Ergenlikte Saldırgan Tutum ve Davranışların Bileşenleri
Yazar Hazal Şahin • Psikolog • 28 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Saldırganlık kavramı bireyin kişi ya da nesneye karşı öfke duyması ve bunun sonucu olarak sözel veya fiziksel olumsuz bir eylemde bulunması durumu olarak ifade edilebilir. Aydın ve Akgün (2014) çalışmalarında saldırganlığı tanımlamak için sosyal bilgi işleme kuramı, sosyal öğrenme kuramı ve saldırganlık-engelleme kuramı gibi sosyal kuramları inceleyerek ve onlardan yararlanarak ele almışlardır. Saldırganlığı araştıran ve inceleyen kuramlardan sosyal bilgi işleme kuramı saldırganlığı proaktif ve reaktif olmak üzere iki alt bölüm olarak ele almaktadır. Sosyal öğrenme kuramı saldırganlığı taklit etme ve pekiştirme sonucu öğrenilen bir davranış olarak ele almaktadır. Kındap Tepe ve Sayıl (2012) yaptıkları çalışmada saldırganlığı ilişkisel saldırganlığı olarak ele almışlardır. İlişkisel saldırganlık, bir kişinin arkadaşlık ilişkilerinin bozarak veya manipüle ederek ona doğrudan veya dolaylı yollarla zarar veren amaçlı davranışlar olarak belirtmişlerdir. Ergenlik dönemi kişinin özerklik duygularına sahip olduğu, kendini tanımaya çalıştığı, bulunduğu sosyal çevre ile kendisi arasındaki bağlantı ve ilişkiyi anlamaya çalıştığı bir dönemdir. Bu dönemde başta yakın akranlar olmak üzere ergenin sosyal çevresinde bulunan kişilerle olan ilişkileri onun davranışları üzerinde çok büyük etkiye sahiplerdir.
Ebeveyn kontrolu ve ilişkisel saldırganlık arasındaki ilişkiler incelediğinde, ebeveynin psikoojik kontrolünün ergenin ilişkisel saldırganlığına yol açabileceği; ebeveynin davranışsal kontrolünün ise ilişkisel saldırganlık açısından açısından koruyucu olabileceği görülmektedir. Psikolojik kontrol, ebeveynin çocuğun duygularına, düşüncelerine ve ebeveyne bağlanmasına müdahale eden ve bunları kendi isteğine göre şekillendiren davranışları olarak tanımlanabilir. Davranışsal kontrol ise ebeveynin uygun bulduğu ya da bulmadığı davranışları çocuk ile iletişime geçerek onun düşüncelerini de dikkate alması buna göre göre bir disiplin ve tutarlı davranışlar sergilemesidir. Ebeveynin uyguladığı psikolojik kontrol içselleştirme ve dışsallaştırma davranışları problem davranışları için risk oluşturmaktadır. Psikolojik kontrol, ergenlerin daha fazla saldırgan ya da tam tersi içine kapanık yaparken davranışsal kontrol olumlu bir ebeveyn-ergen ilişkisi oluşturmaktadır. Psikolojik kontrol ve ilişkisel saldırganlık arasındaki ilişkiye baktığımızda ebeveynin kontrolcü, manipüle edici, müdahaleci ve hakaret olarak algılanabilecek davranışları gibi tutumları ergende öfke uyanmasına ve saldırganlığa sebep olabilmekte ya da bu davranışları model alarak arkadaşları üzerinde uygulayabilmektedir. Kındap Tepe ve Sayıl’ ın (2012) yaptıkları çalışmada psikolojik ve davranışsal kontrolün annenin mi yoksa babanın mı uyguladığı ve ergenin cinsiyetine göre sergilediği davranış ve tutumlar arasında da farklılık gözükmektedir. Anneden algılanan psikolojik kontrolün kızların ve erkeklerin ilişkisel saldırganlığını pozitifi yönde; davranışsal kontrolün ise sadece kızların ilişkisel saldırganlığını negatif yönde; babanın uyguladığı psikolojik kontrolün sadece erkeklerin ilişkisel saldırganlığını pozitif yönde; babadan algılanan davranışsal kontrolün ise hem kızlarda hem de erkelerde ilişkisel saldırganlığı negatif yönde yordadığı görülmüştür. İlişkisel saldırganlığın ise sadece erkelerde yalnızlık düzeyini pozitif yönde; olumlu arkadaş niteliğini ise negatif yönde yordadığı bulunmuştur. Çalışmada erkelerin ilişkisel saldırganlık düzeyinin kızlardan daha yüksek çıktığı görülmüştür (Kındap Tepe ve Sayıl, 2012).