Fobilerden Kurtulmak

Yazar Mehmet KılıçPsikolog • 19 Eylül 2018 • Yorumlar:

Fobi bir nesne ya da durumla ilgili, söz konusu tehlikeye yönelik olarak orantısız bir şekilde verilen duygusal, düşünsel, davranışsal ve fizyolojik tepkiler bütünü ve bu tepkilere bağlı olarak korkulan şeyden ya da durumdan kaçınma eğilimi olarak tanımlanır. Fobi kelimesi düşmanlarını korkutan eski Yunan Tanrısı Phobos’tan gelmektedir. Günümüzde korkulan nesnenin isminin ardından fobi kelimesinin eklenmesiyle fobilere isim verilmeye başlanmıştır. Tüm fobiler kaygı bozukluğu olarak ele alınmaktadır. Psikologlar fobiyi sosyal fobi ve özgül fobiler olarak ikiye ayırmaktadırlar. Sosyal fobi kişinin sosyal bir ortamda hata yapma, küçük düşme, yeterli performans gösterememe gibi endişelelerle geri durması, belirli ortamlara girmemesi ya da girse bile pasif kalması şeklinde görülen bir sorundur.

 

Özgül Fobi

Özgül fobi belirli bir nesne, durum ya da canlı ile karşılaşınca veya karşılaşma beklentisi olduğunda ortaya çıkan asılsız, abartılı, gerçek dışı bir korku durumudur. Psikoloji literatüründe tanımlanmış olan onlarca fobi vardır. Bunlardan bazıları; uçak fobisi, hayvan fobisi, kapalı alan fobisi, asansör fobisi, boğulma fobisi, yazı yazma fobisi vb.

 

Fobiler Nasıl Oluşur?

Psikoloji biliminde bir sorunun ya da bozukluğun ortaya çıkmasına dair birden fazla teori bulunmaktadır. Her bir teori söz konusu bozukluğun oluşma şekli ve tedavisi için farklı önerilerde bulunur. Bu teorilerden en yaygın olan 3 yaklaşıma göre fobi oluşumu şöyledir;

 

Psikanalitik Teoriye Göre Fobi Oluşumu

Psikolojinin kurucusu olan Sigmund Freud’a göre fobiler bilinçdışı çatışmalarımızın sembolik yansımalarıdır. İnsanlar geçmiş ya da şimdi ki yaşamlarında çatışma ve yoğun olumsuz duygular yaşadıkları bazı durumlarda duygularını ifade edemezler ve duygularını bastırırlar. Bastırdıkları duyguların yarattığı gerilimi azaltmak içinde bu duyguları dışa vurma ihtiyacı hissederler fakat duygularını o olumsuz duyguları yaşadıkları kişilere karşı ifade ederlerse kendilerininde olumsuz bir şeyle karşılaşacaklarından bilinçdışı bir şekilde korktuklarından, bilinç dışında ki çatışmalarını sembolik olarak başka bir şeye ya da nesneye yönlendirerek bu duygularla belli bir oranda başa çıkmaya çalışırlar. Örneğin babasının önemli bir davasını takip etmek için başka bir şehre gidecek olan bir danışanım, davayı kaybederse babasına karşı hissedeceği suçluluk duygusunu o kadar yoğun yaşıyormuş ki daha önce defalarca uçağa binmesine rağmen dava için hava alanına vardığında birden uçaktan korkmaya ve uçağın düşeceğini düşünmeye başladığını bu yüzden uçuştan vazgeçtiğini ve bir daha da uçağa binmediğini ifade etmişti.

 

Davranışçı Teoriye Göre Fobi Oluşumu

Davranışçı yaklaşıma göre fobi kişinin nötr bir uyaran/durumla, olumsuz bir durumun ard arda gelerek kişinin zihninde bir eşleşme oluşmasına bağlı olarak ortaya çıktığını ileri sürer. Daha önce kişiye herhangi bir rahatsızlık vermeyen bir durum/nesne ile karşılaşıldığı sırada kişinin bedensel belirtilerinde bir değişme ya da olumsuz bir olay yaşanmasına bağlı olarak kişi için daha önce nötr olan bir durum/nesne korku yaratan bir duruma dönüşür ve kişi bu durumu tekrar yaşamamak için o durum/nesneden kaçınmaya başlar ve durum/nesneye karşı olan korku/kaygı daha da gelişir ve kemikleşir. Bunun en iyi örneği Küçük Albert deneyidir. Bu deneyde araştırmacılar Albert adındaki küçük bir çocuğa önce gerçek bir tavşan verip oynamasını istemişler, Albert’da korkusuzca ve keyifle tavşanla oynamıştır. Sonrasında tavşanı Albert’a tekrar tekrar gösterip hemen ardından ortama çok yüksek ve rahatsız edici bir ses vermişlerdir. Bunun ardından Albert tavşan gördüğünde korkmaya ve ağlamaya başlamıştır. Çünkü Albert tavşanla gürültü arasında bir bağ kurmuş ve klasik koşullanma yaşamıştır. Hatta sonrasında Albert beyaz bir çok şey gördüğünde hatta Noel Baba gördüğünde bile ağlamaya başlamıştır.

 

Sosyal Öğrenme ve Deneyime Bağlı Fobi Oluşumu

Bu bir çok fobinin ana gelişim nedenidir. İnsan direkt olarak deneyimleyerek ya da gözlemleyerek de öğrenebilen bir varlıktır. Geçmişte nötr olan bir durumla ilgili olumsuz bir tecrübe yaşamak ya da bazen yaşayan birini görmek bizde söz konusu duruma dair bir bilgi edinimi sağlar ve kişi yaşamını yeni edindiği bilgi doğrultusunda şekillendirir. Örneğin daha önce bir hayvan tarafından saldırıya uğrayan biri o hayvanın hatta başka hayvanların kendisine zarar verebileceğine dair bir korku geliştirir ve o hayvanı gördüğünde korkup kaçmaya hatta o hayvanla karşılaşabileceği yer ve ortamlarda bulunmamaya başlayabilir. Bu da fobinin gelişmesine yol açar. Benzer şekilde uçuş sırasında türbülans yaşayan birinde uçak fobisi gelişebilir. Kişiler yaşamış oldukları olayın benzerini yaşayacaklarına dair kaygı geliştirdiklerinden söz konusu olayın gelecekte çok daha fazla ortaya çıkacağını düşünmeye başlarlar. Bu da korkudan korkmayı beraberinde getirir.

 

Bütünsel Bir Bakış Açısıyla Fobi ve Fobik Yaşantı

Bazı insanlar genetik ve kalıtımsal olarak psikolojik sorunlara yatkın olarak dünyaya gelirler. Tıpkı bağışıklık sistemimiz gibi. Bazı insanlar sık sık hasta olurken, bazıları çok nadir hastalanırlar. Benzer bir durum psikolojik sorunlar içinde geçerlidir. Doğuştan kaygıya daha yatkın olan kişilerin küçük olumsuz durumlarda bile fobi geliştirmeleri daha olasıdır. Diğer taraftan bazı insanların otonom sinir sistemleri (fizyolojik tepkileri) çok hassas ve oynaktır. Doğuştan getirilen bu yatkınlıkların yanı sıra bir hayvan, durum ya da nesneyle olumsuz bir yaşantı deneyimleyen biri sonrasında o hayvan, nesne ya da durumla bir daha karşılaşırsa zarar göreceğini geçmişte yaşadığı şeye benzer belkide çok daha kötü birşey yaşayacağını düşünmeye başlar, bu düşünce kaygı ve korkuyu tetikler, kaygı ve korku otonom sinir sistemini tetikleyerek kalp çarpıntısı, terleme, sıcak basması, titreme, vücutta gerilme vb sempatik sinir sistemi semptomlarını ortaya çıkartır. Tüm bunların sonucunda da kişi o durum, nesne ya da hayvandan uzaklaşır. Uzaklaştığında korku ve kaygısının azaldığını fark eder. Bu rahatlık halini sürdürebilmek için korku veren şeyden sürekli olarak uzak durmaya başlar bu da fobi oluşumuna yol açmış olur. Hatta uç noktalarda bazı kişiler fobisini yaşadıkları şeyin adını duyduklarında, tv de gördüklerinde ya da hayal ettiklerinde bile kaygı belirtileri göstermeye başlarlar.

Özgül fobi görülme oranı erkeklerde %7 kadınlarda %16 civarındadır. Diğer taraftan panik atak, yaygın anksiyete bozukluğu gibi kaygı bozukluğu olan kişilerde fobi görülme olasılığı daha da yüksektir.

 

Hayvan Fobisi

Bir hayvan fobisi, herhangi bir veya tüm hayvanlardan aşırı ve garçek dışı ve abartılı korku ile karakterizedir. Herkesin belirli hayvan türlerinden korkması normalken bu korku, kişilerin hayatlarının normal bir şekilde devam etmesini engellemez. Hayvan fobisi için, belirli bir tür hayvanla karşılaşmanın yakında olduğunu bilerek, acı çeken kişinin tüm hayvanları veya belirli türde hayvanları önlemek için kendi planlarını değiştirmesine hayatını sınırlandırmasına yol açabilir. En yaygın görülen hayvan fobileri; kedi fobisi, köpek fobisi, böcek fobisidir.

 

Hayvan Fobisinin Nedenleri

Tüm fobiler gibi, hayvan fobisi için evrensel olarak açıklama yoktur. Daha ziyade, böylesi bir bozukluğun ortaya çıkmasına yol açan, her bireyin çeşitli benzersiz deneyimleridir. Hayvan fobisinin gelişmesine neden olabilecek deneyimlerden bazı örnekler arasında hayvanlarla ilgili erken yaş travmatik olaylar, bu tür olaylara şahit olma, hatta anne-babalar veya bakıcılar tarafından hayvanlara karşı korku veya korkuyu vurgulayan yetiştirme sayılabilir. Ne olursa olsun, tedavi edilmezse fobi kötüleşebilir ve kişinin sosyal ve duygusal hayatını daha da engelleyip sınırlandırabilir.

 

Fobi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Fobiler insan yaşamını çok kısıtlayan bir sorun olmakla birlikte fobi tedavisi kısa ve yüksek başarı oranına sahip bir psikolojik sorun olarak kabul edilirler. Fobi tedavisi için kullanılan bir çok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;

Sistematik duyarsızlaştırma; bu yöntemde kişiye nefes, otojenik gevşeme egzersizleri ve imajinasyon uygulamaları öğretilir. Ardından kişinin fobi yaşadığı şeye dair korkuları en az kaygı verenden en fazla kaygı verene kadar sıralanır, ardından önce imajinasyon çalışmalarıyla korktuğu şeylerle kademeli olarak yüzleştirilir ve bu sırada oraya çıkan fizyolojik belirtilerini kontrol etmesi sağlanır. Son aşamada ise kişinin fobi sorunu yaşadığı şeyin gerçek hali ile kademeli olarak yüzleştirilmesi sağlanır. Evrimsel açıdan bakıldığında dünyadaki tüm canlıların en temel özelliği uyum sağlamaktır. Sistematik duyarsızlaştırma yöntemi ile kişilerin kaygı hissettikleri uyarana karşı uyum sağlamaları gerçekleştirilmiş olur. Bunun en iyi örneği kedi ya da köpek fobisi olan birinin yavru bir kedi ya da köpeği beslemeye başlamasıyla zamanla fobisini yenmesidir.

Bilişsel davranışçı terapi; bu yöntemde öncelikli olarak kişinin yaşadığı fobik duruma dair olan çarpıtılmış olumsuz duygu ve düşünceleri saptanır, ardından bu düşüncelerin yerine daha gerçekçi ve rasyonel düşünceler yerleştirilir. İkinci aşamada sistematik duyarsızlaştırmaya benzer bazı yöntemlerle kişinin fobi durumunda yaşadığı bedensel semptomları kontrol etmesi sağlanır.

EMDR; açılımı göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tekniği olan EMDR yönteminde, kişide fobi oluşmasına dair geçmişte yaşadığı olumsuz olaylar listelenir ve tercihen yaşanılan ilk olaydan başlayarak yaşadığı olumsuz durumların görüntüleri ya da söz konusu olayların duyguları EMDR teknikleriyle silinir. EMDR uygulaması sonrası kişiler bu olayları ya hiç hatırlamazlar yada hatırlasalar bile bu hatırlama onlara hiç bir şekilde rahatsızlık vermez. EMDR yöntemi henüz yaşanmamış ama yaşanabileceği varsayılan olası durum ve senaryolar içinde kullanılabilir. Örneğin hiç uçağa binmeyen birinin zihninde uçakta yaşayacağını varsaydığı bazı olası senaryo ya da görüntüler vardır. EMDR bu görüntülerinde silinmesi yolu ile fobileri tedavi etmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)