Fobiler
Yazar Mustafa Kemal Anul • 27 Ekim 2016 • Yorumlar:
KORKULARIMIZ
Korku insanlar için yaşanması doğal bir süreçtir. Ancak sürekli olması kişide sıkıntı ve huzursuzluk doğurur. Korkunun erken yaşlarda başlaması ve kalıcı olması kişinin günlük yaşama uyumunu önemli ölçüde etkiler. Mesleki alanda, sosyal alanda yetersizliklerin oluşmasına yol açar.
Korku erken yaşlarda görülebildiği gibi herhangi bir yaş diliminde de gelişebilir.
Çocuklukta karanlıktan korkmak, imajinatif (hayali) cadılardan ya da çocuğun kendi dünyasında oluşturduğu yaratıklardan korkması gibi. Yetişkinlik döneminde ise karşılaşılması olağanüstü olaylar, geçici stres meydana getiren durumlar ve kişide fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan olaylar korkunun kalıcı olarak yerleşmesine yol açabilir.
Korku kişide bilinen ve bilinmeyen şeylere karşı endişe ve huzursuzluk oluşmasına yol açar. Korku yaşayan kişinin görünümü çok tipiktir. Korkan kişi huzursuz ve ürkektir. Yüz ve beden duruşu gergindir. Cildi solgun olup ayak ve koltuk altları daha fazla terler. Korkan kişiler genellikle dalgın olup çok önemli olmayan olayları bile kendi psikolojik dünyalarında abartırlar ve olayların sonuçlarını olumsuz olarak düşünmekten kendilerini alıkoyamazlar.
Bu kişilerde sanki başlarına hep kötü bir şeyler gelecekmiş korkusu vardır. Hep kötü bir şeyler onları bulacakmış duygusu yaşarlar.
Korkuların oluşması:
Öğrenme yolu ile: ( küçükken bir köpeğin çocuğu ısırması )
Ebeveyn-çocuk ilişkisinin bozuk olması : Aşırı kollayıcı, duygusal yönden yetersiz ortamda yetişen çocuklarda.
Model olma : Çevresindeki kişilerin neden korktuklarını belirleme ve taklit etme. ( Deprem korkusunda çocukların anne ve babalarını model alması gibi )
Stres yaratıcı yaşam olayları: Özellikle yaşadığı olumsuz yaşam olayları üzerinde kontrol sağlayamadığına, bunların tümüyle kendi dışında gelişmesine inanması ( Depremde bizim dışımızda oluşan bir olay bizim kontrolümüz dışında gelişen bir yaşam olayı, depremde temel güven duygumuz sarsıldı, kendimizi çaresiz hissettik, bir boşluk duygusu ve çaresizlik duygusuyla korkumuzun şiddeti arttı.)
Korku: Kişide sıkıntı doğuran dış dünyadan gelen gerçek tehditler olarak tanımlanabilir. Bu tanımlama herkes için doğal olan ve kişinin kendisini korumaya dönük bir takım savunma durumları oluşturmasına yol açan bir durumdur. Ancak bir de kişide sıkıntı doğuran ancak mantık dışı olduğunu bildiğimiz özel bir korku duygusu da vardır. Buna da FOBİ diyoruz. Fobiler hepimizin yaşama olasılığı olan gerçek korkulardan ayrılır.
Fobiler gerçekte tehlike içermeyen bir nesne, etkinlik ya da durum tarafından uyandırılır. Bu durumlar dışında kişi korkmaz, rahattır.
Fobisi olan kişiler korkularının gerçekten saçma olduğunu bilir ancak bu korkuyla başa çıkamazlar.
Fobiler değişik şekillerde gelişebilir.
1- Hayvan fobisi,
2- Kan fobisi,
3- Yaralanma, sakatlanma fobisi,
4- Doktor-Dişçi fobisi,
5- Cinsel fobiler,
6- Kapalı yer fobisi,
7- Yükseklik fobisi,
8- Uçma ve uçak fobisi…. en çok rastlanan fobilerdir.
Fobiler de tedavi edilmediklerinde kişide sıkıntı sosyal ve mesleki alanlarda performans kayıplarına yol açabilir.
Korkular kişilerin üzerinde olumsuz psikolojik ve fizyolojik etkiler ortaya çıkarır.
- Huzursuzluk, sıkıntı, tetikte olma hali.
- Çabuk yorulma,
- Konsantrasyon güçlüğü,
- Yerinde duramama,
- Kas gerginliği,
- Uyku bozukluğu.
Bu olumsuz belirtiler sürekli olursa, kişinin psikolojisi önemli ölçüde bozulur, psikiyatrik bozukluklar ortaya çıkabilir.
Klinik Psikolog
Mustafa Kemal ANUL
İstanbul,