar:
Çocukluk döneminde ebeveynler en önemli rol model olarak görülür. Ergenlik ebeveynlerimizi bir kurtarıcı kahraman olarak değil de hataları sınırları olan normal insan olarak görmeye başlanılan dönemdir. Belki de anne babalarımızı bu şekilde görmek sayesinde onlardan ayrılıp dış dünyaya açılabilmemiz için bir kapıdır. Okuduğum bir kitaptan esinlenerek söylüyorum ki, Mark Twain şöyle belirtiyor: “on dört yaşımdayken babam o kadar cahil bir insandı ki etrafımda olmasına katlanamazdım. Fakat yirmi bir yaşıma geldiğimde bizim ihtiyarın yedi senede ne kadar çok şey öğrendiğine şaşıp kaldım”. Her zaman mevcut olan durumdan bir nebze olsun uzaklaşma biçimi yeni ve kendilik tecrübesini oluşturmanın temel yoludur. Yenilik arayışı uzaklaşmanın bir parçasıdır. Doğal bir durumdur. Ergenlik pek çok yeni fikirle dolu olmasından ötürü yenilik arayışı, macera ruhuyla tecrübe edinme davranışları algıları düşünceleri fikirleri niyetleri ve inançları oluşturduğu için faydalıdır. Şunu belirmeliyim ki, ergenlik dönemi beyin gelişimi açısından basit bir olgunlaşma süreci olarak değil de faydası olmayan düşüncelerin terk edilerek yetişkin olgunluğuna geçişi olarak düşünmek değil de, kişisel hayatlarımızın önemli bir parçası olarak görmeye başlamak bize daha çok yardımcı olacaktır. Ergenlik sadece geçirilmesi gereken bir süreç değil de, hayatın iyi değerlendirilmesi gereken bir dönemdir.
Şuanda bile gün geçtikçe yeni gelişmekte olan bir çok bilimsel görüşlere göre ergen beyninde oluşan değişim sadece “ olgunluk öncesinden olgunluğa geçiş “değil, belirli olan yeni yeteneklerin kazanımların ortaya çıkmasını sağlayan hayati etki olan gelişimsel değişiklikler olarak bilinmelidir(Sıegel.,J.2019).
Bu dönemde en önemli şey sağlıklı iletişimdir. kesin olan kuralsa,olumlu olan her davranışı pekiştirmek ve desteklemek;olumsuz olan davranışların üstünde durmamak.Net sınırlar koymak ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkiyi güçlendirmede köprü görevini taşır.Örneğin, akşam eve geç gelme yerine, akşam 6 da evde ol. Daha net bir ifadedir. Neden düşük not aldın? Yerine …”dersinde seni zorlayan konu neydi? Çocuklarımıza karşı suçlayıcılık içermeyen daha anlayışlı bir yaklaşımdır. Çocuklarımız için bu durumlar önemlidir. Biz onlara ne öğretirsek onlar bizim verdiklerimizin yansımasını yaşatırlar. Bir nevi ayna görevidir. Eğer, bizler bu aynada gösterilen görüntüden hoşlanmıyorsak önce kendimizin değişmesi gereklidir. Okuldan gelip anne babasına en ince ayrıntısına kadar gün içerisinde ne olduğunu nasıl geçtiğini anlatan çocuk, bu dönemde bir süre sonra ayrışmak için odasına kapanabilir. Saatlerce odasında kalmak isteyebilir. Aileler bu konuda kaygı duyabilmektedirler. Fakat, bu durum değişime adım atmanın başlangıcı olabilir. Değişime ayak uydurmayla başlanılabilir. Bu değişim belirttiğim gibi daha önce de sadece fiziksel duygusal davranışsal olarak değil, akademik ve sosyal anlamda da kendini gösterme sürecidir. Birey artık çocukluk döneminden çıkmaya ve yeni bir kimlik arayışına yönelmeye başlar.
Bu dönemde kurulan iletişimler oldukça önemlidir.Sürekli eleştirme, herhangi yaptığı bir şeyi beğenmeme, ona güven duymamışsak sürekli isyan eden ve bize karşı çıkan bir çocukla karşı karşıya kalabiliriz. Eğer bu tutumlar varsa, öncelikle kendimize konuşmalarımıza dikkat etmekte fayda var. Bizler tutarlı bir ebeveyn olmayı öğrenirsek çocuğumuzda bize karşı doğru davranışlar sergilemeye başlayacaktır. Sağlıklı iletişimde en iyi yol ben dilini kullanabilmektir. Sen dili yerine ben dili her zaman daha önemlidir. Duyguları ifade etmemizde bizlere yardımcı olacaktır. Unutmayın ki; kaygı bulaşıcıdır. Ebeveynlerin kaygılarını kontrol altında sağlayabilmesi için yapıcı olması gereklidir. Gelecekle ilgili hedefler konusunda çocuklarının beklentilerini dinlemek doğru olduğuna inanılan fikirleri onlara dayatmak yerine bireyin fikirlerini dinlemek duygularını tanımlamasında onlara yardımcı olmak karşılıklı iletişimi kuvvetlendirir. Sağlıklı bir duygusal gelişim sağlıklı ayrışma açısından bireyin özel alanına saygı duymak önemli noktalardan birisidir. Ebeveynlerin odasında değil, kendi odasında vakit geçirmesi kendi yatağında uyuması odasına girerken bile izin alınması, bireyi ilgilendiren konularda ise onun fikirlerine başvurulması duygusal iletişim açısından önemlidir. Bu davranışlar bireyin özgüveninde artış sınırları öğrenmesinde duygusal iletişim kurmasında etkili olacaktır.
Koşulsuz kabul, olumlu iletişim ebeveyn ve birey arasında ilişkinin en önemli yapı taşıdır. Her koşulda yanında olduğunuzu hissettirmeniz her zaman daha iyisi değil onun yapabileceklerine güveninizin olduğunu hissettirmek yanında olduğunuzu göstermek sizlere de yol gösterici olacaktır. Her şey çocuğunuzu keşfetme ve tanımayla başlar. Yalnızca başarılı olduğu zamanlarda değil, başarısızlık yaşadığında ya da işler yolunda gitmediğinde sevildiğini kabul edildiğini gören birey kendine olan güveninin artığını sorumlulukları konusunda kendine olan inancı da artacaktır. Bunları gören birey, yetişkin hayatında da sağlıklı duygusal bağ kurmada sorun yaşamayacak mutlu ve kendini seven birey olma yolunda olacaktır. Unutmamalıyız ki, bizim zorluğumuz genç bir beynin ve gelişen bir ergen beyninin gücünü potansiyelini bir yük olarak değil, varlık olarak görmemizdir. Değişmesi gereken bir durum var ise öncelikle değişim ebeveynlerde başlamalıdır. Çocuklarınız gelişimlerinin doğal süreçlerini yaşamaktalar. Kendimizle başlamaktan daha iyisi yoktur. Mahatma Gandhi’nin çok güzel bir sözüyle sözlerimi tamamlamak istiyorum “kendimiz dünyada görmek istediğimiz değişim olmalıyız.” Kendimize içsel zaman ayırma bizim için bir yol olabilir. Bize anı yaşama yeteneği zihnimizi rahatlatma ve güçlendirmede yol gösterici olacaktır.