Film Değerlendirme Yazısı: Kevin Hakkında Konuşmalıyız
Yazar Dilara Devecioğlu • Psikolog • 7 Haziran 2022 • Yorumlar:
Film, genel bakışta bir aile hikâyesi fakat odak noktasında bir anne ve oğlunun acıklı birlikteliğini işliyor. Eva (anne) için zorlu bir hamilelik süreci ve beraberinde hiç de kolay büyümeyen bir çocuğun sorumluluğu, hayat boyu sırtlanmak zorunda olduğu bir yük haline gelmiştir. Doğumdan önceki Eva, özgür ruhlu, başarı ve kariyer odaklı, güçlü bir kadın imajı çizmektedir. Doğurmaya karar verip de tüm düzeni değişince olanlar olur.
Kevin (erkek çocuk), küçük yaştan itibaren güçlükle büyütülen, annesi için anlaşılması zor tavırlar sergileyen, huysuz ve uyumsuz bir çocuk olmuştur. Anneyle iletişiminde künt ve soğuk bir hal içerisinde, iletişime kapalı, komutları dikkate almaz ve şaşırtıcıdır, hiçbir patoloji içermeksizin bu davranışları devam ettirir. Filmin gidişatında bu yanılsamanın sebepleri bir bir açığa çıkmaktadır. Kevin’in babasıyla gayet sağlıklı bir iletişim kuruyor olması, belki de anneyle yaşadıkları gerilimin dozunu biraz olsun yavaşlatmıştır diyebiliriz. Elbette, yaşananların tek sorumlusu Kevin’mış gibi aktarmak doğru olmaz. Yönetmen, bu tip anları yakalamak için fırsatlar sunuyor. Eva’nın çok bunaldığı sırada çocuğuna, ‘’Küçük Kevin doğmadan önce annesi mutluydu.’’ diyerek karşılık vermesini hayretle izledim. Henüz algısının tam yerleşmediğini düşünerek belki, böylesi talihsiz bir yorum, kim bilir Kevin için ne kadar yaralayıcı olmuştur. Dışarıdan bakan bir göz olarak, bu cümlenin hayat boyu Kevin’in zihninde dönüp durduğunu düşündüm. Gecikmiş ve sorunlu tuvalet eğitimi süreci, her ikisi için de yıpratıcı görünüyordu. Kevin’in anneden aldığı ilk fiziksel darbe, film akışında ilerleyen zamanlarda gösterildiği şekliyle yıllar sonra bile unutmadığı, bu aşamada gelmiştir. Psikopatolojik açıdan düşündüğümüzde, psikoseksüel dönemlerdeki takılma, ilerleyen yaşlarda çok çeşitli problemlere kaynaklık edebilir. Anne-babanın baskıcı ve denetleyiciliği aşırıya kaçırması, çocuğun bu dönemde ciddi sorun yaşamasına sebep olabilir. İşte bu gibi sebeplerle, film sonunda beliren ‘’canavar’’ın, öyküyü tek başına yazmadığı anlaşılmaktadır. Anne ve babanın çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişiminde, kişilik ve karakter yapısının şekillenmesinde ne denli önemli rol oynadığı aşikârdır.
Kevin, anneye karşı çok öfkeli. Yaşadıkları ya da yaşayamadıklarının hıncını almak ister gibi öfke kusuyor annesine. Onun müsaade etmediği veya uygun bulmadığı şeyleri bile isteye yapıyor ki anne içindeki kötüyü boşaltsın. Belki de ona çok benzediğini düşündüğünden, ‘’Bazen çok sert olabiliyorsun.’’ diyerek tıpkı onun gibi olduğunun, yetiştirilme tarzı ve tavrının ondan başka bir çocuk meydana getirmeyeceğinin farkında olarak kızıyordu. Ebeveynle ilişkide aynalama ve idealize etme kavramlarından yola çıkarak söyleyebiliriz ki çocuk için bu süreçleri kayıpsız atlatmak çok önemlidir. Bilhassa benlik gelişimini sağlıklı tamamlaması için anne ve babadan sevgi, onay ve takdir görmelidir.
Küçük çocuk, kardeş kıskançlığı... Kevin’in anneyle iletişiminde yaşadığı sorunlar bitmez tükenmez zannederken önceleri bir umut ışığı yandı. Ailenin yeni üyesi Celia (kız çocuk), doğumuyla birlikte Kevin için bir tehdit oluşturmaya başlamıştır. Bu süreçte Kevin, annesine daha çok bağlı ve sevgi dolu bir evlat haline dönüşmüştür. Ne yazık ki, bu yakınlık çok uzun sürmeden bozulmuştur. Kevin’in içinde karşı koyamadığı birtakım duygular, kaygılar... kardeşiyle ilişkisinde de aynı soğukluğu devam ettirmesine sebep olmuştur. Onun için ne iyi bir abi ne de bundan böyle iyi bir evlat olmuştur. Ve korkarım ki, Celia’nın tek gözünü kaybetmesine sebep de Kevin’dı.
Bu sorunlu profilin görebildiğim belki tek ama en kuvvetli yönü, düzenli olarak bir sporla ilgilenmesiydi. Okçulukta oldukça başarılıydı Kevin. Babayla ilişkisini kuvvetlendiren benzer zevkleri vardı. Fakat yazık ki, bu hobisi hem birçoklarının hem de bu ailenin sonunu getirdi. Şaşkınlık ve korku içinde izlediğim son 15 dakika, tüm bu anlattıklarımdan özetle, bir çocuğun yaşamında yalnız başına ‘’anne’’ figürünün bile ne kadar büyük rol oynadığını şiddetle gösteriyordu. Bir annenin hamilelik sürecinde yaşadığı çalkantıların, hız kesmeden çocuğun bütün hayatını nasıl ele geçirdiğini acı bir şekilde görmüş olduk. Ne yapılabilirdi, tam olarak hangi safhada, nasıl yardım edilirdi, bilemiyorum. Bir imkân olsaydı da geçmiş silinip sıfırdan bir hayata başlayabilir miydi bu çocuk?