Fitoterapi
Yazar Hüseyin Çiçek • Akupunktur Uzmanı • 7 Ağustos 2018 • Yorumlar:
Fitoterapi, bitkilerle veya bitkisel kökenli ilaçlarla tedavi bilimidir. Yeryüzündeki binlerce çeşit bitkinin tamamı elbette ilaç olarak kullanılmamaktadır. Bunlardan sadece bir kaç yüzü içerdiği güçlü etken maddeler sebebiyle tedavi edici amaçlı olarak kullanılmaktadır. Fitoterapi; şifa kaynağı olan bu bitkilerin etken maddelerini, bu etken maddelerle üretilmiş preparatları ve bu preparatlarla yapılan tedavileri inceleyen insanlık tarihinin en eski bilim dallarından biridir. Fitoterapi; yalnızca hastalıkları tedavi etmek veya hastalıkların şiddetini azaltmak için değil, onlardan korunmak için de kullanılmaktadır. Diğer tamamlayıcı ilimler gibi, modern tıpla koordinasyon içinde çalışır, hastaya ve durumuna bütünsel yaklaşımı esas alır. Dünyada özellikle 1950’lerden bu yana Almanya ve Japonya’da genel tedavi protokolü içinde çok aktif bir yere sahiptir. Fitoterapinin ülkemizde de bilinirliği her geçen gün artmaktadır.
Bitkiler yeryüzündeki zor şartlarla mücadele edebilmek ve hayatta kalabilmek için çok farklı kimyasallar üretirler. Literatürde insanlar için ‘‘tedavi edici’’ nitelikte etken madde barındıran bu bitkiler şifalı bitkiler olarak anılır. Bu bitkilerden elde edilen özler farklı formlarda (tablet, kapsül, şurup vs.) ilaç haline dönüştürülür. Şifalı bir bitkinin tarımının nasıl yapıldığı, tarladan nasıl toplandığı, yetiştirilirken tarım ilacı kullanılıp kullanılmadığı, toplandıktan sonraki saklama koşulları, küf, ağır metal veya toksik maddeler içerip içermediği, etken maddenin bitki içerisinden nasıl alındığı o bitkinin tedavideki etkinliği açısından büyük önem taşımaktadır. Örneğin, bir bitkinin kendini mantara karşı korumasını sağlayan ve bitkide doğal bağışıklık sistemi olan adlandırılan ‘‘salvestrol’’ maddesi, tarım ilacı kullanılarak yetiştirilen bitkilerde bulunmamaktadır. Bitki, mantara karşı kendini koruyacak kimyasalı dışardan hazır olarak aldığı için bu doğal maddeyi salgılamamakta, o bitkiyi ya da bitkiden alınan özler ile üretilmiş ilaçları kullanan kişiler ise bu nedenle istenen faydayı görememektedirler. Bu nedenle, fitoterapi tedavisinde önemli yeri bulunmaktadır.
İster bitkisel ister kimyasal olsun bir maddenin kullanım dozu tedavi için kritik önem taşır. Bir ilacı kullanırken bazen düşük doz tedavi edici olmaktan uzak kalırken, yüksek doz ise zehirleyici hatta öldürücü olabilmektedir. Yeryüzünde hiç bir maddenin yan etkisi veya zararı yoktur diyemeyiz. Suyun bile gereğinden fazla tüketilmesi durumunda ölüme sebep olduğunu biliyor muydunuz? Bu nedenle, kullanılan ilaçlar bitkisel de olsa herhangi bir problemle karşılaşılmaması ve etkin bir fayda sağlayabilmesi için mutlaka bu konuda eğitim almış hekimlere danışılmalı; doğru ilaç, doğru doz ve doğru kullanım süresi konusunda bilgi sahibi olunduktan sonra tedaviye başlanmalıdır. Bilinçsiz ve gelişi güzel kullanımlar telafisi olmayan ciddi sonuçlar doğurabilir. Fitoterapi, akupunktur tedavisi başta olmak üzere diğer geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleri ile kombine bir şekilde kullanılır.
Fitoterapi’nin Kullanım Alanları Nelerdir?
- Astım, bronşit gibi solunum yolları hastalıkları,
- Kalp ve damar hastalıkları (Dolaşım bozuklukları, hipertansiyon…)
- Romatizmal hastalıklar (Kas romatizması, eklem romatizması, ankilozan spondilit…)
- Psikiyatrik hastalıklar (Depresyon, aşırı kaygı ve endişe, sınav stresi, korku)
- Metabolik hastalıklar (Obezite, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kilo alamama)
- Sindirim sistemi hastalıkları (Mide ve bağırsak problemleri, ülser, crohn hastalığı)
- Alerjik hastalıklar
- Üst solunum yolları enfeksiyonları (Grip, nezle, soğuk algınlığı vs.)
- Jinekolojik hastalıklar (Menopoz öncesi ve sonrası)
- Kanserde kemoterapi ve radyoterapi sonrası şikayetlerin azaltılması, tedaviye destek olarak kullanılmaktadır.