FARKLILIKLARI KABULLENMEK YA DA KABULLENMEMEK
Yazar Mine Aktaş • Psikolog • 24 Kasım 2017 • Yorumlar:
Bir an düşünün dostlar… Çevremizdeki insanların hepsi aynı şeyleri düşünüyor, aynı şeyleri konuşuyor… Hoşlandığımız ya da nefret ettiğimiz şeyler hep aynı…Ortaya bir sorun çıktığı zaman herkes hep birlikte aynı çözüm yolunu öneriyor… Gelecek hakkında herkes aynı beklentilere sahip… Tüm öğrenciler aynı kavrama düzeyine sahip. Aynı öğrenme stilleri ile öğreniyorlar. Okulda tüm öğretmenlerin kullandığı strateji ve yöntemler aynı… Sınavlarda hepsi aynı matbu cevapları yazıp, aynı notları alıyorlar… İşyerlerinde, yollarda, marketlerde, eğlence yerlerinde kısaca her yerde herkes ve her şey birbirinin aynı…
Böyle bir dünyada yaşamak ister miydiniz? .. Bana sorarsanız ben kesinlikle hayır derim… Aslında böyle bir dünya da yok zaten... Şimdiye kadar olmadı, umarım bundan sonra da olmaz… Yaşadığımız bu dünyada her birey bir başkasından farklı… Farklı düşünüyor, farklı konuşuyor, farklı tepki gösteriyor, farklı üretiyor, farklı yaşıyor... Dünyayı monotonluktan kurtarıp, yaşanılır duruma getiren, insanı diğer canlılardan ayıran ve onu yücelten de zaten bu farklılıklar aslında...
Peki biz bu gerçeğin, gerçekten farkında mıyız?.. Ne yazık ki çoğu zaman değiliz… Bazen edindiğimiz yanlış deneyimlerin etkisiyle, bazen düşünmeden tepki vererek ve çoğu zaman da duygularımızın aklımızın önüne geçmesini engelleyemediğimiz için; bu gerçeği çoğunlukla göz ardı ediyoruz… Herkesin bizim gibi düşünmesini, bizim gibi tepki göstermesini, bizim gibi hareket etmesini bekliyoruz… Bu olmayınca da çoğunlukla ya içimize kapanıyoruz ya da tepkimizin dozunu artırarak karşımızdakini baskı altına alıyoruz… Sonuçta ya kendi kendimizle ya da birlikte yaşadığımız insanlarla anlaşmazlığa düşüyoruz… Hatta daha da ileri gidip kavga edebiliyoruz.
Çocuklarımıza da yapıyoruz bunu ve bu yolla onlara da öğretiyoruz… Sınıftaki en çalışkan arkadaşı gibi olmasını bekliyoruz… Amcasının çocuğunu örnek gösteriyoruz… Komşu çocuğunu övüp duruyoruz onunla sohbet ederken… Kendisinin gibi davranmasının ona zarar vereceği mesajını iletiyoruz aslında… Ve çocuklarımız kendileri olmaktan korkarak eli-ayağına dolaşarak yaşamaya başlıyorlar… tabi ki üst üstte de hata yapıyorlar… Kendileri ve ideal diye gösteriler insanlar arasında sıkışıp kalıyorlar… Hem kendimiz hem de çocuklarımız için hayatı çekilmez hale getiriyoruz…
O halde ne yapmalıyız da hayatı çekilmez duruma getiren yıkıcı çatışmalardan, anlaşmazlıklardan kendimizi korumalıyız? Bu konuda sihirli bir reçete var mı? Bu soruların cevabını sonraki yazımda vereceğim…
Dostlukla…