Evlilik
Yazar Ceylan Şekerci • Psikolog • 4 Mart 2020 • Yorumlar:
14 Şubat tüm dünyada Sevgililer Günü olarak kutlanıyor. Kimisi için romantik bir kaçamak 14 Şubat; mum ışığında yemek yemek, arka plandaki müzik, özenilmiş dış görünüm, el ele diz dizelik, kimisi için özel bir hediye alma telaşı, kimine göre de barışma ya da evlilik teklifi için müthiş bir fırsat. Peki evli çiftler için 14 Şubat ne demek? Evlilik nasıl bir süreç? Beklentiler neler? Ve en önemlisi evlilik aşkı gerçekten de öldürüyor mu?
Hepimiz sevilmek, onaylanmak ve korunmak isteriz. Bu isteğimizin istikrarlı bir şekilde gerçek olmasını da bekleriz. Evlilik toplum tarafından da desteklenen bir statü yükselmesidir. Kişi evlendiğinde artık büyüdüğünü ve bağımsız bir birey olduğunu ilan eder. Bir de çocuk sahibi olmak gibi bir artısı vardır bu kurumun. Ancak evlilik bir imzaya indirgenebilecek kadar basit değildir. Mutlu bir evlilik için bazı kilit noktalar vardır.
İnsanlar aşık olur, hayaller kurar ve evlenirler. Zaman ilerledikçe kadın da erkek de bir dizi değişimden geçer. Her iki tarafın da ihtiyaçları, istekleri, beklentileri değişip farklılaşabilir. Evliliğin içindeki dengeler sürekli bozulur. Soruna takılı kalmadan, yeni duruma uyum sağlayabilme becerisi gösterebilmek ilişkiyi daha sağlam ve sağlıklı kılar. Önemli olan yaşanan bu olağan sarsıntılarda yeniden yapılanabilmektir. Evlilikleri zora sokabilecek bazı yaygın problemler şöyle sıralanabilir:
Çoğu zaman eşler ihtiyaçları, istekleri ve beklentileri hakkında birbirleri ile açık ve net bir şekilde konuşmazlar. “Eşim beni gerçekten seviyorsa, mutlu olmam için ne istediğimi ve neye ihtiyacım olduğunu zaten bilir.” Şeklindeki düşünce tarzı yalnızca eşler arasındaki duygusal mesafeyi arttırır. Unutmayın, kimse akıl okuma yeteneğine sahip değildir. Birbiri ile açık, samimi ve dürüst iletişim temelinde konuşan çiftler, ilişkiyi monotonluktan ve sorunlardan kurtarmak için büyük bir adım atmış olurlar. Eşinize onu sevdiğinizi sözlerle ve davranışlarınızla ifade etmekten asla vazgeçmeyin. Sevmek ve sevildiğini bilmek herkes için öncelikli bir ihtiyaçtır.
Sorun yaratabilecek bir diğer önemli nokta karşımızdakini değiştirmeye çalışmaktır. Bununla da yetinmeyip içten içe eşimizin bu değişimden hoşlanmasını bekleriz. Eşinin yetersizliklerini, eksikliklerini ve hatalarını sürekli dile getirerek değiştirebileceğini düşünmek gerçekçi değildir. Sorunlar farklılıklardan değil, bu farklılıkları kapatmaya çalışmaktan kaynaklanır. Önemli olan farklılıkları kabul edip davranışlarda ufak oynamalara gidebilmektir. Eşinizin ilişkinize ne katmadığına değil, ne kattığına odaklanırsanız zorluklar daha rahat aşılabilir. Her ilişkide zaman zaman meydana gelebilecek tartışmalarda kullanılan konuşma tarzı ve üslup sorunun halledilebilmesi için kritik önem taşır. Yani ne dediğinizden çok nasıl dediğiniz önemlidir.
Evlilik bir terazidir. Kimi zaman kadın kimi zaman da erkek ilişkide daha baskın ya da daha verici olabilir. “Bu evlilikte kim daha fazla şey yapıyor?” Şeklindeki sorgulamalar farklı sebeplerle sürekli değişen dengeleri göz ardı etmektir. Bazı durumlarda eşlerin birbirlerine adım atmaları ya da biraz geri çekilmeleri evliliğin dengeye oturtulması açısından gereklidir. Evlilik bir takım oyunudur.
14 Şubat eşinizi tüm olumlu ve olumsuz yönleriyle kabullenmek, kendisinden ve ilişkinizden beklentilerinizi açık ve dürüst bir şekilde paylaşmak ve belki de bir süredir ihmal ettiğiniz o romantik ortamı hazırlamak için bir fırsat olabilir. İlişkiler onarılabilir, monotonluktan sıyırılabilir. Kim bilir bu 14 Şubat belki de evliliğiniz için bir fırsattır. Sevgililer Gününüz kutlu olsun.