Genel Bilgiler
Yazar Mustafa Emmiler • Kalp Ve Damar Cerrahı • 29 Haziran 2017 • Yorumlar:
Kalp ve damar hastalıkları genel olarak aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir
- Koroner kalp hastalıkları
- Kalp kapağı hastalıkları
- Doğumsal kalp hastalıkları
- Büyük damarlarda görülen anevrizma, yırtılma ve daralma
Koroner kalp hastalığı, en sık karşılaşılan kalp hastalığıdır. Kalbi besleyen koroner damarlardaki daralma ve tıkanmalarla kendini gösteren koroner kalp hastalıkları tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibiülkemizde de ölüm nedenleri içinde ilk sırayı almaktadır. Son 25 yılda koroner kalp hastalıklarında görülen bu hızlı artışın başlıca nedenleri şunlardır:
- Hızla artan sigara tüketimi (erkekler de %70, kadınlarda %40 oranında)
- Giderek bozulan diyet alışkanlıklarımız (Kalbe faydalı Akdeniz diyeti yerine hayvansal yağ veya doymuş yağlardan zengin yemek çeşitlerinin tercih edilmesi)
- Hızlı kentleşmenin ve teknolojinin getirdiği fiziksel hareketsizlik ve ruhsal stres
Ülkemizde yaklaşık 1,5 milyon kalp hastası olduğu hamin edilmektedir. Yılda yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçirmekte ve bunların 100 bini ölümle sonuçlanmaktadır.
Kalp krizi ve koroner kalp hastalığı, çalışan kişileri hayatın en üretken çağında yakalamaktadır.
Önceden çok fazla uyarı varmediği için kişinin kendisi, ailesi,işvereni veya iş verdiği kişiler tamamen hazırlıksız bir şekilde kalp krizinin kötü sonçlarına katlanmak zorunda kalmaktadır. Her yıl yüzlerce iş günü kalp hastalıkları nedeni ile kaybedilmekte, ülkemizde emek ve bilgi üretkenliğine önemli bir darbe inmektedir.
Kalp krizi nedeni ile ‘ani ölüm’ şeklinde hayatını kaybeden kişiler bazen sadece kendi ailelerini değil, aynı zamanda bulundukları sosyo-ekonomik görev itibarı ile tüm ülkeyi de sarsabilirler.
Ülkemizde başlıca ölüm nedenleri
- Kalp ve Damar Hastalıkları %47
- Bebek ve Çocuk Ölümleri %16
- Kanserler %12
- Solunum Sistemi Hastalıkları %5
- İnfeksiyon Hastalıkları %5
- Kaza (iş,Trafik, Terör) %4
- Gastrohepatik (Mide, Karaciğer Hastalıkları) %4
- Genitoüriner (Böbrek, Prostat Hastalıkları) %2
Kalp Krizinin Belirtileri Nelerdir?
Göğüs ağrısı ve nefes darlığı kalp krizinin en önemli belirtisidir.
Aniden başlayan, göğsün ön duvarından boyna ve çeneye doğru yayılan, bazen omuz ve kolların iç kısmına vurabilen sıkışma/baskı hissi tarzındaki ağrılar kalp krizini düşündürmelidir. Bazı durumlarda (hastaların yaklaşık %30 unda) göğüs ağrısı olmadan da (özelikle şeker hastalarında ) kalp krizi geçirilebilir ( sessiz kalp krizi) .
Bazen ani başlayan nefes darlığı, soğuk terleme ve kalp çarpıntısı olabilir. Bu şikayetlerin kalp krizi olup olmadığı sorusu akla geldiği an, hemen en yakın bir hastane acil servisine başvurup, kalp elektrosu çektirerek, bu konuda uzman bir hekimle görüşmek hayati önem taşımaktadır.
Kalp krizinin belirtileri kişiden kişiye değişkenlik gösterir ve bu belirtiler çok karmaşık olup, hastaları ve bazen son derece deneyimli hekimleri bile teşhis koymakta zorlayabilir.
Kalp Krizi Anında Neler Yapılabilir?
Kalp krizinin geçirilmekte olduğunun farkına varılmış ise ilk yapılacak şey hemen tam donanımlı bir ambulans ile mümkünse ‘Kalp Krizi Merkezi’ olan bir hastaneye süratle ulaşmaktır.
Ambulans beklenirken bir adet aspirin (160-300 mg dozunda ) alınmalıdır. Eğer kalp krizi hastada ‘ ani kalp durmasına’ yol açmış ise o zaman derhal suni solunum ve kalp masajı başlatılmalı ve derhal ambulans çağrılmalıdır.
Sık görülen bir hata olarak; kalp krizi geçiren kişiler ambulans dışında bir taşıt ile (taksi,özel oto gibi) hastaneye taşınır ki bu durum, son derece tehlikeli ve başkalarının hayatı için de riskli bir davranış şeklidir.
Kalp Krizi Geçirme Riskiniz Nedir?
(Kalp krizi Risk Analizi)
Aynı yaşta olsa bile her insanın kalp krizi geçirme riski, bir diğerine göre oldukça farklıdır. Bu risk düşük, orta, yüksek ve aşırı yüksek olarak derecelendirilebilir. Derecelendirme yapılırken ‘risk faktörleri’ adı verilen durumler göz önünde tutulur.
Genel Risk Faktörleri
1. Yüksek Kolestrol
2. Yüksek Tansiyon
3. Diyabet (Şeker Hastalığı)
4. Sigara Kullanımı
5. Ailede Kalp Hastalığı Öyküsü
6. Hareketsiz Yaşam Biçimi
7. Yaş (35-40 ve üzeri)
Yeni Tanımlanan Risk Faktörleri
1. Homosistein (kan seviyesi)
2. Fibrinojen düzeyi
3. CRP (kan seviyesi)
4. Lipoprotein-a
Yukarıdaki ‘risk faktörleri’ aynı kişide ve aynı anda ne kadar çok sayıda bulunuyor ise o kişinin riski o kadar yüksektir. Bu faktörlerin hiçbiri olmadan da kişi kalp krizi geçirme tehlikesi altındadır. Ancak, bu oran çok düşüktür (Yıllık risk % 0.5-1). Buna karşılık 7 geleneksel risk faktörünün bir arada bulunması o kişideki yıllık kalp krizi ihtimalini ve ani kalp ölümü riskini yıllık %50’ye yaklaştırır.
RİSKİ YÜKSEK KİŞİLER NELER YAPABİLİR?
- Kan kolesterol seviyesinin ve özellikle ‘iyi kolesterol (HDL)’ ve ‘kötü koleterol (LDL)’ oranlarının en ideal seviyeye çekilmesi diyet ile sağlanamıyor ise ‘Statin’ türünden kolesterol düşürücü ilaç kullanımına başlanmalı ve düzenli kontrollerle sürekli kullanılmalıdır.
- Düzenli Aspirin kullanılmalıdır. (günde 80-300 mg)
- Tansiyon ve eğer varsa şeker hastalığının kontrolünün son derece düzenli şekilde yapılması gereklidir.
- Egzersiz olarak; haftada 5 gün ve her gün 45 dk. (5 km) olmak üzere yürüyüş yapılmalıdır.
- ‘Gizli Kalp Hastalığı’ şüphesi olan kişilerde veya kalp hastalığı şüphesi uyandıran şikayetleri bulunan kişilerde efor testi (stres testi) yapılmalıdır.
- Diyet olarak, yağ ve kalori miktarı azaltılmış sebze-meyve ağırlıklı beslenme ömür boyu sürecek şekilde benimsenmelidir.
- Sigara içimi tamamen ortadan kaldırılmalıdır.
Kriz Atlatıldıktan Sonra Yapılacaklar
Kalp krizi tedavisi, hastanede 4-7 gün yatarak tedaviyi gerektirir. Bu tedavi bitiminden sonra kişi eve dönüp, günlük 5-10 dk’lık yürüyüşlere hemen başlayarak bu süreyi 1-2 hafta içinde tamamen normal yaşama dönebilir. ( iş hayatı ve cinsel yaşam dahil)
Kalp Krizi sonrası dönemde tıbbi tedavinin 3 ana hedefi vardır.
– Tekrar oluşabilecek ikinci bir kalp krizinin engellenmesi
– Kalbin giderek büyümesine engel olunması
– Ani kalp ölümlerinin engellenmesi