Geçmişin acısı ne zaman diner?
Yazar Nurçin Eğercioğlu • Psikolog • 9 Ağustos 2016 • Yorumlar:
Her şey psikanaliz yaptırmak istemediğimi fark ettiğimde başladı. Demek ki benim geçmişimde bilmek istemediğim bir şey var. Esasında onu bilmek istemyor değilim. Hafızam da zayıf değil. Kendi kendime itiraf etmeliyim ki o şey gerçekleşti. Ama onu düşündüğümde çok canım yanıyor. Sorun o şeyi hatırlayamamakta değil, hatırladığımzaman çok acımasında."
Bu satırlar Prof. Dr. Sunar Birsöz'ün Psikanaliz öyküleri adlı kitabında kendi self analizini yapan bir danışana ait...
Danışan geçmişle ilgili hiç bir şey hatırlamıyorum, konuşmak istemiyorum dediğinde, ben bana "Buraya daha hazır değilim, canım çok yanıyor" dediğini duyarım sessizce ve hep dururum ve hep beklerim büyük bir sabırla...
Aslında çok da geçmişe takılı bir terapist değilim. Çoğunlukla şimdiyi dinlerim danışanın sözlerinde... bugün ne yaptığına bakar.... bugün ne yaptığını fark etmesini sağlamaya çalışırım. Ama bazen bir kısır döngüde kalırız. Yaşamda oluşan kısır döngü terapide ikimizin arasında da olmaya başlamıştır. ilk önce Yalom'un dediği gibi ikimizin arasında ne olduğuna bakarız. Eğer danışanım ne olduğunu anlıyor ama bir türlü o ruh halinden, duygu durumundan çıkamıyorsa
o zaman iş başa düşer... o zaman geçmişe... o zaman o geçmişin yarasına yolculuğa ihtiyaç vardır... O zaman bilirim canı yanıyordur... o zaman çok sakin... büyük bir sabırla o zaman onun istediği hızla acıya yolculuk başlar...ve o zaman yüreğin yaraları yavaş yavaş açılır... ve dönüşme ancak geçmişle yüzleşme ile gerçekleşir... ve ancak acı içinden geçince biter...