Geleceğimiz İçin Spor
Yazar İpek Erdoğan Şerefoğlu • Psikolog • 4 Temmuz 2019 • Yorumlar:
Baharın gelmesi ile birlikte çocuklarımızın hem gelişimi ve büyümesini desteklemek hem de keyifli ve kaliteli zaman geçirmesini sağlamak için onları spor aktivitelerine yönlendirebiliriz. Araştırmalar, sporun beden gelişiminde ve psikolojik açıdan çok faydası olduğunu da gösteriyor. Sporun sadece bir eğlence ya da boş zamanda yapılan bir etkinlik değildir, olmamalıdır.
İşte sporun psikolojik faydaları:
Özgüven: Spor yapmak çocukların kendilerine olan saygısını (özsaygı) ve özgüvenini olumlu yönde etkiler, geliştirir. Tenis, yüzme, basketbol vb. herhangi bir spor alanında aktivitelerde bulunmak çocukların kendini geliştirmesini sağlar. Bugüne kadar bu konuda pek çok araştırma yapılmıştır ve sonuçları göstermiştir ki spor yapan çocukların kendileri hakkındaki duygu ve düşünceleri pozitif yöndedir.
Özellikle psikolojik problemler yaşayan (kaygı, uyum sorunları vs.) çocukların spor aktivitelerine yönlendiklerinde problemlerinde düzelme ve azalma görülüyor. Araştırmalar, spor esnasında yapılan fiziksel egzersizlerin yüksek düzeyde olmayan depresyon ve kaygıyı belirtilerini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Özellikle fazla egzersiz seviyelerinde stresle karşı karşıya kalındığında daha az sağlık problemleri gözlenmekte ve çocukları stresin sebep olduğu sağlık şikayetlerine karşı korunduğu bilinmektedir. Spor sürecinde beyinden salgılanan hormonlar rahatlatıcı ve keyif verici özellik taşımaktadır.
Kişisel Gelişim; Spor ile uğraşmak çocuğun kişilik gelişimini de olumlu yönde etkiler. Çocuklar kurallara uymayı, paylaşmayı, iletişimi, öfke kontrolünü, problem çözme yeteneğini, zamanı yönetmeyi ve daha birçok beceriyi sporla öğrenir. Kişisel gelişimi için dersler alır.
Sosyalleşme/Arkadaş edinme; Sporun pozitif etkilerinden biri de arkadaş edinmeyi sağlamasıdır. Özellikle daha içe dönük olan çocuklar arkadaş edinmek konusunda sıkıntı yaşayabilir ve bu durum onları üzgün ve dışlanmış hissettirebilir. Bir spor takımının üyesi olmak beraberinde arkadaşlıkları da getirir. Arkadaş edinme becerisini geliştirir. Antrenmanlar ve ortak amaç takım üyelerini birbirine bağlar. Çocuklar bu sayede sosyal becerilerini geliştirirler.
Becerilerin Kazanılması: Bir sporla uğraşmak, çocuklara liderliği, takım çalışmasını ve iş birliğini, bir toplum veya topluluk içinde nasıl davranacağını (toplumsal yaşam becerileri) da kapsayan pek çok önemli hayat becerilerini öğretir. Özellikle futbol, basketbol ve voleybol gibi takım sporlarında liderlik, takımdaşlık ruhu doğal olarak çocuğun üstlenmesi gereken bir rol olarak karşısına çıkar. Ayrıca stresle baş etmeyi, hedef belirlemeyi ve bir hedefe ulaşmak için neler yapılması gerektiğini öğrenirler. Akranlarıyla iyi iletişim kurmayı öğrenirler. Çocuklar bir sürü tecrübe edinirler. Bütün bu tecrübeler, onları bütün yaşama hazırlar. Hayatın birçok alanında avantajlı duruma gelirler.
Beden algısının olumlu olması: Özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin beden algıları genellikle olumsuzdur. Bedenleri ile uğraşırlar ve hep kusur bulma eğilimdedirler. Spor ile ilgilenenler daha sağlıklı, daha fit bir bedene olacaklarından daha olumlu hislerle ve özgüvenle bu dönemi geçireceklerdir. Erken yaşta spor alışkanlığı kazanıldığında çocuklar internette zaman geçirmek veya TV izlemek gibi pasif aktivitelerden ve kötü alışkanlıklardan uzaklaşacaktır. Düzenli sporla birlikte obezite ya da yeme bozuklukları gibi sorunları yaşama ihtimali de ortadan kalkacaktır.
Akademik Kazançlar; Spor hayatının içinde olan çocuklar, akranlarından akademik olarak daha iyi bir performans sergilemektedirler. Çünkü sporla uğraşmak konsantrasyonu arttırır. Odaklanabilen, dikkatini sürdürebilen, disiplinli çalışmayı başarabilen (her spor disiplinli çalışmayı/ antrenmanları gerektirir.) çocuğun zihinsel performansı da artmakta ve anlama-kavrama sürecini hızlanmaktadır. Araştırmaların sonucunda, sporla uğraşan kişilerin beyinlerindeki sinir dokularında üretimin arttığı (nörotrofin) ve proteinlerin sinir sisteminden salgılanmasına yardımcı olduğu bulunmuştur. Bu durum da unutkanlık ve ileriki yaşlarda olası demans, Alzheimer gibi hastalıkların oluşmasını azaltmaktadır.
Yetişkinlerle İlişkiler; Çocuklarla yetişkinlerin ilişkileri öğretmenler ve aile üyeleri ile kısıtlıdır. Bu ilişkilerde de, yetişkinler genellikle ve sadece otorite/ disiplin sağlayan rolündedir. Spor, çocukların düşünme şekillerini ve yetişkinlerle iletişim kurmasını da etkilemektedir. Sporla uğraşan çocukları bir amaca ulaşmaları için koçluk yapan yetişkinler (antrenörler), disiplinin yanı sıra çocukları hedefe yönelik desteklemekte ve yetiştirmektedir. Bu koç ve sporcu ilişkisi çocukların diğer yetişkinlerle daha uyumlu ilişkiler kurmalarına ve daha özgüvenli hissetmelerine yardımcı olur.
Bütün sporlar çocuklara çeşitli beceriler kazandırmaktadır. Fakat her spor dalının ayrı ayrı bazı becerileri ön plana çıkardığı da göz ardı edilmemelidir. Örneğin: Basketbol, futbol, voleybol liderlik, takım çalışması, paylaşma ve güven ilişkisi, yüzme; hedef odaklılık ve konsantrasyon, atletizm denge ve koordinasyon gibi becerilerini geliştirir. Takım sporları ve bireysel sporların getirileri farklıdır.
Aileler çocuklarını yalnızca bir spor dalı ile sınırlandırmamalıdır. Çocuğun isteği dikkate alınmalıdır. Yönlendirilen spor dalında başarılı olamayan ya da o spor dalı için motivasyonu olmayan çocuk, başka bir spora yönlendirilmeli, baskı ile o spor dalında tutulmamalı, ısrarcı olunmamalıdır.
Çocuklarınızı yani geleceğimizi bedensel ve psikososyal açıdan daha sağlıklı, daha bilinçli ve kaliteli yetiştirmek istiyor isek onlara sporu sevdirmeli, ekran, bilgisayar ve telefon başından kaldırıp spor salonlarına, çevremizdeki oyun ve spor alanlarına yönlendirmeliyiz. Spor ve sağlık dolu bir yaşam dileğiyle…