Erken Çocukluk Dönemi Sorunları

Yazar Rabia Ünsaldı KölePsikolog • 4 Ağustos 2021 • Yorumlar:

Erken çocukluk dönemi sorunları denilince akla ilk gelen yemek, uyku ve tuvalet alışkanlıkları ile ilgili sorunlardır. Bu sorunların ortaya çıkış sebeplerini, gelişimini ve çözümünü anlamak ve değerlendirmek için erken çocukluk dönemi olarak adlandırılan gelişim sürecindeki dönemsel özellikleri bilmek ve anlamak temel oluşturacaktır.

Bu nedenle 1-6 yaş arasındaki sürecin gelişimsel özelliklerine göz atmak, söz konusu sorunları ve başetme yöntemlerini ortaya koyacaktır.

1 yaş;

çocuğun benmerkezciliği ve dürtüselliği en yoğun yaşadığı, kendisini ve çevresini keşfetmeye başladığı yaştır. Bu yaştaki çocuk hep alır, ister, bekler, ısrar eder ama vermez, paylaşmaz ve yalnız olmayı, oynamayı tercih eder. Onun en önemli işi anne ve basının koyduğu kurallardaki boşlukları yakalamak ve bu kuralları test etme çabasıdır. Anne babası ile ilişkisinin nasıl gittiği ya da iyi-kötü, doğru- yanlış onun için anlamsız olan kavramlardır.Bu dönem çocuğun bağımsız olma çabasıyla yalnızlığının, kendisine yetebilmesinin birlikte yer aldığı ve geliştiği tam bir olumsuzluk sürecidir.Bunları yapmaya çalışırken bir yandan da anne ve babasının fiziksel korumasını ve kendisine sağladığı sığınaklığı da devam ettirmeye çalışmaktadır.

Bu yaştaki çocuk “hayır, yapma” sözlerini hiç bir şekilde dikkate almaz. Dolayısıyla, kural koymak ya da olumsuz bir davranışını engellemek için ev ortamını düzenlemeniz daha anlamlı olacaktır. Şöyle ki, çocuk için oyuncak arabası ile kristal vazo arasında bir fark yoktur. Birisini düşürmenin tehlikeli olacağı ve bunun yaramazlık olarak algılanacağı yönünde bir algılaması yoktur.

2 yaş;

çocuğun kendi yeterliliğini sergilemekte ısrarcı olduğu geçiş dönemidir. Bu nedenle “korkunç ikinci yıl” olarak adlandırılan, çocuğun “negativist bunalımı”nı yaşadığı bu yıl, her şeyi kendilerinin yapmak istediği, anne babanın komutlarına, isteklerine karşı koyduğu bir süreçtir. Disiplin, bu yaşta önemli bir sorun halini alır.Doğru –yanlış kavramı, uygun davranışlar- olumsuz davranışlar, kendisi dışındaki bakış açısını kazanma konularının kazandırılması için anne-babanın harekete geçmesi gereken bir dönemdir. Bununla beraber hala benmerkezciliğin devam ettiği, paylaşmaya tepkili bir yaştır. 2 yaş, çocuğun olumsuz bir uyarı aldığında ya “duymazdan geleceği” ya da “hayır “ cevabı vererek istenmeyen davranışı yapmaya devam edeceği bir yaştır. Ayrıca, hayal ve gerçeği, rüya ve gerçeği karıştırdığı bir yaştır.Rüyasında gördüğü canavar gerçekten de yatağının altında olabilir. Bunların yanı sıra, çocuğun “niçin, neden?” sorularını en çok sorduğu bir dönemdir. Onun temel amacı daha çok bilmektir, annesini kızdırmak değildir. 2.5 yaş ile beraber çocukta duygu patlamaları ve öfke nöbetleri sıkça görülür. Israrla istediğini yaptırmak için uzun süreli inatlaşır, ağlayarak, fiziksel şiddet uygulayarak anne babayı manipüle etmeye çalışır. Tüm bu yaklaşımı saldırgan, hırçın bir çocuk olduğu anlamına gelmez; isteklerine ulaşmak için, çocuğun oynadığı bir oyundan başka bir şey değildir. Çevresini ne kadar kontrol edebilirse o kadar güven duyacaktır, bu kontrolü sağlamak için de her yolu deneyecektir. Ayrıca, öfke ya da ağlama nöbetinin ortasında kendisini kontrol edemez, asıl problemi sakinleşememesidir. Bu nedenle , eğer siz de öfkelenir ya da cezalandırmaya yönelirseniz, onun olumsuz nöbetlerini besler ve güçlendirirsiniz.

3 yaş;

çocuğun artık daha az bencil, daha çok paylaşımcı, yetişkinle daha çok işbirliği yaptığı, ancak, soru sormaya” ne zaman, nerede, nasıl *” diye devam ettiği, öfke ve kırgınlığını hala fiziksel gösterdiği bir dönemdir. Hayalle gerçeği ayırt etmeye yavaş yavaş başlar, ama bu yaşta hayali arkadaş çok sık görülür. Empati gelişmiş ve diğerlerinin duygularını anlamaya ve önemsemeye başlamıştır.  Bu nedenle de bağımsızlığı kaybetme korkusu olmadan daha çok kurallara uyma ve itaat etmeye başlar.  Bu yaş çocuğu takdir ve beğeni kazanmayı önemser. Bu nedenle çocuğun kuralları kazanması ve bunun için övülmesi ve cesaretlendirilmesi için en uygun yaştır.Ayrıca, mesane kontrolünün geliştiği, bu gelişme ile tuvalet ihtiyacını kontrol edebildiği bu yaşta, bu kontrol gücü ve kendisine bu alanda hakim olabilmesi bağımsız birey olabilme duygusunu güçlendirecektir. Aksine, bu kontroldeki zayıflık, suçluluk ve utanç duygularının gelişimine sebep olacaktır. 3.5 yaş ile çocuk zorlanacağı bir döneme geçiş yapar. Çünkü bu dönemde, kendini yönetme/otonomi amacına yönelik mücadele bir kez daha kendisini gösterir. Yani o artık bağımsız karar verebilen bir birey olmaya başlamakla beraber, bunları yetişkinden bağımsız gerçekleştiremeyeceğini anlamaya başlamasıyla, duygusal anlamda hala kendisini güvensiz hisseder. Bu dönemde, eğer baskıcı yetişkin tutumları “bakma, gülme, konuşma, ağlama vb” olursa da çocuk bu güvensizliği ile başa çıkabilmek için zaman zaman kekeleme, parmak emme, altına kaçırma tırnak yeme vb. davranışları gösterebilir.

4 yaş;

“karşı gelme” yaşıdır ki; çocuk, özellikle hemcinsi olan ebeveynine daha çok karşı gelir. Bu iyaş çocuğu isteklerine karşı gelindiğinde, yetişkine ya da arkadaşlarına kaba konuşabilir ve davranabilir. Sınırları zorlar, tahrik edildiğinde ya da inatlaşıldığında tekme atar, vurur, abartılı güler ve ağlar. Argo kelimeleri kullanmayı ve kullandığı zaman anne babasının yüz ifadelerini izlemeyi sever, bundan keyif alır. Bir yandan aşırı sever diğer yandan aşırı nefret eder. Yani duygularında uçlarda ve değişken bir tablo sergiler. Sık sık yalan söyleyebilir, ceza almaktansa yalan söyleyerek durumu kurtarmayı düşünür ve uygular. Başkalarının eşyalarını alıp getirebilir, bu hırsızlık değildir. 4 yaş çocuğu elinde olanın kendi mülkiyetinde olduğunu zanneder. Anne ve babasına karşı sık sık kaba ve acımasız davranır, bağımsızlık sınırlarını zorlar; kurallara uyması kavramını bir türlü anlayamaz. Bu da cezadan etkilenmemesi ve korkmaması şeklinde kendisini gösterir. Toplumsallaşma ve sosyalleşme açısından büyük önem taşıyan bu yaş “çete çağı” olarak adlandırılır. Akranları ve anlaştığı arkadaşları ile oyunları çok önem taşır.

5 yaş;

çocuğun kendi kendine yetmeye başladığı, sosyalleştiği, kendinden emin olduğu, uyumlu ama şekilci olduğu bir yaştır. “ En iyi olma arayışı”nın önemli olduğu bu yaşta çocuk, kendisinin varlığını ve iyiliğini kanıtlama çabasındadır. Uyumlu ve nazik bir arkadaştır artık. 5.5 yaşına geldiğinde ise, kendini yönetebilme yine çocuğun en önemli gündemi olur.  Ancak, çocuk bu defa açık bir başkaldırı içinde değildir. O yavaş hareketleriyle, duymazdan gelmesiyle aynı sonuca pasif bir şekilde ulaşır. Zaman zaman yine öfke nöbetleri daha çok somurtmaları görülür. Sıkıntılı durumlara karşılık bol bol baş ağrısı, karın ağrısı şikayetleri, “beni seviyor musun” sorusu ortaya çıkar.Bu nedenle bu dönemde özellikle çocuklar başkalarının yanında utandırılmamaları, azarlanmamaları, ceza almamaları önem taşır.

6 yaş;

kararsızlık ve tembellik yaşı olarak adlandırılır. Çocuklar bu yaşta sürekli fikir değiştirir. Uyumlu ve dingin bir dönem başlar, arkadaş ilişkilerinin ön plana çıktığı, anne baba ile ilişkilerin zayıfladığı bir dönemdir. Çocuğun eleştiriler karşısında hemen alındığı, örselenmelerin en çok olabileceği bir yaştır. Bu yaş dönemi çocuğun sürekli geliştiği ve değiştiği bir dönemdir. Bu nedenle, anne baba sıkça şaşkınlık yaşar. Ayrıca, “ne yaparsa yapsın sevilip sevilmediğini” sorguladığı bir yaş olduğu için, ebeveynini sık sık sınadığı; bu nedenle, olumsuz davranışları bir anda yapıp bir anda olumlu davrandığı bir dönemdir.

Sağlıklı bir çocuğun göstereceği genel gelişim özelliklerine değinilmiş ve söz konusu dönemlerde karşılaşılan sorunlar hakkında bir takım ipuçları vermiştir.

Erken çocukluk dönemi sorunlarına gelindiğine ise şunları sıralayabiliriz:

UYKU SORUNLARI:

Uyku alışkanlığına yönelik sorunların aşamaları şöyle sıralanabilir:

Uyku saati mücadelesi

Uyku saati oyunları

Yanına çağırmalar

Anne babanın yatağına gelme

Sık sık uyanma

Uykuya dalmada güçlük

Yalnız uyuyamama (gece korkusu, kabuslar, uyku terörü)

Çocuğun yatak odası ne zaman ayrılmalı?

 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)