GEBELİK ÖNCESİ (prekonsepsiyonel ) DÖNEMDE BESLENME
Yazar Songül Kanımtürk • Diyetisyen • 16 Aralık 2016 • Yorumlar:
Ağırlık kaybı ile kadınlarda menstrüasyon düzene girmekte, ovülasyon sağlanmakta ve
doğurganlık artmaktadır.
Gebelik öncesi dönem beslenme
%5 ağırlık kaybı ile bu tür olumsuz durumların düzelebileceği belirtilmektedir.
Gebelik öncesi dönemde BKİ’deki artış ile hipertansif bozukluklar, gestasyonel diyabet, yüksek
doğum ağırlığı riski artmaktadır.
Obez bireylerde leptin konsantrasyonu yüksektir.BKİ ile yüksek leptin düzeyininde üreme
fonksiyonlarında bozukluğa neden olabileceği ileri sürülmektedir.
Şişman ve obez erkekler normal kilolu hem cinsleri ile karşılaştırıldığında testesteron düzeylerinin
daha düşük, sperm kalitesinin daha az ve infertilitenin daha yaygın olduğu görülmüştür.
Vücut ağırlığında yaklaşık 9 kg. lık artış %10 infertilite riskini artırmaktadır.
Normal ağırlığın altında spermatogenez döngüsünün düzgün sağlanamadığı görülmüştür.
Gebelik öncesi dönemde annede kalsiyum eksikliği varsa ve gebelikte yeterli Ca alımı yoksa
fetusa kalsiyum maternal iskeletten sağlanır. Bu nedenle prekonsepsiyonel bakımda annenin Ca
alımı mutlaka sorgulanmalıdır.
Hamilelik döneminde kalsiyum alımının artırılması fetüs ve annenin kemik sağlığı için önemlidir.
İyot önlenebilir beyin hasarının en önemli nedenidir. İyotlu tuz kullanımı ihmal edilmemelidir.
Ölü doğum, mental reterdasyon, kretizim, neonatal ve infant mortalitesinde artış, hipotroidizm
Prekonseptional bakımda iyot yetersizliği riski değerlendirilmelidir.
İyot yetersizliği varsa prekonseptional dönemde 150microgram/gün sağlanmalıdır.
Prekonsepsiyonel bakımda anne adayı Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyet için
yönlendirilmelidir.
340gr/hafta (1-2 porsiyon) balık tüketilmelidir. Yarıdan fazlası konserve olmamalıdır.
Prekonsepsiyonel dönemde kadın vegetaryan ise B12 takviyesi mutlaka yapılmalıdır.
SİGARANIN ETKİSİ: Gebelikte sigara içen annelerin erkek çocuklarının da semen kalitesinin
düşük olduğu görülmüştür.
KAFEİNİN ETKİSİ : Yapılan çalışmalarda yüksek düzeyde kahve veya kafein tüketiminin (400-
800mg/gün) konsepsiyonda gecikmede etkili olduğu saptanmıştır. Bu nedenle 300mg./gün kafein
limitinin uygun olacağı belirtilmiştir.
6 cup çay/gün veya 3 cup kahve/ gün prekonsepsiyonel dönemde limit tüketim olmalıdır.
ALKOLÜN ETKİSİ : Hiçbir zaman hamilelik sırasında alkol içmek güvenli değildir. Kadınların
gebelik öncesi alkol alımını durdurma durumunda fetal alkol sendromu ve diğer alkolle ilgili doğum
kusurları önlenebilir.
Hamile kalmak isteyen kadınlar alkol tüketimini 1-2 kadeh/hafta ile sınırlamalıdır.(şarap ve bira
gibi)
İnfertilite ve alkol tüketimi arasında doza bağlı pozitif ilişki vardır.
Alkol bağımlılığı bebekte zekâ geriliği, malformasyon, gelişme geriliği ve davranış bozukluğuna
neden olabilir . Bu etkiler dozla ilişkilidir. Bir anne günde 4 kadehten fazla miktarda alkol
aldığında bebeklerin %19’u etkilenirken; günde 2-4 kadeh ile bu oran %11 dolaylarındadır.
EGZERSİZİN ÖNEMİ : Sağlıklı olmak, dengeli bir diyet ve düzenli egzersizin her ikisine de
bağlıdır. Bu nedenle düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. Gebelik öncesi bir egzersiz programını
uygulamakla, rahat ve aktif bir gebelik geçirme şansı artar.
PREKONSEPSİYONEL ÖNERİLER :
Gebelikler planlı olmalı, konsepsiyondan en az 3-4 ay önce diyette uygun değişiklikler
yapılmalıdır.
Ağırlık kaybı gerekliyse yapılmalı
Yeterli dengeli ve kaliteli beslenmeye dikkat edilmeli, besin çeşitliliği sağlanmalıdır.
Folik asit desteği yapılmalıdır.
Fiziksel aktivite artırılmalıdır.
Alkol, sigara vb. madde kullanımı sonlandırılmalıdır.
Diyabet, PKU varsa Tıbbi Beslenme Tedavisi ile diyet yapılmalıdır.
İlaç kullanma durumunda doz ve içeriğin ayarlanması yapılmalıdır.
Yaşlılıkta Beslenme