Fibromiyalji Nedir ve Biorezonans ile Fibromiyalji Tedavisi

Yazar Fulden KüçükFarmakolog • 21 Mayıs 2021 • Yorumlar:

Hayatımızı hep sağlıkla, neşeyle, huzurla geçirmek isteriz ama bu her zaman mümkün olamamakta. Yaşam enerjimizi düşüren bir çok neden olabilir, olacakta, bize düşen ise bu nedenleri bulup tek tek çözmektir. İşte bu yazımızda da uzun süreli bir durum olan ve kronik yorgunluk olarak tabir edilen fibromiyalji hakkında bilgilendirmeler yapacağız ve biorezonans ile fibromiyalji tedavisi hakkında bilgiler vereceğiz…

İlk olarak fibromiyaljiyi tanımlamak gerekir ki teşhisimizi doğru yapalım…

Fibromiyalji nedir?

Fibromiyalji, bir diğer adı ile Fibromiyalji Sendromu (FMS), kas ve kemiklerde ağrı ile birlikte yorgunluk hissedilen, vücutta belirli anatomik bölgelerde genel olarak hassas bölgelerin oluştuğu, uyku düzen bozuklukları, tutukluk ve bilişsel problemlere neden olan kronikleşmiş bir durumdur. Tüm bu belirtilerin varlığı ile kişinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak yorgunluğa sebep olması neticesinde kişilerin yaşam kalitelerini düşürmektedir.

Fibromiyalji hastalığının görülme sıklığı erişkinlerin yaklaşık %2’sini kapsamaktadır. Kadınlarda, erkeklere göre daha yaygın görülmektedir. Fibromiyalji sendromunun yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır ve 60 yaş üzerindeki kadınların %7’sinde görülme rakamlarına kadar ulaşabilmektedir.

 

Yukarıdaki rakamlarında ifade ettiği gibi fibromiyalji görülme sıklığı oldukça yüksek ve yaşın ilerlemesi ile de karşılaşma durumu artan bir hastalık olarak bilmemiz oldukça önemlidir. Bunlara ilaveten fibromiyalji tanısı genellikle zor konulabilen bir hastalıktır. Fibromiyaljinin belirtilerinde sayacağımız durumlar, diğer benzeri rahatsızlıkların belirtilerine benzerlik göstermesi ve konulan teşhisi doğrulamak adına yapılacak bir testin olmaması da bu zorluğun nedenleri arasında yer almaktadır…

 

Fibromiyalji Neden Olur?

Fibromiyalji ismini yeni duymuş olabilirsiniz ama tarihçesine baktığımızda ilk olarak 1843 yılında Froriep tarafından kasta ağrılı noktalarla birlikte romatizmal bir durum olduğu ilk defa tarif edilmiştir. İlerleyen yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda bağ dokusu inflamasyonundan ziyade bir ağrı bozukluğu olarak tarif edilmeye başlanmış ve 1990 yılında Amerikan Romatoloji Cemiyeti tarafından şu kriterlerle sınıflandırması yapılmıştır;

 

Buna göre kişinin en az 3 aydır süren hem kronik yaygın ağrı öyküsü hem de muayenesinde 18 hassas noktadan en az 11 veya daha fazla noktada 4 kg’lık basınca hassasiyet göstermesi gerektiği belirtilmiştir.

 

Zaman içerisinde yapılan bu ön tanı konulma çalışmaları da yeterli gelmeyerek 2010 yılında aynı kurum tarafından yaygın ağrı indeksi ve semptom şiddeti skorlarını içeren yeni tanı kriterleri belirlenmiştir. Yeni tanı kriterlerinin oluşmasını sağlayan elbette yeni nedenlerin varlığı sebep olmuştur ve günümüzde halen daha fibromiyaljinin tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte fibromiyalji oluşmasına neden olan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz…

 

Genetik Faktörler

 

Yapılan araştırmalar sonucunda fibromiyalji hastalığı olanların birinci derece yakınlarında, diğer kişilere nazaran 8 kat daha fazla fibromiyalji gelişme riski olduğu bulunmuştur. Yine fibromiyaljili hastaların aile bireylerinde ağrıya daha duyarlı olma durumu, irritabl barsak sendromu (İBS), baş ağrısı ve diğer bölgesel ağrı durumlarının gerçekleşme oranı daha fazladır.

 

Çevresel Faktörler

 

İkizler üzerinde yapılan bir fibromiyalji çalışmasında, hastalığın yarısının genetik yarısının ise çevresel faktörlerden kaynaklandığı belirlenmiş ve bir çok hastalıkta olduğu gibi fibromiyalji de de çevresel faktörler hastalığın başlamasında tetikleyici olarak görev alabilmekte. Bu çevresel faktörler; fiziksel travmalar özellikle gövde bölgesine, bazı enfeksiyonlar (Hepatit C, Ebstein Barr, Parvovirüs…) ve duygusal stres. Yukarıda saydığımız durumlardan etkilenen bireylerin yaklaşık %5 ile %10 arasında kronik ağrı yada fibromiyalji gelişimi gözlemlenmiştir.

 

Yine, kronik sıkıntılar, işsizlik, çocukluk çağındaki fiziksel ve seksüel istismar, uyku bozukluğu ve egzersiz yapmamakta ve ağrılı semptomlara yol açtığı görülmüştür.

 

Yapılan diğer çalışmalarda ise fibromiyalji hastalarında serotonin düzeylerinin düşük olduğu ve depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu, bozulmuş kas fonksiyonuyla ilgili olabileceği düşünülmektedir.

 

Günümüzde halen daha fibromiyalji nedenleri üzerine çalışmalar yapılmakta ve yayınlanan her yeni bulguyu bu yazımıza not olarak düşeceğiz…

 

Yazımızın bu noktasına geldiğimizde, fibromiyaljinin ne olduğu, neden olduğunu az çok anlamaya başladık, şimdi ise fibromiyalji belirtileri nelerdir buna bakalım…

 

Fibromiyalji Belirtileri Nelerdir?

Fibromiyaljinin vücudumuzda ki hassas noktalarda ağrılı bölgelere neden olduğu bilinmektedir. Öncelikle bu ağrı noktaları aşağıda ki görselde olduğu gibi ön ve arka olmak üzere toplam 18 adettir.

 

Fibromiyalji Noktaları Ağrı Hassas 18 Nokta

Fibromiyalji Noktaları Ağrı Hassas 18 Nokta

 

Fibromiyalji tanısının konulabilmesi için yukarıda yer alan noktaların en az 11’inde ağrı ve hassasiyet hissedilmesi gerekmektedir. Bu noktalar baş arkası ve ense, omuz üstleri, üst göğüs, kalçalar, dizler ve dirseklerin dışı gibi noktalardır.

 

Ağrı en belirgin fibromiyalji belirtisi olsa da tek başına tanı koymak için yeterli değildir. Bu ağrıların en az 3 aydan fazla bir süredir devam ediyor olması gerekmektedir. Eğer bu durumlar var ise en mevcut ağrıların sebebini açıklayacak başka bir özel durum yok ise fibromiyalji teşhisi konularak sonuçlanır.

 

Fibromiyalji ağrılarının yaşandığı bölgelere göre farklılık gösterebilir. Örneğin göğüs bölgesinde yaşanan ağrı, kalp krizi ağrısı gibi delici, keskin olabilir, nefes alamama durumu gösterebilir. En yaygın olarak görülen sırt ağrısında ise bel fıtığı, kas çekmesi yada romatizma benzeri bir ağrı olabilir. Fibromiyalji ağrısı bacaklarda ve yumuşak dokularda olduğunda ise kramp ağrısına benzer şekilde ağrı duyulmasına neden olabilmektedir.

 

Bazı fibromiyalji vakalarında ise bacaklarda, kaslarda karıncalanma hissi görülebilir, bacaklarımızı hareket ettirmek istediğimiz de sanki ağırlık varmışçasına zorlanma yaşanabilir.

 

Fibromiyaljinin diğer belirtilerini en başta da saymıştık, bunlar yorgunluk, uyku sorunları, uzun süre uyunmasına rağmen yorgun hissetme, baş ağrısı, depresyon, anksiyete, dikkat dağınıklığı, gözlerde kuruluk, mesane problemleri gibi nedenler kaynaklı kişinin fiziksel ve psikolojik olarak düşük yaşam enerjisinde olma hali…

 

Kadınlarda fibromiyalji görülme sıklığı erkeklere göre daha fazla demiştik, aynı durum ağrı konusunda da geçerli ve kadınlarda ağrılar daha şiddetli olmaktadır. Regl dönemi fibromiyalji nedeniyle daha ağrılı geçer, yine kadınların menopoz geçiş dönemleri, fibromiyalji belirtilerini daha da arttırabilir.

 

Erkeklerde fibromiyaljinin görülme sıklığı kadınlara nazaran da az olmakla birlikte erkeklerin bu durumları, ağrı sendromlarını pek fazla ciddiye almaması nedeniyle var olan fibromiyalji teşhis sayısı az olarak kayda geçmekte. Yine erkekler de de ağrı durumları yanı sıra duygusal sorunlarda görülmektedir.

 

Fibromiyalji Tedavisi

Fibromilyalji tedavisinde en büyük zorluk, fibromiyaljinin nedeni konusunda netlik olmamasından kaynaklanmasıydı. Yapılan çalışmalar neticesinde fibromiyalji tedavisi farmakolojik ve farmakolojik olmayan tedaviler kullanılarak yapılmaktadır.

 

Fibromiyalji İlaç Tedavisi

Fibromiyalji tedavisinde kullanılan ilaçlar genel olarak konsantrasyon arttırılması, ağrı, uykusuzluk ve yorgunluk gibi belirtilerin kontrol altına alınmasını sağlayarak kişinin yaşam kalitesinin yükseltilmesini sağlamaya yöneliktir.

 

Fibromiyaljinin ilaçla tedavisinde verilen ilaçlar ağrının şiddetine göre reçeteli, reçetesiz, antideprasan ve bazı epilepsi ilaçları gibi çeşitli ilaçlardan oluşabilmektedir.

 

Farmakolojik Olmayan Tedaviler

Fibromiyalji tedavisinde ilaç tedavisinin yanı sıra bilişsel davranış tedavisi, hasta eğitimi, fizik tedavi programları ve egzersizler kullanılmaktadır.

 

Yapılan çalışmalarda eğitim ve egzersizin birlikte uygulandığı hastalarda çaresizlik hissinin azaldığı ve semptomların şiddetlerinde düşüş yaşandığı görülmüştür. Egzersiz ile birlikte kişinin hareketliliği, esnekliği, kas kuvveti, dayanıklılığı arttırılarak fibromiyaljinin ağrı semptomlarının azaldığı gözlemlenmiştir.

 

Yine fizik tedavi programlarında sıcak paket ve pedler, whirlpool, parafin, sıcak hava, çamur paketleri gibi yüzeysel ısıtıcılar, masaj gibi uygulamalar eklem sertliğini azaltarak semptomların iyileşmesine katkıda bulunmaktadır.

 

Fibromiyalji Diyet ve Beslenme Önerileri

Fibromiyalji tedavisinde beslenme oldukça önemlidir. Vücudun sağlıklı kalması, semptomların kötüleşmesini engellemede yardımcı olabilmektedir.

 

Diyet listelerinde kepekli tahıllar, az yağlı süt ürünleri, taze sebze ve meyve, bolca su tüketimi, şeker kullanımı azaltımı gibi sağlıklı beslenme kurallarına riayet edilmeli.

 

Biorezonans ile Fibromiyalji Tedavisi

Eklem ve kas hastalıkları otoimmün sistemimizle alakalı hastalıklardır ve bu tür hastalıklarda vücudumuz kendi hücrelerini yabancı olarak görmekte ve savunmaya geçmektedir.

 

Kronik tipteki eklem ve kas ağrıları klasik tıpta en zor tedavi edilebilen rahatsızlıklardandır. Hastalık tam olarak tedavi edilemediği için hastanın sıkıntılarına çözüm bulunmaya çalışılır ve kişinin yaşam kalitesi yükseltilmesi amaçlanır.

 

Biorezonans tedavisinde ise bizim yaklaşımımız yukarıda söylediklerimizden farklıdır. Biorezonans ile fibromiyalji tedavisinde bizim de amacımız klasik tıptaki gibi hastayı yaşadığı sıkıntılardan kurtararak rahatlatmaya çalışırız lakin biorezonans tedavisinde, ilaç tedavisinden farklı olarak bedeni ve ruhu blokaj ve yüklerden arındırmak esastır.

 

Bir fibromiyalji hastası düşünün, sahip olduğu kronik ağrılara ek olarak üzerinde bir de alerji, virüs, bakteri, parazit gibi ekstra yükler bulunmaktadır. Bu kadar ağır yükü bırakın taşımak, ayakta bile durmak oldukça güçtür. Bağışıklık sisteminin bu kadar yük ile savaşması, kişiyi yorgun, güçsüz ve dirençsiz bırakır.

 

Biorezonans ile fibromiyalji tedavisinde kişinin üzerinde ki bu ağır yükler kademe kademe azaltılarak hastanın rahatlanması sağlanmaktadır ve kişi her biorezonans seansı sonrasında kendisini daha iyi hissetmekte ve vücudu taşıdığı o kadar ağır yükten kurtulduğu için daha iyi hissetmek ve güçlenmektedir.

 

Bütün bunlara ek olarak bir de bağışıklık sistemi güçlendirici rezonans terapileri ile kişi sahip olduğu yüklerden çok daha fazlasını taşır hale gelir ve normal yaşantısına devam edebilir ve kendisine baktığı sürece sıkıntı yaşamadan keyifli bir hayat sürmesini sağlar.

 

Fibromiyaljinin nedenleri arasında çevresel faktörlerden bahsetmiştik, biorezonans terapisi ile bu çevresel faktörler ortadan kalktığında vücut eski esnekliğini ve gücünü kazanmakta.

 

Herkese sağlıklı ve keyifli günler dileğiyle…

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Fulden Küçük Tıbbi Farmakoloji, Akupunktur, Fitoterapi Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)