Gestalt Terapi

Yazar Vera AslanPsikolog • 7 Ekim 2022 • Yorumlar:

Gestalt, parçaların bir araya gelip oluşturduğu bir bütün olarak ifade edilmektedir. Almaca kökenli olan bu kelime psikoloji literatürüne de orijinal şekliyle geçerek psikoterapi ekolünde yer edinmiştir. Anlamından da anlaşılacağı üzere Gestalt Terapi ekolünde de kişiye içinde yaşadığı çevre ve temas ettiği dünya noktasında bir bütün olarak bakmak esas alınmıştır. Holistik bir anlayışla insanların ne çevrelerinden ayrı biçimde yaşayabileceklerini ne de kendi içlerinde zihin ve beden diye parçalara ayrılabileceğini söyler. Birey, geçmiş yaşantıları, ailesi, ilişkileri, duyguları, düşünceleri, davranışları ve duyumlarıyla bir bütündür. Ve bunların hepsi bizim varlığımızın parçalara ayrılamayacak unsurlarıdır. Şöyle der: Bireyin tüm bu bütünlüğü içinde ‘’bitmemiş işleri’’ i vardır ve bireyin şu anda ortaya koyduğu davranışlarının büyük bir çoğunluğu da bu bitmemiş işleri tamamlamaya yönelik yansımalarıdır. Buna örnek olarak bazen içimizden geçen ‘’hep aynı şeyi yaşıyorum veya neden hep aynı döngüdeyim’’ sorularının cevabı olan ‘’bitmemiş işler’’ teriminden ne anlatmak istediğimi bir nebze açıklar nitelikte olduğunu düşünüyorum. Bu noktada da yine seçimlerimizin tesadüf olmadığını söyler. Örneğin eş seçiminde babayla veya anneyle çözülemeyen yaşantıların eş seçimine etki etmesi gibi. Babası alkol kullanıp ailesine kötü davranan birinin kızı büyüdüğü zaman yine böyle biriyle birliktelik yaşıyorsa bu seçim değildir. Ve bunun tam tersi çok doğru ve kabul edilebilir biriyle ilişki yaşıyorsa bu yine tesadüf değildir. Bu örnekler biraz daha anlaşılması açısından basit verilmiş örnekler fakat çoğu zaman danışan anlattığı ve geçmişiyle temas noktalarını ona gösterdiğim zaman çok şaşırdıklarına ve etkilenerek bunu içtenlikle kabul ettiklerine şahit oluyorum. Gestalt terapi, kişinin kendisine doğru yolculuğa çıktığı bir keşiftir. Eğer bir kişi gestalt terapisi almak istiyorsa iç yolculuğuna çıkmaya niyetli ve açık olmalıdır. Terapist, ilk seansta danışanını bu yolculukla ilgili bilgilendirmeye ve yetkilendirmeye başlar. Aslında soruların cevabı kişinin kendisindedir. Terapist, kişinin bu cevapları bulmasına, fark etmesine ve yaşantısında cesaretlice karar almasına teşvik eder. Gestalt terapisi uygulayan her terapist için her danışanı biricik ve eşsizdir. Her danışan yeni bir ayna ve yeni bir bendir. Terapi sonlandığı zaman hem danışan hem de terapist artık aynı kişi değillerdir. Gestalt terapisti danışanının sorunlu alanlarındaki soru işaretlerine cevap veren veya tavsiyede bulunan bir danışman değil, danışanın sorularına bulduğu cevaplarda ona yoldaşlık eden kişidir. Sorunun cevabı danışandadır ve kendi seçimlerini kendisi yapmalıdır. Seçtiği yolun sorumluluğunu almaya gönüllü ve istekli olmalıdır. Danışan bu noktada şunu anlar: ‘’Bu yola baş koymam gerekiyor’’. Kendini gerçekleştirme yolunda olmak istemeyen ve bahane üretmeyi seven danışanlar terapiyi sonlandırmayı tercih ederken kendi tercihlerini ve kararlarını almaya cesaret edebilen danışanlar terapiye devam ederek otantik bir yolcuğa çıkar. Gestalt yolunda ilerlemek isteyen herkes kendine ‘’ben ne yapıyorum ve bunu nasıl yapıyorum’’ sorusunu kendisine yöneltmelidir. Gestalt’ da ‘’NİÇİN?’’ yoktur. Gestalt Terapi’ de hep bir çocuk merakıyla kendine şefkat ve merhametle yaklaşmak esastır. Terapist de danışanına aynı şekilde yaklaşır ve danışanın seansa getirdiğine çocuk merakıyla yeniden keşfetmek ve öğrenmek istermişçesine yaklaşır. Buna örnek olarak şunu verebilirim: Mesela danışan önünde önemli bir engel olduğundan bahsediyor.  Danışanın gözünden engelin ne demek olduğu, bu kelime ile ilk kez karşılaşmışçasına danışanın söylediklerinin tümünün işevuruk tanımını danışanın gözünden yaptırmak bazen bunu metaforlarla anlatmasını veya dışa vurmasını istemek ve onun gözüyle dünyaya bakmak esastır. Gestalt Terapi’de danışan ‘’şimdi ve burada’’ ya odaklandırılır. Gestalt’ın parçaların bir araya gelip oluşturduğu bir bütün olarak değerlendirmek olduğundan bahsetmiştim. Bu noktada daha iyi anlaşılması açısından bir piyano düşünebilirsiniz. Ve bizler hayattaki amatör piyanistler olarak piyano çalarken piyanonun sadece belirli tuşlarını kullanırız. Oysa ki piyanoda 88 tane tuş vardır fakat bizler hep aynı şekilde çocukluğumuzdan bu yana öğrendiğimiz ve bize öğretilen tuşlarla aynı yerden piyano çalmışızdır. Diğer tuşları kullanmadan ve sanki diğer tuşlar bize çok uzakmışçasına... Danışanın seansa getirdiği problemlerin çoğu danışanın diğer tuşlara temas eksikliğinden ve onlara temas etme kaygısından kaynaklanmaktadır. Çünkü artık kullanmaya alışık olduğu tuşlar karşılaştığı olaylarda işe yaramaz olmuştur.  Danışan, başka tuşlara da temas etmeye açık olmalı ve bu konuda esnek olmalıdır. Bizler terapist olarak danışanı kullanmadığı veya kullanmaktan kaçındığı diğer tuşların da varlığının farkındalığını kazandırarak danışanın kendi yaşantısında karşılaştığı problemlere profesyonel bir piyanist edasıyla yaklaşmasını isteriz. Terapide danışanın problemlerine patolojik olarak yaklaşılmaz. Bilinç düzeyi olarak yaklaşılır. Örneğin gelen danışana Borderline semptomları var demek yerine ‘’Borderline Bilinç’’ te olan danışan olarak yaklaşılır. Terapide birçok teknik de kullanılmaktadır. Dans, hareket, drama, müzik, sanat vb tekniklerle danışan, temas etmediği taraflarıyla yüzleştirilmeye ve ona bu yönde farkındalık kazandırılmaya çalışılır. Tematik birtakım deneyler yapılır. Örneğin; kişinin şu anki konumu ile idealize ettiği olmak istediği konumu arasında bir diyalog başlatmak ve bunu dramatize etmek tematik bir deneydir. Rüya ve beden çalışmaları da tematik birer deneydir.  Gestalt’ te sonuç değil süreç önemlidir ve oldukça değerlidir. Terapide danışan ve danışman her ikisi de aktiftir. Danışman seansa ben bugün danışanımla bunu yapacağım usu ile girmez. Terapiler spontan olarak ilerler. Gestalt Terapi, önyargılardan ve kalıp yargılardan arınmış bir terapidir. Terapistin kafasında danışan hiçbir şekilde nitelendirilmez. Burada söylemek istediğim; örneğin her yerinde dövme olan bir danışan ile karşılaşan terapist zihnindeki ‘’dövmeli insan’’ dosyasını açmaz. Her danışanın bir hikayesi vardır ve bu hikayede danışanı keşfetmeye çalışır. Danışan ve danışmanın her ikisinin de yolculuğa çıktığı ortak bir yaşantı vardır seansta. Her ikisinin de ‘an’ da kalarak karşılıklı olarak birbirlerinin derinlerine temas ederek yol alacakları bir seanstır. Eğer kendi temas noktalarınızı keşfetmek, kendinizi anlamak, farkına varmak ve hayatta daha cesaretlice adımlar atmaya,  piyanonunuzun kullanmadığınız tuşlarına da dokunmaya istekliyseniz Gestalt yaklaşımlı bir terapistle birlikte spontan ve armonik bir yolculuğa çıkmayı deneyebilirsiniz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Vera Aslan Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)