Ergenlik Her Zaman Sorunlu Bir Süreçli Midir?
Yazar Saliha Kübra Kalkan • Psikolog • 24 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Yaşamın kritik dönemlerinden olan ergenlik dönemi, bazı aileler için çok sıkıntılı geçmektedir. Özellikle “ailem beni anlayamıyor.” duygusunun yoğun yaşandığı bu dönemde, kimlik arayışı, fiziksel değişimler, arkadaş yakınlığı gibi gereksinimler de ortaya çıkmaktadır. Peki ergenlik süreci her zaman çalkantılı mı geçmektedir?
“Ben kimim? neye benziyorum? Sorularının cevabını bulmaya çalışan her ergenin rol model aldığı ve onu içselleştirdiği kişiler vardır etrafında. Belki bir yetişkinde gördüğümüzde “bu davranış bir kişilik bozukluğunun işareti” diyebileceğimiz yerde, ergenler için “normal” diyebiliyoruz. “Acaba insanlar benim hakkımda nasıl düşünüyor?” sorusunun cevabını arayan ergenlerin tutarsız davranışları karşısında, ne yapacağını bilemeyen aileler de vardır. Fakat eğer aileler tarafından iyi desteklenen bir ergenlik söz konusu ise, yaşamın belki de en güzel süreci haline dönüşebilir.
Ne tam bir yetişkin, ne de tam bir çocuk diyebileceğiniz bu dönemdeki bireylerin en sık içinde bulundukları çatışma seçimleriyle alakalıdır. Belki ebeveyn için oldukça zevksiz gelen bir kıyafeti ergen bayılarak alabilir. “Sen anlamıyorsun, dur ben seçeyim” diyerek müdahale ederse ebeveyn, deneme yanılma yoluyla güzeli-çirkini, doğruyu-yanlışı öğrenecek olan ergen çocuklarının önüne set koymuş olurlar. “Seçimlerim değersiz” algısı ise, ergenin girişimcilik yönünü de zayıflatabilir. Dolayısıyla, ergenlikteki en hassas noktalardan biri olan seçim konusunda, “sen ne düşünüyorsun? Hangisini tercih edersin? Müsait misin?” gibi sorularla onların tercihlerinin önemini hissettirerek aile, çocuğu ile arasında güçlü bir bağ ve güven inşa eder. Karşılıklı saygı ve sevgi işte en çok bu noktada başlar.
Diğer önemli konu ise ergenlerin “anlaşılma” duygularıdır. “Ailem beni anlayabiliyor, o halde sorun yok.” diyen bir ergenin kafası oldukça rahattır mesela. Bir çok ailenin zaman zaman ergen çocuklarıyla karşılaştıkları öfke patlamalarının en büyük sebeplerinden biridir, ayrıca anlaşılamamak duygusu.” Sorunlarını ailesine açan bir ergenin en büyük beklentisi yalnız ve suçlu hissetmemektir. Hatalı bile olsa, bunu karşıdaki kişinin suküneti ve empatik tutumu ile çok daha iyi anlayabilecektir. “Seni anlıyorum, canın çok sıkkın” demek yerine “yanlış yapmışsın, böyle yapacaktın” demek ise ergeni geri çekmeye neden olmakla beraber, kendisini sadece karşısındaki kişiye karşı savunmasını sağlayacaktır.
Son olarak ise, olumlu duyguların paylaşılmasıdır. Çok eleştirilen bir çocuğun iyi olmasını beklemek pek mümkün olmamaktadır.. “Özünde iyi biri değilim ben” diyerek beynini kontrol eden bir ergenin davranışları da bu inancına uygun olarak şekillenecektir. Oysa birine ne kadar “iyisin iyisin” derseniz o kadar iyi, “kötüsün kötüsün” derseniz o kadar fena olacağı kaçınılmaz olabilmektedir…