Evlilikler
Yazar Hatice Ertuğrul • Psikiyatrist • 8 Aralık 2016 • Yorumlar:
Evlilik; kadın ve erkeğin evlilik kararı vermesiyle başlar. Bu süreçler kültürel olarak değişkenlik
gösterir. Kişiler evliliğe adım atarken iyi günde ve kötü günde hep birlikte olacağız diye bakarlar.
Fakat şu andaki ortalamalara baktığımızda bunun böle olmadığını görüyoruz. Boşanma
oranlarının çok artığını ve genelde de şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanıyorlar.
Çiftler maalesef evliliği 2 kişi arasında sınırları belirleyerek yaşayamıyorlar. Bizim ülkemizde
evlilikler en iyi ihtimalle 6 kişi arasında oluyor. Bunlar erkek, anne ve babası- kadın anne ve
babasıdır. 2 tarafın ailesinin bu evliliği onaylaması gerekiyor. Kimse olaya şu acıdan bakamıyor
bu evliliği yaparak onlar bir aile oluyor. Çünkü biz anne ve babalar çocukları gözlerinde
büyütemiyorlar. Hala küçük çocuk zannediyorlar. Sonrasında karar veriliyor ve düğün
hazırlıklarına geçiliyor. Genelde en problemli geçen kısım burası oluyor. Senin annen, senin ablan
senin baban diye cümleler kurulmaya başlanıyor. Sonrasında düğün oluyor ve çiftler birbirlerine
söz veriyor.
Düğün sonrası sabah uyandıklarında evlilik sorunları başlıyor. Sizinkiler şunu yaptı bizimkiler
şöyle dedi diye. Bunların yaşanmaması için baştan sınırların iyi belirleniyor olması gerekiyor. Bu
sizin evliliğiniz ona kimsenin müdahale etmesine izin vermemelisiniz.
Evlilikte kadın ve erkek arasında değişim yaşanır. Çünkü kadının düşünme sistemiyle erkeğin ki
aynı değil. Kadın olayların nedenlerin altında başka neden arar, erkek ise sadece olaya neden ve
sonuç olarak bakar. Kadın üşüyorum diyorsa bu şu anlama geliyor benim ilgiye ihtiyacım var
benimle ilgilen demektir. Erkek ne der üzerine bir şey al der.
Erkeğin sorumluğu artar eğer erkek bu sorumluluğa hazır değilse sorunlar ortaya çıkar. Kadın
içinde aynı şey geçerlidir.
İlk 2 yıl kritik dönem bundan dolayı ilk 2 yıl çocuk yapmamalarını öneriyoruz. Şöyle bakalım 2
farklı aileden gelmiş insanı aynı eve koyuyorsunuz ve bir takım sorumluluklarınız var diyorsunuz.
Bunun yanında her şeylerini aileleri yaparken onlar yapmak zorundalar artık. Kıyafetlerini kendileri
kaldırmak, evde bir düzen oluşturmak, yemek yapmak, markete gitmek vs. bunlardan birinde
eksik olduğunda sorunlar çıkmaya başlıyor. Kadının yapamadığını erkek yapmazsa, erkeğin
yapamadığını kadın yapmazsa evlilik oturmuyor. Kadınlara ve erkeklerin yapması gereken
görevleri yapmadıklarında evlilik yürümüyor.
Sevgiliyken her şey güzel geliyor biz birlikte olalım gerisi problem değil diyorlar. Sonrasında
istekler ve talepler bitmiyor. İlişki yaşamayı unutup nesneye yatırım yapmaya başlıyorlar.
Maalesef bizim ülkemizde bu çok oluyor. Çünkü iki tarafta kendisini garantide hissedip kaybetme
korkularını yitiriyorlar.
Evlilik meşakkatli yoldur cümlesinin anlamı da budur. Evlilik içinde birbirini dengeliyor olmak
evliliği yürütür. 2 tarafta ben malttan almam o özür dilesin o çaba göstersin derse evlilik biter.