Gençler Sınav Kaygısını Nasıl Yenmelidir?
Yazar Muhammed Enes İmert • 24 Ocak 2019 • Yorumlar:
Yaşamın kolay yönlerinin yanında zorlu yanlarının da olduğunu birey olarak görmekteyiz. Bireyler yaşam içerisinde karşılaştıkları hem iç hem de dış uyaranlara karşı tepki verebilmekte veya vermektedir. Biliniyor ki her birey kendi içinde anlamlandırdığı olaylar neticesinde farklı farklı tepkiler verebilmektedir. Yani her bireyin aynı tepkiler verdiğini söylememiz saçma olabilmektedir, zaman bireyler yaşam içerisindeki olaylara hem de kendi içerisindeki olaylara bedensel, zihinsel ve duygusal tepkilere kaygı diyoruz. Bir başka deyişle karşılaştığı olay neticesinde engellemekte zorluk çektiği ve bedenin aşırı uyarılmıştık halidir. Dünyaya geldiğimiz anda bir öğrenme süreci içine gireriz ve bu süreç yaşamımızın sonuna dek devam eder. Öğrenme, kişinin yaşamını sürdürebilmesi ve süregelen yaşamdan doyum alması için gerekli tüm bilgi, eylem ve becerilerin kazanılması sürecidir. Öğrenilenler, kişinin birikimini (potansiyelini) oluştururken, öğrenilenlerin belli bir amaca yönelik kullanılması da performansı ortaya koyar. Başka bir deyişle performans, kişinin akıl, duygu ve davranış düzeyinde daha önceden kazanmış olduklarının, belli bir durum ve belli bir zaman kesitinde, eylemsel olarak ortaya konulan şeklidir. İnsanın performansının en iyi olduğu durum, onun o alanda var olan potansiyelinin tümünü eyleme dönüştürebildiği durumdur. Ancak çeşitli iç ve dış etkenler nedeniyle gerçek potansiyelin performansa dönüşmesi zaman zaman güçleşir. Bu etkenlerden biri yüksek kaygıdır.
Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıya sınav kaygısı denir. Sınav kaygısını iki boyutta ele alabiliriz. Bunlardan birincisi endişe ve yoğun duygulanım. Endişe performansa yönelik zihinsel bir süreçtir. Sınav sonucuna ilişkin olumsuz düşünce, inanç ve beklentilerden oluşur. Yoğun Duygulanım kaygının yarattığı fizyolojik uyarım sonucu bedenden gelen ve bedenin olağan işleyiş dengesi dışına çıktığı mesajını veren sinyallerdir.” Bu sınavda başarılı olamayacağım.” “Bu sınav sonunda her şey berbat olacak.” Gibi düşünceler endişeyle alakalı bilgiler vermektedir. Yoğun duygulanım ise “Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyor” “o kadar gerginim ki midem altüst olmuş durumda.” “Çok perişan bir durumdayım.” “Bu sınava gireceğim için paniğe kapıldım, elim ayağım birbirine dolaşıyor. “
Öğrencinin sınav kaygısının olduğunu şu şekilde anlayabiliriz: Öğrencinin başarısında belirgin bir düşüş gözlenir. Ders çalışmayı erteleme, sınav ve hazırlığı hakkında konuşmayı reddetme vardır. Soru sorulmasından rahatsız olurlar. Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, Fiziksel yakınmalarda dikkat çeken bir artış (karın ağrısı, mide bulantısı, terleme, uyku düzensizliği, iştahsızlık ya da tersine aşırı yeme, genel mutsuz bir ruh hali vb.), çok çalışılmasına karşın performans düşüklüğü kaygının varlığını gösterir.
Sınav kaygısını yenmek zihnimizde sınava ilişkin olumsuz düşüncelerin yerine alternatif düşüncelerin egzersizleriyle de mümkündür. Yapmam gereken nedir?” “Yapabildiğimin en iyisini yapabilirim?” “Olabilecek en kötü şey ne ”“Dünyanın sonu değil, telafisi var” Bunda başarısız olmam her zaman olacağım anlamına gelmez” “Yeterli zamanımın olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim? “Tüm kaynakları çalışamasam bile, önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim, hiç olmazsa bu bölümlerden puan kazanırım” “Başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını aşacağım” gibi.
Peki, sınav kaygısından nasıl kurtulabilir:
-
Düşünce ve inançları sorgulamak (gerçekçi olmayan düşünme alışkanlıklarını farklı bir gözle yeniden değerlendirmek)
-
Nefes alma egzersizleri
-
Gevşeme egzersizleri
-
Kaygıyı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmak
-
Düşünceleri durdurma tekniği
-
Dikkatini başka noktalara odaklama tekniği