Ergenlikte Aşk

Yazar Bilge UğurluPsikolog • 19 Ekim 2022 • Yorumlar:

İnsan yaşamının gelişimsel dönemlerinden biri olan ergenlik dönemi hem gençler hem de aileler için çetrefilli bir dönemdir. Bu dönemde ergen birey kimliğini yeniden inşa etmeye çalışır. İnşa sürecinde ailesinden uzak durmak isteyen ergen, ilişkisel ihtiyaçlarını arkadaşları aracılığıyla sağlar.

Ergenlik döneminde beden hızla büyür ancak akılcı karar verme mekanizması tam olarak gelişmiş değildir. Dış görünüşüyle adeta bir yetişkine benzeyen ergen, akıl yürütme konusunda sürecini tamamlamamıştır. Bu nedenle bir taraftan özgürlük isterken bir taraftan da desteğe ve rehberliğe ihtiyaç duyar.

Ergenlikteki hormonel değişimlere bağlı olarak ergen birini sevmek, aşık olmak ister. Bu nedenle aşka ve cinselliğe merak duymaya başlar. Ergen kendini beğendirmek isteyebilir, saatlerce aynanın karşısında durabilir, sosyal medyadaki figürlere özenebilir, gördüğü aşk ilişkilerinin etkisinde kalabilir.

Aşk, her yaşta kaçınılmaz ve sağlıklı bir duygudur. Ergenin hoşlandığı kişiye kendini beğendirmeye çalışması veya ilgi görmek için çabalaması da oldukça sağlıklıdır. Ergen oğlunuz/kızınız size aşık olduğunu söylüyorsa ya da söylemediği halde hissettiriyorsa derin bir oh çekip arkanıza yaslanın çünkü çocuğunuz sağlıklı bir gelişim gösteriyor demektir.

Aşkı yasaklamak mümkün değildir, gerekli de değildir. Çocuğunuz aşık olduğunu gelip size anlatıyorsa bu, çocuğunuzla olan ilişkinizin iyi olduğunu gösterir. Bu noktada çocuğunuzu suçlarsanız ya da küçümserseniz çocuğunuz size durumu anlatmaktan vazgeçer ki bu istemediğimiz sorunlarla sonuçlanabilir. 

Çocuğunuzun aşık olduğunu öğrenince ya da aşık olduğuna yönelik belirtileri görünce (telefonda mesajlaşırken gülümsemek, saatlerce süslenmek, güzel gözükmek için çabalamak vb.) “Eyvah! Çocuğum aşık oldu.” diye panikleyebilirsiniz. Sakin olun ve aşağıdaki aşamaları okuyun. Aşk ve cinsellik hakkında çocuğunuzla konuşma yapmak için çocuğunuzun aşık olduğunu öğrenmenize gerek olmadığını unutmayın. Birtakım sinyaller alıyorsanız da bu konuşmayı yapabilirsiniz.

Yapmanız Gerekenler Şunlar;

  • “Gel bakalım bu konuyu seninle bir konuşalım” diyerek şefkatle konuşmaya başlayın. Bu sizin görevlerinizden bir tanesi çünkü çocuk bu dönemde aşka çarpacak ve sizin rehberliğinize ihtiyaç duyacak. Çocuğunuzu önceden bilgilendirirsek çocuğunuzun işini kolaylaştırmış olursunuz. 

  • Kendi tecrübelerinizden bahsedin. “Biliyor musun ben de ortaokuldayken birinden hoşlanıyordum, onu görünce heyecanlanıyordum, beni beğensin diye görünüşüme özen gösteriyordum.” Bu konuşmayı yapmanız çocukla yüz göz olduğunuz anlamına gelmez. Aksine çocuk duygularının normal olduğunu ve ne yapması gerektiğini öğrenir.

  1. Yargısız olun, dikkatle dinleyin. “Sen nasıl hissediyorsun?” diye sorun. Bazen çocuğunuz abartılı cevaplar verebilir. Çocuğunuzun durumu abarttığını, çok aşık olduğunu ve bunun kendisine zarar vereceğini düşünüyor olabilirsiniz. Unutmamanız gereken şu ki çocuğunuz duygularını yoğun yaşayabilir, önemli olan davranışsal olarak abartıya kaçmamasıdır. Siz yargılamadan çocuğunuzu dinlerseniz çocuğunuzun duygularına alan açmış olursunuz. 

  • Şu cümleleri kullanmayın: “Benim de gençken başımda kavak yelleri esiyordu sonra geçti, bugün birine aşık olursun yarın başkasına aşık olursun bu işler böyledir. Duygular gelir geçer, çok önemseme.” gibi cümleler kurarsanız çocuğunuzun duygularını buruşturup çöpe atmış olursunuz. Bu cümlelerden kesinlikle uzak durmalısınız. 

  • Doğru cümleler şunlardır; “Demek aşık oldun, demek sen de heyecanlı hissediyorsun. Kulağa çok güzel geliyor, benimle paylaşır mısın, nasıl hissediyorsu, neler düşünüyorsun?”. Ahkam kesmeyin, eleştirmeyin, akıl vermeyin yalnızca dinleyin. Sadece dinlemeyi başarabilirseniz büyük bir iş başardınız demektir.

  • Kendi doğrularınızı aktarın. Kendi tecrübelerinizden kısaca bahsettikten ve çocuğunuzu yargılamadan dinledikten sonra kendi doğrularınızı anlatmaya başlayabilirsiniz. Ortaokula giden bir çocuğunuz varsa konuşmanızı çok detaylandırmadan şu cümleleri kurabilirsiniz; “Aşık olmak güzel bir duygudur, bu yaşlarda insanlar birilerine ilgi duyabilir, heyecanlanabilir. Bunlar normaldir. Böyle hissetmende sorun yok.” diyerek çocuğunuzu dinlemeniz yeterlidir. Yarı görmezden gelerek yarı dışardan gözlemleyerek süreci ilerletebilirsiniz. Herhangi bir flört durumunu onaylayacak kadar rahat konuşmalar yapmamanız iyi olabilir. 

  • Sınırları konuşun. Aileler sınırları konuşmak konusunda zorlanabilir. Şöyle bir konuşma uygundur: “Hayatta pek çok şey güzel duygularla başlar ancak sonra kontrolden çıkabilir. İşlerin kontrolden çıkmaması için bazı şeyleri konuşalım. Biz seninle anne-kız/baba-oğul olarak her şeyi konuşabiliriz. Diyelim ki bu hoşlandığın kişi seninle arkadaşlık etmek istedi ve elini tutmak istedi, ne yaparsın? (Ebeveyne not: hemen kendi doğrunuzu dikte etmeyin. Burada çocuğunuzun sınırı önemli.) büyümek demek sınırlara tabi olmak ve sorumluluk almak demektir. Diyelim ki elini tutmasını kabul ettin, peki yanağından öpmek isterse ne yaparsın?. Diyelim ki yanağından öpmesini kabul ettin peki saçına dokunmak isterse ne yaparsın? Diyelim ki bunu kabul ettin dudağından öpmek isterse ne yaparsın? Çocuk “Buna izin vermem” diyene kadar sorularınızı sormaya devam edin. Böylece çocuk kendi sınırını görmüş olacak.  

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)