Gebelik Döneminde Beslenme
Yazar Gülsüm Uyanık Saygın • Diyetisyen • 24 Temmuz 2018 • Yorumlar:
Gebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme, hem anne hem de doğacak bebeğin sağlığını önemli oranda etkilemektedir. Özellikle bu dönemlerde yetersiz ve dengesiz beslenme anne ve bebek ölümlerinde önemli bir yer tutar. Gebelik öncesi dönemde ve gebelikte beslenme şekli ile bebeğin doğum ağırlığı, gelişimi ve sağlığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Beslenme bozukluklarına bağlı olarak ülkemizde gebe kadınların büyük çoğunluğunda demir yetersizliği anemisi, iyot, kalsiyum ve folik asit yetersizlikleri mevcuttur.
Gebelik döneminde artan enerji ve besin öğeleri gereksiniminin karşılanamaması durumunda bebeğin gelişimi için ihtiyacı olan besinler annenin dokularından sağlanır. Bunun sonucu olarak da annede birtakım hastalıklar ve dirençsizlik gözlenir. Ayrıca gebelikte yetersiz beslenme doğum risklerini de beraberinde getirerek gebelik zehirlenmelerine ve anne ölümlerine yol açar. Bebeklerde de fiziksel ve zihinsel gelişim geriliklerinin yanı sıra enfeksiyonlara karşı dirençsizlik ve bebek ölümlerine zemin hazırlar.
Besin gruplarına bakacak olursak, hem annenin hem de doğacak bebeğin sağlıklı olması açısından en az 2 su bardağı süt veya yoğurt her gün mutlaka tüketilmelidir. Süt veya yoğurdun yanı sıra 1-2 dilim peynir (pastörize sütten yapılmış), yumurta, et/tavuk veya balık, şayet bu besinleri tüketemiyorlarsa kurubaklagil çorbaları veya yemeklerini tüketmeleri gerekmektedir. Vitaminler açısından zengin taze sebze ve meyvelerin de her gün mutlaka tüketilmesi önerilir. Sık aralıklarla beslenilmeli, uzun süre aç kalınmamalıdır.
Yemeklerde de tercihen sıvı yağlar kullanılmalı, salatalara zeytinyağı eklenmelidir. Et yemeklerinin ya da kuru baklagillerin yanında C vitamini bakımından zengin bol limonlu salata tüketilmelidir. Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz tercih edilmelidir. Yüksek tansiyon durumunda ise yemekler tuzsuz veya az tuzlu pişirilmeli, aşırı tuzlu besinlerden kaçınılmalıdır.
Sigara ve alkol tüketiminden kesinlikle kaçınılmalı, sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır. Sıvı gereksinmesini karşılamak için, su, süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları tüketilebilir. Günlük su tüketimi 10 bardağın altına düşmemelidir. Çay ve kahve tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı, kansızlığı önlemek için pekmez, taze sebze ve meyveler, yumurta, kırmızı et ve kurubaklagillerin daha fazla tüketilmesine özen gösterilmelidir. Çay tüketilecekse yemeklerden 1 saat öncesinde veya sonrasında açık ve limonlu olarak tercih edilebilir. Zirai ilaç kalıntılarını gidermek adına sebze ve meyveler bol su ile çok iyi yıkanmalıdır.
Gebelik boyunca her ay 1-1.5 kg olmak üzere toplamda 7-14 kg ağırlık kazanımı normaldir. Toplumdaki yaygın inanışa göre gebelikte iki kişilik yemek değil, vücut için gerekli olan yiyecek gruplarını ölçülü miktarlarda yemek en doğrusudur.