Gebelikte Sık Görülen Sorunlar

Memelerde Büyüme ve Gerilme Hissi: Hormonal değişikliklere bağlı olarak memelere kan akımı artar, süt kanalları büyür ve gelişir. Devamlı uygun sütyen kullanılarak meme desteklenmelidir. 20. haftadan itibaren meme ucundan süte benzer bir sıvı gelebilir. Memeyi sıkıp uyarmamak gerekir.

Bulantı Ve/Veya Kusma: Genellikle gebelikte salgılanan βHCG hormonunun etkisiyle olduğu düşünülür. 12. haftadan sonra azalarak kendiliğinden kaybolur. Midenin boş kalmaması, az ve sık beslenilmesi, kuru gıdaların tüketilmesi, baharatlı, yağlı, kızarmış gıdalardan uzak durulması önerilir. Ayrıca bol su içilmelidir. Bulantı ve kusmanın çok şiddetli olup besin alımını çok azalttığı duruma hiperemezis denir. Bazen hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekebilir. Doktora danışmadan bulantı ilacı kullanmak doğru değildir.

Halsizlik, Yorgunluk Hissi Ve Uyuma İsteği: Vücudun gebeliğe alışmaya çalıştığı  ilk üç aylık dönemde sürekli uyuma isteği, yorgunluk hissi, halsizlik normal kabul edilir. İlk üç aydan sonra uyku düzeni normale döner.

Gebeliğin son döneminde ise bebeğin hareketleri ve sık idrara çıkmak yüzünden uykusuzluk çekilebilir. Uyumadan önce ılık bir duş almak, ılık bir bardak süt içmek ya da kitap okumak faydalı olabilir. Çay, kahve, kola gibi içeceklerden uzak durulmalıdır.

İdrar Sayısında Artış: Gebeliğin özellikle ilk üç ayında ve son üç ayında sık görülür. Nedeni, büyüyen rahmin komşusu olan idrar torbasına yaptığı baskı nedeniyle idrar torbasının kapasitesinin azalmasıdır. Normale göre daha az idrarla,  idrar torbasında dolma hissi oluşur. İdrar yaparken yanma, sızlama gibi şikayetler olduğunda idrar yolu enfeksiyonu olabileceğini düşünerek doktorunuza başvurunuz.

İştah Değişiklikleri: Artan besin gereksiniminden ötürü gebelik ilerledikçe iştah artışı olur. Bunun özellikle belirli bir grup besine karşı olması halk arasında aşerme olarak adlandırılır. Bunun tıbbi bir açıklaması yoktur. Anne adayı normalde hoşlanmadığı bir besine karşı istek duyabilir ya da çok sevdiği bir besine tiksinti duyabilir.

Kilo Alımı: Gebelikteki en belirgin değişikliklerden biridir. Dengeli beslenen, gebeliğe normal kiloda başlayan bir gebe ideal olarak 10-14 kg arasında kilo alır.

Mide Barsak Şikayetleri: Gebelikte progesteron hormonunun etkisiyle mide ve barsak düz kaslarında gevşeme olur. Yemek borusu ve mide arasındaki büzücü kas gevşek kalır. Asitli mide içeriğinin yemek borusuna kaçışı kolaylaşır. Besinlerin mideden bağırsaklara geçtiği süre uzar. Bundan dolayı mide yanması, ekşimesi ve şişkinlik gebelerde sık görülen problemlerdir. Az miktarda ve sık yemek, yağlı  asitli  yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gerekir. Yemek yedikten sonra an az 2 saat boyunca yatar pozisyona geçilmemelidir.

Diğer bir önemli problem de kabızlıktır. Mide barsak hareketlerinin gebelikte yavaşlaması ve uterusun rektuma basısı sonucu oluşur. Bol miktarda sıvı gıda  ( su,çorba, meyve suyu, sulu yemek ) alınmalı, posalı gıdalar (sebze, baklagiller, meyve, salata, kepekli ekmek) yenilmelidir. Eğer kabızlık uzun süreliyse hemoroide (basur) neden olabilir: Makat bölgesinde ağrılı ve kanamalı şişlik oluşur. Bu durumda doktora başvurmak gerekir.

Diş Eti Değişiklikleri: Gebelikte dişetlerinde dokusal değişikliklere bağlı olarak şişlik ve ağrı olur. Fırçalama sırasında kolay kanar. Dişler sık sık fırçalanmalı, masaj yapılmalı ve uygun yumuşaklıkta diş fırçası seçilmelidir.

Çarpıntı-Tansiyon  Problemleri: Gebelik boyunca kanı oluşturan sıvı (serum) ve kan hücreleri önemli ölçüde artış gösterir. Kalbe binen yük gebelik öncesi duruma göre %50 artar. Tüm bu değişiklikler fetusa yeterli besin ve oksijenin gönderilebilmesi için gerçekleşir. Böylece kalp atım hızı bir miktar artar. Gebeliğin ilk yarısında tansiyonda hafif bir düşüş, bunun sonucunda da bayılma hissi olabilir. Çarpıntı çok şiddetli ve uzun süreli olursa başta anemi (kansızlık) olmak üzere nedeni araştırılmalıdır.

Varisler: Gebelikte karın içindeki basıncın artması, kanın ayaklardan toplardamarlarla kalbe dönüş hızını yavaşlatır. Özellikle gebeliğin son aylarında daha belirginleşen varisler bacaklarda ve genital bölgede görülebilir. Uzun süre, hareketsiz olarak ayakta durmaktan kaçınmak gerekir. Ayakları yükselterek oturmak faydalıdır. Bacakları çalıştıracak ufak hareketler, düzenli ekzersiz yapılabilir. Gebeler için hazırlanmış özel varis çorapları kullanılabilir.

Ödem: Vücuttaki sıvı miktarının artışına bağlı olarak özellikle son aylarda ayak sırtında,bacaklarda  ödem (şişlik) olabilir. Uzun süreli ayakta durmak bu durumu artırır. Ödem eller ve yüzde de belirginse preklampsi (gebelik zehirlenmesi) için dikkatli olunmalıdır.  Tansiyon ölçümü ve idrarda protein varlığının araştırılması için doktora başvurulmalıdır. Rahatlatılması için uzun süre ayakta kalınmaması,dinlenirken bacakların kaldırılması, sıkı iç çamaşırı ve elastik çorap giyilmemesi önerilir.

Baş Ağrısı: Özellikle gebeliğin erken döneminde biraz daha fazla görülür. Gebelik süresince şiddeti değişebilir. Mecbur kalmadıkça ve doktora danışmadan ağrı kesici ilaç kullanılmamalıdır.

Kramplar: Gebeliğin ilk yarısından sonra beliren şikayetlerdendir. Daha az fiziksel aktivite, bacaklara daha fazla yük binmesi, daha az kalsiyum ve magnezyum alımına bağlı olabilir. Uygun egzersizler ve bol süt-süt ürünlerinin tüketilmesi krampları azaltır. Bacaklara masaj yapılması ve sıcak uygulama krampı rahatlatır.

Bel Ve Sırt Ağrıları: İlerleyen gebelik süresiyle birlikte artan ağırlık omurgada pozisyon değişikliğine neden olur. Bel ve sırt omurlarında içe dönük bir eğim oluşması, bu durumu devam ettirebilmek için omurga çevresindeki kasların uzun süreli kasılı kalmaları nedeniyle bel ve sırt ağrıları çok sıktır. Otururken bel bölgesini uygun büyüklükte bir yastıkla desteklemek, ortopedik ayakkabı giymek (hafif topuklu olmalı), ortopedik veya çok yumuşak olmayan bir yatakta yatmak bu yakınmaları azaltabilir.

Akıntı: Gebelikte vajinal akıntı miktarında belirgin artış olur. Normal olan bu akıntı renksiz ve kokusuzdur. Eğer akıntı sarı-yeşil renkli ve kötü kokulu ise,vajende yanma kaşıntıyla beraber kesilmiş süt gibi akıntı varsa hekime başvurulmalıdır. Gebelik sırasında görülen vajinal enfeksiyonlar erken doğum, bebeğin suyunun erken gelmesi gibi istenmeyen durumlara neden olabilir. Gebelikte iç çamaşırı hergün değiştirilmeli,tuvalet temizliği hazneden makata doğru yapılmalı, vajen içerisi yıkanmamalı, deodorant ve parfümlü ürünler kullanılmamalıdır.

Cilt Değişiklikleri: Cilde rengini veren melanin pigmentinin bölgesel artışı nedeniyle bazı bölgelerde cilt değişiklikleri görülebilir. Güneş ışınlarından korunmak gereklidir. Bu lekeler doğum sonrası azalarak kaybolacaktır. Ciltteki benlerin büyüklüğü ve renginin koyuluğunda artış olabilir.

Özellikle karın bölgesinde belirgin olmak üzere hızlı kilo alımına bağlı olarak çatlaklar oluşabilir. Bu çatlakların derinliği ve miktarı cildin esneme yeteneği ile yakından ilişkilidir. Bol su içmek, esnekliği artıran kremler kullanmak bunları azaltabilir.

Ciltteki kaşıntıların nedeni genellikle cildin gerilmesidir. Ilık duş almak ya da nemlendirici kullanmak faydalı olabilir.

El Ve Parmaklarda Uyuşma-Karıncalanma: Bilekteki  sinir liflerinin ödem nedeniyle basıya uğraması (karpal tünel sendromu) sonucunda oluşur,  özellikle sabahları belirginleşir. Gün içinde şiddeti azalır.

Psikolojik Değişiklikler: Hormonal değişikliklerin neden olduğu düşünülen aşırı alınganlık, hüzün, sinirlilik, uyku düzeninde bozukluk gibi sıkıntılar olabilir. Bu konuda ailenin desteği önemli ölçüde rahatlatıcıdır.

Gebelikte Dikkat Edilmesi Gerekenler 

Gebelikte İlaç Kullanımı: Son adet tarihinden itibaren 30. ve 60. günler arası, organ gelişiminin gerçekleştiği ve dış etkenlerden en çok etkilenilen teratojenik dönemdir. Bu dönemde çok gerekli olmadığı ve doktorunuz gerekli görmediği sürece ilaç kullanılmamalıdır. İlk ayda kullanılan ilaçlar için genellikle  ya hep ya hiç kanunu geçerlidir. Yani gebelik ya düşükle sonuçlanır ya da etkilenmez.

Gebelik Ve Cinsellik: Gebelik süresince belirli durumlar dışında son üç haftaya kadar cinsel ilişki için herhangi bir yasak yoktur. Vajinal kanama,  erken doğum tehdidi, gebelik kesesinin erken açılması, partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıcısı olması gibi durumlarda cinsel ilişki yasaklanır. Vajinal enfeksiyonu ve ilişki sonrası şikayetleri olmayan gebelere haftada en fazla 3 kez cinsel ilişkiye girmeye izin verilebilir.

Gebelik Ve Seyahat: Gebelik yolculuk yapmaya engel bir durum değildir. Seyahat süresince sık mola verilmeli, molada yürüyüş yapılıp bol su içmeye özen gösterilmelidir. Uçak yolculuğunun sakıncası yoktur. 28. haftadan sonra doktorunuzdan yolculuk için sakınca olmadığına dair rapor almanız gerekir.

Gebelik Ve Manyetik Alan: Binaların girişlerinde güvenlik nedeniyle kullanılan cihazların gebelik için herhangi bir tehlikesi yoktur. Gerektiğinde gebelere tanı amaçlı MR çekilebilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Nilgün Turhan Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite, Perinatoloji Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)