Evlilikte Uyum
Yazar Namık Acar • 7 Ocak 2019 • Yorumlar:
Evlilik Okulu Eğitim Programı'nın yazarı bir uzman olarak ülkemizdeki evlilik algısına aslında çok üzülmüşümdür.İnsanların bir flört ve nişanlılık dönemlerindeki ilişkilerine bir de evlilikteki ilişkilerine bakarsanız şaşıp kalıyorsunuz.Öncesinde birbirini görmek,sesini duymak, sohbet etmek için neredeyse duvara tırmanan insanların evlenince aynı evde iki yabancıya dönüşmesi üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konu.Kaldı ki evlilikle birlikte normalde çok daha güçlü bir iletişimin ve paylaşımın olması gerekir.Ama bizim insanlarımızda maalesef kavuşmak aşkı öldürüyor ve evlilikler daha çok alışkanlıklar üzerinden yaşanıyor.
Evlilik Okulu Eğitim Programı'nda biz evliliği; "evlilik olgunluğuna erişmiş bir kadınla bir erkeğin karşılıklılık ve gönüllülük esasıyla kurup, yine karşılıklılık ve gönüllülük esasıyla yürüttükleri çok yönlü bir yaşam ortaklığı" olarak tanımlamıştık.Her kültürde olduğu gibi bizim kültürümüzde evliliğin öne çıkan amaçları vardır.Bunlar; meşru cinsel tatmin, meşru üreme ve kadın-erkek arasında tamamlayıcı işbirliğidir.Cinselliği evliliğin içine yerleştiren bir kültür olmamız nedeniyle meşru cinsel tatmin, üremeyi evliliğin içine yerleştiren bir kültür olmamız nedeniyle meşru üreme ve insan doğasındaki farklı yeteneklerin bir araya gelmesi nedeniyle de kadın-erkek arasında tamamlayıcı işbirliği bizim kültürümüzde evliliğin öne çıkan temel amaçlarıdır.Zaten daha detay amaçlar yüklemek evliliğin yükünü ağırlaştıracağından evlilikleri zorlamaktadır.
Evlilikler kurulurken bakacak olursak aslında herkes iyi niyetli ve mutlu olma gayesindedir. Ancak birinci zorluk evliliğin ailede ve okulda bir eğitiminin olmamasıdır.Bu sebeple çok gencimiz evliliği aslında bilmeden evleniyor ve yaşayarak öğrenmek durumunda kalıyor.Öncelikle hatırlatmak isterim ki insan iletişim, doyum ve haz odaklı bir varlıktır.Evliliğe dönük beklentilerde de bu özellikleri öne çıkmaktadır.Yani sağlıklı bir cinsel doyum, doyurucu bir iletişim, gerekli esneklikler gösterilerek sağlanan bir uyum evlilikte olmazsa olmazdır.Peki bunların sağlanması çok mu zordur..?Aslında hiç de zor değildir ama insanlarımızda çok genel olarak gördüğümüz ego yüksekliği, yönetme isteği ve aile bağımlılıkları evlilik ilişkilerinin sağlıklı gelişmesine en fazla engel çıkaran eğilimlerdir.Buna bir de yeterince esnek olunmaması ve sorun çözme becerilerinin işletilmemesi eklenince evlilikteki uyumu sağlamak elbette güçleşmektedir.Acısı aslında uyumlu olmak için yapılacaklar sorun çıkaran taraflardan uygulanması çok daha kolay olanıdır.Ama kabul edelim ki biz henüz toplum olarak bazı olgunlukları kazanamadık.
Bizim Evlilik Okulu Eğitim Programı için ürettiğimiz güzel bir slogan vardır; "ben olmadan biz olunmaz, ben kalarak bize varılmaz”. Açacak olursak evlenmek için önce kişilik gelişimi tamamlanmalı ve insan ne istediğini bilen bir netliğe ulaşmalıdır.Bu doğru eş seçimi açısından fevkalade önemlidir.Ben olunduktan sonra ise biz olabilmek için ben merkezci düşünmeyi terk edebilmek gerekiyor."Ben kalarak bize varılmaz" ile kastımız da bu aslında...Çünkü evlilik bir tarafın diğer tarafı esarete aldığı bir ilişki değildir.Her iki tarafı da besleyebilmeli ki gönüllülük içinde devamlılığı sağlanabilsin.Bunun için esnekliğe, eşe adım atmaya, toleransa ve ilgililiğe ihtiyaç vardır.Tarafların birbirine doğru adım atması, çoğunlukla bir şeylerin samimiyetle paylaşılması aslında öyle insan üstü hünerler gerektiren şeyler değildir.Bencil olmamalı, fazla gurur ve kindarlıktan
kaçınılmalıdır.Çünkü bunlar evlilikte insanların eşlerine adım atmasını zorlaştıran duygulardır.
Türkiye pratiğinde evliliklerde en çok sorun ego yüksekliği, bencillik, aşırı kıskançlık, iletişim çatışmaları, cinsel uyum ve aile bağımlılıklarından çıkmaktadır.Evliliklerinde problem yaşayanlar mutlaka o problemin kendisine düşen payıyla yüzleşmeli, her yönden eşini suçlu görerek işten sıyrılmamalıdır.Çünkü yüzdeleri değişse de evlilik sorunlarında çift taraflılık esası vardır ve sorun tamamen tek taraftan kaynaklanmaz.Öte yandan evlenen insan ben olmaktan çıkıp
biz olmayı başarmak gayesiyle evlendiğini hiç unutmamalı ve evliliğinde benlik sınırlarını şişirmemelidir.Evlilikte uyum aslında tarafların olması gerektiği gibi davranan olgunluğu göstermesine bağlıdır.Bu karşılıklı yapılabiliyorsa sorun zaten çıkmayacaktır.Yapılamıyor ise burada bazı kişisel yaklaşım yanlışları yapılıyor demektir.