Gebelik ve Coronavirüs
Yazar Hatice Işık • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 15 Nisan 2020 • Yorumlar:
Koronavirüs enfeksiyonuna bağlı hastalık Çin Wuhan’da ortaya çıkarak tüm dünyaya yayılmıştır ve Dünya Sağlık örgütü Şubat 2020’de hastalığı pandemi olarak ilan etmiştir. Hastalık etkeni virüs COVID-19 severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2) olarak tanımlanmıştır. Bu virüsün diğer gribal enfeksiyonlardan farkı yayılma ve ölüm oranlarının çok yüksek olmasıdır. 10 Nisan 2020 itibariyle yaklaşık bir milyon kişi etkilenmiş ve yaklaşık 100 bin kişi bu hastalıktan hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde de ilk vaka 11/03/2020 de bildirilmiş olup bu güne kadar 40 binden fazla kişi etkilenmiş ve yaklaşık 1000 kişi maalesef hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalık ciddiyetini korumaktadır Fakat şu ana kadar olan veriler Covid-19 ‘un gebelikte seyri daha önce 2003’de görülen SARS ve 2013’deki MERS vakalarına göre daha hafiftir.
Şubat 2003’de ortaya çıkan SARS’da gebelerde ölüm oranı %25, 2013’de gebelerde fatalite oranı %23 olarak bildirilmiştir. Bu yazıyı özellikle gebelerimizi bu süreçte aydınlatmak için yazmak istedim.
Virüs hasta bireylerden öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçılan damlacıklarla ve kontamine yüzeylerden hastanın eli ile göz, ağız, burun mukozasına temasıyla bulaşabilir. Enfeksiyonun yaygın belirtileri solunum güçlüğü, ateş ve öksürüktür.
Ancak daha az sıklıkla görülen yakınmalar da bildirilmiştir. Ciddi vakalarda ağır solunum yolu enfeksiyonu, böbrek yetmezliği ve hatta ölüm gelişebilir. Şüpheli olgularda tanı, alt (daha duyarlı) ve/veya üst solunum yollarından alınan örneklerin PCR analizi ile konulmaktadır. İlk testi negatif olan ileri derecede kuşkulu vakalarda test tekrarlanır. Eğer iki PCR analizi de negatif ise COVID-19 dışlanır. Peki gebelerde durum nasıldır? Anneden bebeğe geçiş var mıdır ?
Öncelikle gebe kadınlar toplumun diğer bireylerine göre koronavirüse yakalanma riski daha fazla değildir. Fakat gebeler diğer hastalıklara karşı riskli grup olarak değerlendirildiği için, hem anne hem de bebek sağlığı önemli olduğu için hassasiyet gösteren gruptur. Özellikle gebelerin başka bir ek hastalık varsa koronavirüse yakalanma riski artacağı için bu hastaların daha dikkatli olması gerekir. Ayrıca gebelikte vücut direnci daha zayıf olduğu için gebelerimizin özellikle bolca vitamin takviyesi alması, iyi yıkanmış mevsim meyve ve sebzelerinden bolca yemeleri gerekmektedir. Günlük sıvı tüketimi en az 2-3 litre olmalıdır.
Sigara içiyorsanız eğer sigarayı bırakmanız gerekmetedir. Çünkü sigara içenlerde hastalığın sıklığı artmaktadır ve seyri daha ağır gitmektedir.
Sağlık bakanlığı tarafından yayımlanan hijyen kurallarına ve sosyal izolasyona mutlaka dikkat edilmelidir. Zorunluluk dışında lütfen dışarıya çıkmayınız. Eve misafir kabul etmeyiniz.
Peki gebelik kontrolleri nasıl yapılmalıdır?
Yani gebelik kontrollerine gidilmeli midir?
Kesinlikle gidilmelidir. Fakat Türkiye Maternal Fetal Tıp Derneğimizin ultrason muayeneleri sayısını rutin kontrollerde 3 veya 4 defa ile sınırlandırılmasını önermiştir. Fakat riskli gebelikler (düşük tehlikesi, dış gebelik, erken doğum, gelişme geriliği v.s.) bu durumun dışındadır. Mutlaka
kontrolleri yapılmalıdır. Çünkü gebelikte rutin takipler yapılmazsa birçok sıkıntı hatta bebek veya anne ölümü gerçekleşebilir.
ANNE KARNINDAKİ BEBEĞE ETKİSİ VAR MI?
Anneden bebeğe geçiş yani vertikal geçip geçmediğine dair elimizde henüz net bir veri yok. Yurtdışındanyapılan sadece bir yayında anne karnında geçiş olduğu söylenmiştir. Fakat bu
konudaki bilgiler net değildir. Bebekte sakatlık yaptığına dair bir bulgu yoktur.
Bu yüzden gebe hastalarımız içlerini rahat tutsun. Şu ana kadar koronovirüslü annelerde en sık karşılaştığımız sıkıntı ise erken doğum olayı ve gebelik hipertansiyonudur.
Eğer herhangi bir gebede koronovirüs şüphesi varsa mutlaka takipte olduğunuz ve doğum yapacağınız sağlık kuruluşuna bildirip takip ve tedavi için yardım alınız.
Eğer koronovirüs testi pozitif çıkarsa mutlaka izolasyon yapılmalıdır. Mutlaka gebelik kontrolünüz yapıldıktan sonra genel durumunuz iyiyse evden dışarıya 14 gün boyunca çıkmayınız. Toplu alanlara gitmeyiniz ve toplu taşım araçlarını kullanmayınız . Eve misafir kabul etmeyiniz ve evi sık sık havalandırınız. Evde kullanılan özel eşya ve havluları ayırınız. İzolasyon süresi bitene kadar acil bir durum olmadığı sürece gebelik kontrollerini erteleyebilirsiniz. Solunum sıkıntınız artarsa , ateş öksürük durumu geçmezse mutlaka sağlık kuruluna başvurulmalısınız.
Koronovirüs testinin pozitif çıkması doğum şeklini değiştirmez. Normal doğuma engel değildir. Fakat doğum sırasında aerosollerden korunmak adına hem hastanın hem de sağlık çalışanlarının gerekli koruyucu ekipman kullanımına dikkat edilmelidir. Solunum sıkıntısı varsa veya acil doğum
gerekiyorsa sezaryen doğum önerilebilir. Sezaryen doğum için epidural veya spinal anestezi tercih edilmelidir. Genel anestezi hem hasta için hem de sağlık çalışanları açısından daha çok aerosol üretimine neden olacağı için bulaşma riskini arttırır.
Doğum sonrası anne bebeğini emzirebilir mi ?
Anne sütünden bebeğe virüs geçtiğine dair bir veri yoktur. Şu ana kadar anne sütünde virüs
gösterilememiştir. Tam tersi anne sütünün enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi vardır. O yüzden mutlaka anne sütü verilmelidir. Fakat emzirmede yakın temas olduğu için bebeğe enfeksiyon geçmemesi için bebek izole edilebilir.
Mutlaka sosyal izolasyon kuralına uyulmalıdır. Emzirmeden önce mutlaka eller yıkanılmalıdır. Emzirirken de koruyucu ekipman kullanılmalıdır. Veya süt pompa ile sağıldıktan sonra süt sağlıklı birisi tarafından verilebilir. Fakat emzirme pompası veya biberon kullanıyorsanız onlara dokunmadan önce mutlaka ellerinizi yıkayınız. Her kullanımdan sonra süt pompasını hijyenik kurallara uygun temizleyiniz.
Sevgili gebelerimiz sizin beden sağlığınız kadar ruh sağlığınız da bizim için önemlidir. Bu süreçte sıkıntı yaşamamanız için bu günlerin en kısa zamanda biteceğini tekrar güzel günler geleceğini ve bu dünyaya gelecek olan bebeğinizle cok güzel günler geçireceğinizi düşünün. Stres yapmayın Sizi sakinleştirici müzikler dinleyebilirsiniz. Evin içinde lavanta, gül, papatya gibi kokuları sıkça kullanın. Hem sakinleştirici hem de antiseptik özelikleri vardır.
Sevdiğiniz bir aktiviteyle uğraşın. El işi yapmayı sevenler el işi yapabilir. Resim yapmayı sevenler resim yapabilir. Başka çocuğunuz varsa onunla yaşına göre bir oyun oynayark eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz. Okuyamadığınız kitapları okuyabilirsiniz. Daha bir çok şey yapabilirsiniz. Mutlaka bir uğraşınız olsun sağlıklı beslenin ve motivasyonunuzu yüksek tutun. Çünkü siz sağlıklı olursanız bebeğiniz de sağlıklı olacaktır. Hepinizi çok seviyorum ve sağlıcakla kalın diyorum.