Geç Kalmanın Psikolojisi
Yazar Müberra Sabuncu • Psikolog • 22 Mayıs 2020 • Yorumlar:
‘’Her zaman her yere geç kalıyorum’’. ‘’Asla dakik olamıyorum’’… ‘‘Ne kadar çaba gösterirsem göstereyim, yol ne kadar açık olursa olsun, evden ne kadar erken çıkarsam çıkayım sonuçta hep geç kalıyorum!’’….
Çevremizdekilerden bu ve buna benzer cümleleri ne çok duyuyoruz. Geç kalmayı bir alışkanlık haline, bir rutine getiren kişilerde ciddi alışkanlıklar, takıntılar ya da bozulmuş düşünce sistemleri olabilir. Zamanı verimli kullanamamak da yine son dakikacıların en büyük sorunlarından birisidir.
Zaman zaman hepimizin geç kaldığı yerler elbette olmuştur. Kimi zaman bir toplantıya, kimi zaman da iş görüşmeleri veya randevularımız. ‘’Başkalarını bekletmek’’ kaygısı taşımayan insanların ve sürekli geç kalmakla ilgili bahanelerin sıralandığı durumlar eğer kişileri rahatsız etmiyorsa artık durum daha da vahimdir. Eğer kişi bu durumdan rahatsız oluyor ve değiştirmek istiyorsa bu çok daha güzel bir haber!
Uzmanlar kronik geç kalma vakasını psikolojik ve biyolojik olarak ikiye ayırıyor. Kronik geç kalmalar psikolojik kökenli olabildiği gibi yoğunlaşmama, dikkatini toplayamama gibi biyolojik kökenli geç kalmalar da çok yaygın.
1: Gecikmeyi bir alışkanlık haline getirmek; birçok kişi için artık son derece rutine dönmüştür. Çünkü geç kalmak artık bu kişilerde kişiliğin bir parçası olmuştur. Bu tarzdaki kişiler çok uğraşsalar da, birçok kez kendilerince kesin kararlar almış olsalar da dahi bu alışkanlıklarından bir türlü kurtulamazlar. Bu kişilere geç kaldığı için kızmazsınız çünkü zaten geç kalacağını bilirsiniz ve zaten siz de beklentilerinizi buna göre oluşturursunuz.
2: Titiz ve ayrıntıcı kişililer: Bazı insanlar hep geç kalır çünkü titiz ve ayrıntıcı kimselerdir. Verilen bir görevi daha güzel yapmak adına geç kalırlar. Genelde her türlü ayrıntıya önem verdiklerinden evden çıkmaları, bir işi bitirmeleri zaman alır. Onlar işin kalitesini arttırmak, daha iyi bir iş çıkarmak için geç kalmaktadırlar. Bu tarz kişililer genelde işlerinde başarılı olan kişiler oldukları için de bu sorun genelde başkaları tarafından görmezden gelinir.
3: Kontrol sahibi olduğunuzu hissetmeye ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz: Başkalarını bekletmek kendinizi güçlü hissetmenizi sağlayabilir. Birilerini bekletmek onların size bağımlı olduklarını düşünmenizi sağlıyor olabilir. Başkalarını bekletirken ‘’Benim için kaç saat beklediler’’ ‘’ Ben onlar için çok değerliyim’’ düşünceleri kendinizi iyi hissettirebilir.
4: Az saygı göstermek: Buluşacağınız kişiye saygınız azsa onu bekletiyor olmanıza aldırış etmezsiniz. Ya da ‘’nasılsa bekler’’ düşüncesine sahipseniz sizin için birini bekletmek çok da kötü bir durum değildir. Bazen de geç kalarak insanlara ne kadar önemli olduğunuzu ve zamanınızın onlarınkinden daha değerli olduğunun mesajını vermek istiyor olabilirsiniz. Bu tarz kişilerin en yaygın kullandığı cümleler ‘’ Senin için onca yol geldim, surat mı yapıyorsun bana? ‘’ ‘‘Geldim ya işte, işimi gücümü bırakıp…’’ gibi cümlelerdir.
3: Aşırı sorumluluk sahibi olan kişiler geç kalmazlar: Onlar için bir işi zamanında yapmak, başkalarına ve onların hakkına saygıdır. Bu kişiler geç kaldıkları her bir dakikayı karşıdaki kişinin hakkına tecavüz ve ona saygısızlık olarak yorumlarlar.
4: Mükemmeliyetçi biraz da takıntılı kimseler için kurallar vardır ve insanlar bu kurallara uymalıdır. Her işin zamanında ve vaktinde yapılması onlar için çok ama çok önemlidir. Geç gelen araba, zamanında kalkmayan uçak, lokantada geciken sipariş gibi durumlar bu kişiler üzerinde yoğun stres oluşturur. Saati geldi ve o iş yapılmadıysa içleri içlerini kemirir ve yerlerinde rahat duramazlar. Bu tarz kişiler başkalarının yaptıkları işi beğenmezler. Bu nedenle her işi kendileri yapmak isterler.
Geç Kalma Problemi İçin Ne Yapılabilir?
Evde size ait bir bölmeniz olsun: Tam evden çıkacakken bulunamayan anahtarlar, telefonlar, gözlükler… Kendimize ait bir bölmemiz olduğunda ya da sabit bir yerimiz olduğunda sürekli arama derdinden kurtulabilirsiniz.
Uykusuzluk: Geceleri geç yatma alışkanlığınız varsa eğer gece ışıklarınızı biraz daha erken kapatın. Uykusuzluk çektiğinizde hem sağlığınız etkilenir hem de sabah kalkmakta zorlanırsınız.
Kurduğunuz alarmı yatağınızdan uzakta tutun: Alarm çaldığında yanı başınızda olan telefonun sesini kapatmak veya ertelemek hiç de zor değildir. Telefonunuzu ya da alarmınızı uzak yere koyun. Alarm çaldığında ertelemeyin! Çünkü biliyoruz ki o 5 dakikalar hiç bitmiyor.
Planlama ve organize olmak: Zamanı etkili kullanmanın yolu planlama ve organize olmaktan geçer. Yapılacaklar listesi hazırlayın. Gün içinde enerjik ve verimli olduğunuz saatleri daha etkili kullanın, hiç bir şeye fazladan vakit harcamayın.
Aşırı kontrolcü ve mükemmeliyetçilikten uzak durun: Evden, işten çıkmadan önce herşeyi defalarca kontrol etmekten vazgeçin. Bir kere kontrol ettikten sonra kendinize güvenin. Eğer eksik bir şey kaldıysa da bu durumun ‘’ dünyanın sonu değil’’ düşüncesi ile kendinizi rahatlatmayı deneyin.