Göz Kapağı Düşüklüğü Kimlerde Görülür? Nasıl Tedavi Edilir?
Yazar Altuğ Çetinkaya • Göz Doktoru • 14 Mayıs 2020 • Yorumlar:
Göz kapağı düşüklüğü insanı olduğundan yorgun, mutsuz, yaşlı gösterdiği için ve görme fonksiyonumuzu azalttığı için yüz bölgesinde mutlaka düzeltmek istediğimiz problemlerin başında gelmektedir. Bu problemi esas olarak iki kategoride değerlendirebiliriz. Birinci grupta gözkapağını açan kasın görevini tam yerine getiremediği ve gözün yeterince açılmadığı kapak düşüklüğü vardır ki, biz buna ‘ptozis’ diyoruz. Doğuştan da olabilen bu durum, erişkinlerde genellikle yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkmakta, ancak genç yaşta kontakt lens kullanımı, aşırı kaşıma-ovuşturma, kapağı şişiren hastalıklara bağlı ortaya çıkan gevşeme nedenleriyle de görülebilmektedir. Yapılacak detaylı bir göz muayenesi ve oküloplastik değerlendirme sonucu bu durum, hastaya uygun tekniklerle cerrahi olarak düzeltilmektedir. Doğuştan olan düşüklüklerde ameliyatın zamanlaması önemlidir ve görme fonksiyonunda kalıcı engel teşkil edeceği tespit edilen durumlarda vakit geçirmeden yapılmalıdır. Diğer çocuklarda ise 2-4 yaş civarı yaptığımız ameliyatlar hem fonksiyonel, hem de estetik açıdan en iyi sonuçları vermektedir. Erişkinlerde de 3 farklı ptozis düzeltme tekniğinden hangisinin uygun olduğu yapılacak testler sonucu tespit edilir ve ameliyatla kapak düşüklüğü kalıcı olarak düzeltilir. Ptozisi düzelten cerrahi dışı bir yöntem söz konusu değildir.
İkinci kategoride ise, kapağın kendisinin değil de etrafındaki dokuların sarkması sözkonusudur. Kaş, cilt doku, kapağın bağ dokularındaki sarkmalar, torbalanmalar genellikle genetik altyapımızla ilgilidir ve zamanla artma eğilimi gösterir. Bu durumda yine detaylı bir oküloplastik muayene ile kapağın kaslarının fonksiyonu, gevşeklik miktarı ve sarkan dokular belirlenir; ameliyatsız ve ameliyatlı yöntemlerden hangisi daha uygunsa hastaya alternatifleri sunulur. Burada yapılmış olan göz yüzeyi değerlendirmesi, kuruluk durumu ve kapak kenarı hastalıkları ameliyat sürecine ışık tutması bakımından önemlidir.
Cerrahi olarak üst kapakta hafif cilt sarkmasından öte cilt altı dokularda aşırı sarkma, yağ dokuda belirgin fıtıklaşma varsa en doğru ve kalıcı tedavi bu dokuların çıkartıldığı ve sıkılaştırıldığı kişiye göre farklılıklar gösteren cerrahi yöntemlerdir. Gözyaşı bezinde sarkma, kaşta sarkma varsa mutlaka bu durumlar da eşzamanlı olarak düzeltilmelidir. Alt kapaklarda yapılacak onlarca farklı ameliyat tekniği mevcuttur ve kime ne gerekiyorsa o yapılmalıdır. Bu cerrahi sıklıkla hataların yapıldığı ve hastanın estetiği kadar göz fonksiyonlarının da bozulduğu bir cerrahidir ve mutlaka gözkapağı cerrahisi eğitimi almış cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Sıklıkla, sadece deri alınıp dikilmektedir; halbuki bu ameliyatta neredeyse en az alınması gereken kısım deridir. Alt gözkapağı ameliyatları çoğunlukla deri kesilmeden, kapakla göz arasındaki pembe dokudan yapılır; yağ doku sadeleştirilir ve/veya yer değiştirilerek kapak ve yanak arasında iniş-çıkış olmayan düz bir geçiş sağlanır. Ameliyat esnasında hastanın kendi kapak yağ dokusu dolgu maddesi gibi kullanıldığından, kalıcı bir etki sağlanabilmektedir. Çoğu durumda kapağın dış kısmı eşzamanlı olarak sıkılaştırılır ve normal bir kapağın olması gereken badem şekli sağlanır.