Fomo: Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (Fear of Missing Out)
Yazar Damla Kankaya • Psikolog • 13 Ekim 2020 • Yorumlar:
Gidemediğiniz, son anda kaçırdığınız bir etkinlik olduğunda kendinizi bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyor musunuz? Gündemden uzak kalınca merakta mı kalıyorsunuz? Gün içerisinde Instagram hesabınızı sık sık güncellemek bir alışkanlık haline mi geldi? O halde sizde ‘’FoMO’’ olabilir.
FoMO, (Fear of Missing Out) Türkçe adıyla ‘’Gelişmeleri Kaçırma Korkusu’’ (GKK) kişinin belirli ortamlardan uzak kaldığında eğlenceyi kaçırma kaygısından kaynaklanan bir sosyal anksiyete çeşididir. Bu terim günümüzde yapılan araştırmalarla gerçek bir fenomen haline gelmiştir. Özellikle teknolojinin gelişmesi, sosyal medya kullanımının yaygınlığının artması, bu kaygıyı arttırıcı yönde bir etkiye neden olmuştur. En son güncellemelerden haberdar olmak, son trendleri yakalama arzusu, yeninin çekiciliği, bize sayfayı yenileme dürtüsü veriyor ve zamanla alışkanlık haline gelen bu küçük hareket sosyal kaygıya sebep olabiliyor. Facebook, Twitter ve Foursquare gibi teknoloji araçları sosyal interaksiyon ve yeterli ölçüde sosyal bağlanmayı vaad ediyor (Ellison, Steinfield & Lampe, 2007).
Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (GKK) son yıllarda öne çıkan ve problemli internet-sosyal medya kullanımı ile ilişkili bir kavramdır. Özellikle genç bireylerde sosyal medya kullanılamadığı zamanlarda ortaya çıkan bir kaygı olarak tanımlanan GKK’nın çalışmalarda iyi oluşu da negatif yönde etkilediği bulunmuştur (Metin, Pehlivan & Tarhan, 2017). FoMO`nun belirtileri aşağıdaki eylemlerdir:
- Sürekli sosyal medyaya girme arzusu
- Sürekli paylaşım arzusu,
- Bir kişiyi, sayfayı veya grubu takip etme ve sosyal medyada günde 1 saatten fazla harcama isteği.
Eğer bu semptomlar sizde de varsa, FoMO’nun varlığından söz edebiliriz. Lakin FoMO bir hastalık değildir. Gelişmeleri kaçırma korkusuna karşı adı konulmuş bir durumdur.
Peki bu durumla nasıl başa çıkabiliriz? FoMO’nun ortaya çıkış nedenleri arasında kişiye bağlı pek çok faktör olabilir. Kişinin memnuniyetsizliği, mutsuz hissetmesi, sosyal medya ve telefon kullanımının artmasına sebep olabilir. Bu durumda problemin kaynağına inmek sorunu anlamak açısından bize çok yardımcı olacaktır.
Bir diğer faktör ise dikkatimizi çoğunlukla nereye verdiğimizle ilgili olabilir. Diğer insanların hayatlarından sürekli haberdar olmak, kendi hayatımızın niteliğiyle ilgili bizi ikileme sokabilir. Herkes paylaştığı hikayelerde ne kadar mutlu olduğunu gösterirken, kendimizi yetersiz hissedebiliriz. Ancak gerçek böyle değildir. Herkesin hayatında iniş çıkışlar olduğunu, sosyal medya profilinin kişi hakkında oldukça az bilgi verdiğini unutmamalıyız. Dikkatimizi sahip olduğumuz şeylere, ailemize, değer verdiğimiz yargılara ve güzelliklere yöneltirsek, son güncellemeleri görmek artık çok önemli bir şey olmaktan çıkacaktır. En önemlisi de FoMO’nun varlığını fark edebilmektir.
Sosyal Medya’ya girme sıklığının fazla olması kimi zaman insanlar tarafından fark edilemez ve/veya normal karşılanır. Bu noktada kendimize objektif davranıp bu durumdan muzdarip olma durumu gözlemlenirse ilgili bilirkişilerden yardım almak sağlıklı olacaktır. GKK günümüzde ufak bir problem olarak gözükse de ileride teknolojiye bağlı oluşabilecek rahatsızlıklar arasında yerini alabilir veya halihazırda olan bir sorunun büyümesine sebep olabilir (anksiyete, depresyon, vb.). Erken önlem ve farkındalık sorunların ilerlemesine engel olacaktır.