ERKEKLERİ UTANDIRAN HASTALIK JİNEKOMASTİ

JİNEKOMASTİ

Sağlıksız beslenme alışkanlıklarından hareketsizliğe dek günümüzde birçok hatalı davranış, erkeklerde meme büyüklüğü sorununun daha sık görülmesine neden oluyor.
Hele de yaz aylarında pek çok erkeği ‘utandıran’ bu sorun ortaya çıkıyor.
Günümüzde erkeklerin sıkça rastlanan bir sorunu jinekomasti (meme büyüklüğü) olan yaz aylarında çok daha önemli bir sorun haline dönüşüyor. Deniz, güneş, kum üçgeni hemen herkeste heyecan uyandırırken, meme büyüklüğü sorunu yaşayan pek çok erkek için kabusa bile dönüşebiliyor!

Östrojen ve testesteron dengesindeki bozukluklardan kaynaklanan meme dokusu büyüklüğü, çoğu zaman çift taraflı nadiren de tek taraflı olarak meydana gelebiliyor. Dünyada her 18 erkekten 1’inin karşı karşıya olduğu bu sorunun hızla arttığı görülürken, bu artışta sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik başı çekiyor.

Günümüzde sanayileşmenin getirmiş olduğu yerleşik şehir hayatı, vakit geçirebilecek, spor yapabilecek alanların şehirlerde kısıtlı olması ve buna bağlı hareket ve fiziksel aktivite azlığı, dengesiz ve yetersiz beslenme alışkanlıkları jinekomastiye davetiye çıkarıyor.

Yaşa göre
jinekomasti

Jinekomasti sıklığı yaşamın üç döneminde artış gösterir. Yenidoğan dönemi, çocukluktan ergenliğe geçiş ve yaşlılık dönemi. Yenidoğan döneminde anneden geçen östrojen hormonunun etkisiyle yenidoğan erkek çocukların bir bölümünde jinekomasti görülebilir ama sonrasında genellikle geriler.
Çocukluktan ergenlik çağına geçişin gözlendiği dönemde, jinekomasti vücutta östrojen/ testosteron dengesindeki değişimlere bağlı olarak meydana gelir. Bu yaş grubundaki erkeklerin %50-60’ında jinekomasti görülebilir.
Bu dönemde gözlenen jinekomasti vakalarının birçoğu kendiliğinden geriler. Gerilemeyen olgularda cerrahi tedavi önerilir. Yaşlılık dönemi olup, elli yaş üzeri erkeklerin bir kısmında jinekomasti gözlenebilmektedir.
Bu hastalarda gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra, uygun olanlarda cerrahi tedavi önerilir.

Fiziksel bulgular dışında pek çok hasta yazın denize, havuza girememekten veya dar vücuduna oturan giysiler giyememekten şikayet eder, buda kişilerde görsel kaygı ve utanma hissine neden olarak kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Jinekomasti ile başvuran hastada öncelikli olarak jinekomastiye neden olan bir durumun varlığı araştırılır. Kan ve hormon testleri yapılır. Gerekli görülmesi halinde USG, MR veya BT gibi ileri incelemeler gerçekleştirilir. Yapılan incelemeler sonucunda altta yatan bir sebep yoksa cerrahi tedavi önerilir.

Cerrahide çığır açan yöntemler

Cerrahi tedavide, büyüyen meme dokusundaki fazla yağ dokusunun Liposakşın (vakumla yağ alma) yöntemiyle alınabilir. Bu işlemde kesi yapılmamaktadır. Liposakşın kanüllerinin gireceği bölgelere küçük delikler açılır ve işlem sonunda her bir delik tek bir dikiş ile kapatılır.

Erkeklerde meme başı altında yerleşim gösteren küçük boyutlarda bir meme bezi bulunmaktadır. Meme glandında (bezi) büyüme olan hastalarda, Liposakşın istenilen küçültücü etkiyi oluşturmayabilir.

Bu durumda memenin koyu kısmı ile cildin birleşim yerinde yapılan küçük bir kesi ile meme glandı çıkartılır. Meme cildi çok fazla sarkmış, memenin boyutları çok büyümüş hastalarda Liposakşın cilt fazlalığını gideremeyeceğinden fazla cildin alınması gerekebilir.

Son yıllarda jinekomasti tedavisinde çığır açan yöntemlerden biride Lazer Liposakşın yöntemidir. Bu yöntemde normal Liposakşından farklı olarak cilt altı dokuya lazer enerjisi verilir. Bu sayede memede biriken yağ daha kolay parçalanır ve sonrasında klasik Liposakşın tekniğine uygun olarak dışarıya alınır.

Cildin çok sarkık olduğu veya meme bezinin çok büyük olduğu hastalarda eski yöntemlerde kesi yapıp vücudun belli bölgelerinde iz bırakarak bu fazlalıkları almak gerekirken lazerin ciltte ve meme glandındaki sıkılaştırıcı etkisi sayesinde günümüzde bu gereklilik büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır.

Fast-food Tarzı
Beslenmeden Kaçının

Fast- food tarzı beslenme ve glisemik indeksi yüksek karbonhidrattan zengin gıdaların sıkça tüketilmesine bağlı olarak vücutta insülin hormon salınımının artması, vücutta yağ depolanmasına yol açar. Depolanan yağın belli bir bölümü de erkeklerde meme dokusunda yoğunlaşmaktadır.

Ayrıca günlük fiziksel aktivitenin sınırlı olduğu masa başı işlerde çalışmak ve hareketsiz yaşam tarzı depolanan yağın yakılamaması da bu soruna yol açmaktadır.