Farklılıklarımızı Kabullenmek
Yazar Zehra Bekki • Psikolog • 5 Ekim 2018 • Yorumlar:
Artık yağmurda ıslanmayacaksınız; çünkü her biriniz diğeriniz için sığınak olacaksınız.
Artık hiç üşümeyeceksiniz; çünkü her biriniz diğeriniz için sıcaklık olacaksınız.
Artık hiç yalnızlık çekmeyeceksiniz; çünkü her biriniz diğerine yoldaş olacaksınız.
Artık bir bedensiniz; çünkü önünüzde tek hayat var.
Şimdi yuvanıza gidin, birlikteliğinize şahit olacak günlere başlayın.
Yukarıda ki bu küçük metin Kızılderili bir kabilenin evlilik yeminidir.
Evlilikler bu güzel niyetlerle, umutlarla ve güvenle kurulur.
Günümüzde evlilik ya da evlenmek, gözümüzde büyüyen, masraflı, sorumlulukları ağır, bağlayıcı, kısıtlayıcı bir kurum gibi görünmeye başladı.
Bu, belki gevşeyen sosyal ilişkilerimizle ilgili olarak evliliğe fazlaca anlam yüklemekten ya da eşlerle ilgili beklentilerimizin yükselmesinden dolayıdır. Belki de aile içi iletişim becerilerimizde bir zayıflama ve buna bağlı ortaya çıkan stres faktörleriyle başa çıkmakta zorlanmamızla ilgilidir.
Her birimizin çocukluktan beri getirdiğimiz iletişim tarzımız vardır. Sözel ve sözel olmayan iletişim biçimlerimiz birazda bizi biz yapan ögelerdir. Evlilik esnasında bu ögelerde bol miktarda farlılıklar oluğu anlaşılır
İşte bu noktada bu farlılıkları ortadan kaldırma çabası , ilk günden itibaren görev olarak algılanır. Yanlış tam da buradadır. Biz eşimizle böyle özelliklere sahip olduğu için evlenmişken, şimdi neden onu değiştirme çabasına gireriz? Bu farklar ilişkiyi renkli ve dinamik tutarken neden onları silmeye yok etmeye çalışırız? Farlarımızı kabul etmek yenilmek değildir. Farklarımızı kabul etmek, birbirimize inanmak, güvenmek ve birlikte yürümek için el ele vermek, renkli ve yeniliklerle dolu bir dünya oluşturmaktır.